Eğitimde fark nasıl yaratılır?
Cansu Ayar
Atalarımızın da dediği "Ağaç yaş iken eğilir." sözü burada geçerlidir. Yani eğitim ile çocuklara küresel hedeflerin gerekliliğini vurgulayıp, aktarırsak bilinçli bireyler yetiştirmiş oluruz. Bilinçli bireyler bilinçli yarınlar demektir.
100 yılını 200 yılını kurtarmak istiyorsan insan yetiştirmelisin…
En önemli konu öğrencinin ilgi ve yetenekleri doğrultusunda eğitim verebilmektir. Çerçeveye çok yakından baktığınızda ayrıntılarda boğulur önemli kısımları atlayabilirsiniz.
Çocuğunuzu hayata hazırlarken 1 0 önde başlatabilecek çok önemli bilgileri sizlerle paylaşacağım.
Yeni çağda bizleri robotlardan ayıran temel özellikler, mesela duygusal tarafların, empati yeteneğinin, insanî duyarlılıkların; eleştirel düşünme ve yaratıcılık gibi yetkinliklerin, sorun çözme becerilerinin gelişmesi önem kazanmıştır. Esneklik ve uyum, girişimcilik ve öz-yönelim, sosyal ve kültürler arası beceriler, üretkenlik, sorumluluk ve liderlik becerileri ve yetkinlikleri olarak özetlenen 21. yüzyıl becerileri, öğrencileri geleceğe hazırladığını iddia eden bir okulun en önemli sınanma alanlarından birisi durumundadır artık.
Çocuğunuzun sadece akademik alanda başarılı olmasını istemeniz çok büyük bir hata olacaktır. Akademik yeterlilik günümüzde tek başına yeterli bir unsur değildir. Matematik dersinde başarılı olması herşeyi başarabileceğimiz sonucunu çıkaramayız.! Çocuklarınızın sorgulayan , üreten , fikirlerini açıkça dile getirebilen , bir düşüncesini yanlış olsa dahi savunabilen, girişimci, toplum önünde konuşabilen ,yaratıcı, grup çalışmalarına yatkın bireyler olmasını hedeflemelisiniz.
Belli kalıplarla göre şekillenen bir zihniyetle 'istendik davranışlar' adı altında hedeflerde bulunmak yerine çocuğun kendi hedeflerini oluşturmasına, kendi istediği yaşamı kurmasına yardımcı olmak gerekir!
Ailelerin hedefleri , kaygıları , hayalleri değil! Çocuğunuzun hayalleri , hedefleri..!
Konuyu derinlemesine tartışsak da bağlayacağımız tek yer "Eğitimin niteliğinin, öğretmenin niteliği ile çok yakından ilgili olduğudur.''
Öğrenci velileriyle yaptığım görüşmelerde sıkça söylenen bir söz 'Çocuğumun farklı yönlerinin keşfedilmesini istiyorum'..!
Sizlere bu durumu bilindik bir hikaye ile anlatacağım. Bir adam deniz kenarında yürüyüş yaparken, denize bir şeyler atan bir kişiyle karşılaşır. Biraz yaklaşınca bu kişinin denize sahildeki denizyıldızlarını attığını fark eder. "Niçin bu denizyıldızlarını denize atıyorsunuz?" diye sorar. Denize denizyıldızlarını fırlatmaya devam eden kişi "hayatlarını kurtarmak için" der. Bunun üzerine adam şaşkınlıkla "iyi ama sahilde binlerce denizyıldızı var. Hepsini atmanıza imkân yok. Hem sizin denizyıldızlarını denize atmanız neyi fark ettirecek ki" der. Bunun üzerine yerden bir denizyıldızı alan kişi onu denize fırlatarak "BAK BU DENİZYILDIZI İÇİN ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ" diye cevap verir. Denizyıldızının hikâyesini şöyle veya böyle duymuşuzdur. Hikâyeyi okurken herkes kendi hayatında kurtarabilecekken kurtaramadıklarını ve kurtarması gerekenleri düşünmüştür. Bu, öğretmen için daha büyük bir önem taşımaktadır. Çünkü öğretmen şekil verdiği, kişiliğine harç koyduğu öğrencilerin eğitim sorumluluğunu taşımaktadır. Her çocuk yetenekleri ve kapasitesi ile ayrı bir kişiliktir. Her çocuk kendi başına ayrı bir değerdir. Her çocuk yapabilecekleri, duyguları ve düşünceleri ile diğerlerinden farklıdır. Bu ona "farklılık" kazandırmaktadır. Hikâyedeki denizyıldızı gibi pek çok çocuk eğitsel anlamda keşfedilmeyi beklemektedir. Öğretmenden çocuktaki yetenekleri görmesi ve onları geliştirmesi beklenir.
Aileler çocuklarının bilinen özelliklerinden ziyade bilinmeyen özelliklerinin üzerine daha fazla yoğunlaşmış durumdalar.Çocuklarının olumlu ya da olumsuz yönlerini öğrenip olumsuz yönlerini törpülemeyi olumlu yönlerini ise geliştirmeyi hedefliyorlar.Öğrenciyi bu alanda doğru yönlendirebilmek tamamen öğretmenin tek elinde…