Belediyeler Kadınlara Emanet

Baharın kokusuna karışmış umudun kokusu gibi geliyor. Ya da havaya suya ve toprağa düşmüş baharın müjdecisi üç cemrenin, ardından dördüncü cemre gibi geliyor.

Ülkemde bir şeylerin artık değiştiğine, değişeceğine dair umudumu besleyen; 81 ilden 11'ini kadınlara emanet ettik.

Yeter değil ama az da değil önceki 2019 yerel seçimlerinde sadece 4 il kadınlara teslim edilmişken, geçtiğimiz Pazar günü gerçekleştirilen seçimlerde, henüz kesinleşmemişse de netleşen sonuçlara göre tam 11 ili kadın başkanların yönetimine verdik.

Bu umut veren, heyecanlandıran ve güzel yarınlar için ciddi ve anlamlı bir adımdır.

Bu güzel adımın siyasal partiler arasındaki dağılımına gelince; 11 kadının 3'ü AK Parti'li, 4'ü CHP'li ve bir diğer 4'ü de DEM Parti'li olarak Belediye Başkanı seçildi.

Bununla da bitmedi. İstanbul'un 3 ilçesinde, İzmir'in 8 ilçesinde, Antalya'nın 2 ilçesinde ve Adana'nın bir ilçesinde, yine 14 kadın belediye başkanı CHP rozetiyle, başkanlık koltuğuna oturacak.

AK Parti'ye gelince biri Ankara'nın Akyurt ilçesi, diğeri Antalya'nın İbradı ilçesi olmak üzere iki ilçede iki kadın, ilçe belediyelerinin başkanlık koltuğuna oturacak.

Özetle 11 il ve 16 ilçede kadınlar şehirlerimizi güzelleştirecek.

Hepsi bir yana, 22 yaşında gencecik bir kadın, Zeynep Çelik, kimsenin başaramadığını başardı. Hiç bir siyasi partinin gücünü ve tabanını arkasına almadan, Çanakkale'nin Yenice ilçesine bağlı Kalkım beldesinde, bağımsız olarak girdiği başkanlık yarışını kazandı ve Türkiye'nin en genç belediye başkanı oldu.

Elbette yukarıda saydıklarımın yanı sıra, belde belediye başkanı ve hatta muhtar olarak kadınlar belediyelerde, seçme ve seçilme hakkını aldığı, 3 Nisan 1930 tarihinde Belediye Kanununun kabul edilmesinden bu yana her gün biraz daha yönetimde ve siyasette varlığını arttırıyor.

Tek endişem var ki o da kafalarımız kanunlarımız kadar hızlı değişip dönüşmüyor. Hal böyle olunca muhtarından başkanına seçtiğimiz ve yetki verdiğimiz kadınlara ayak bağı olacak erkekler.

En yakınından en yabancısına, kadın yetkililerin üstünde tahakküm ve vesayetiyle, baba, koca vs. sıfatlarıyla ayak bağı olmaya çalışacaklar. Bunu yaparken de kadınların kazandığı başkanlıkları onlara sunulmuş bir lütuf gibi görerek burunlarından getirmeye çalışacak ve sıklıkla kadına elinin hamurunu hatırlatacaklar.

Ama eminim ki türlü zorluklarla buraya kadar gelmiş kadınlar erkek vesayeti karşısında dik durup belediyecilikleriyle en güzel örnekleri ortaya koyacaklar.