Her anınız bir sürprize gebe, her anınızı, sonraki notayı kestiremediğiniz jaz ya da blues kıvamında yaşarsınız. Burası Türkiye başka Türkiye yok.
Adrenalin, hoplayıp zıplayan sinirleriniz, bam telinden bağıran hard notaları başka yerde bulamazsınız. Burası Türkiye anca burada ulaşırsınız hepsine.
Monoton, tekdüze, sıradan, dilimlenip, programlanmış, olası ihtimaller hesaplanmış ve öngörülmüş bir hayattan sıkıldınız mı? Aradığınız burada. Heyecan ve aksiyonda sınırlarınızı zorlamak mı istiyorsunuz o zaman aradığınız yer burası. Her anınızım ölümün kıyısında olduğu, nasıl yaşayacağınızı ve özellikle nasıl ölebileceğinizi hesaplayamayacağınız bir hayat mı?
Nefesinizi kesecek anılar için gelin. Burası Türkiye, başka Türkiye yok.
Turizm için böyle bir tanıtım filmi nasıl olur? Tutar mı dersiniz? Denemek lazım.
Hatırlıyorum da geçen sene Avrupa'da yaşayan bir yakınım, Tatilini Türkiye'de geçirmek için geldiğinde ilk haftasının ardından "Bunu seviyorum demişti, doğaçlama yaşıyorsunuz. Programsız, her an kendinizi nerede, hangi durumda bulabileceğinizi ön göremiyorsunuz. Sizin sıkılmak gibi bir ihtimaliniz yo sanki."
Başta anlamasam da anlatmak istediklerini biraz daha açınca anlamaya başlamıştım. "Avrupa'da biz bunu bulamıyoruz. Her şey sorunsuz tıkırında zamanında işliyor. Size düşen sadece size biçilmiş rolü oynamak, olmanız gereken yerde olmanız gerekende zamanda bulunmak. Tabiri caizse terk sorunumuz sorunsuzluk. Arada bir buraya gelip ayarları bozmak iyi geliyor bana."
Aynen benzer bir durumu, yaklaşımı haberde görünce neden bunun üstüne bir turizm tanıtım filmi çekmiyoruz diye düşündüm.
Haber kanallarından birinin sokak röportajı yapan muhabirleri, Almanya'da doğup büyüyen gurbetçinin birine mikrofon uzatınca bakın ne diyor.
"Almanya'da yaşamak daha kolay geliyor bana. Almanya'nın ekonomisi daha güçlü ama Türkiye'de hayat var. Almanya'da hayat çok soğuk. Türkiye'de yaşaması daha güzel daha canlı"
İşin ilginç tarafı ise benzer bir gurbetçi arkadaşı yanında isyan ediyor. Neden? Çünkü iki senedir, yukarıda en naif biçimiyle ifade ettiğim, o aksiyon ve adrenalin iki senedir yaşamayı denemiş ve artık Almanya'nın o soğuk, düzenli, planlı, sorunsuz hayatını özlemiş.
Ne dersiniz adrenalin üzerinden Turizm patlaması yapabilir miyiz?