Z Kuşağını Yargılamayın! Anlayın

Z Kuşağını Yargılamayın! Anlayın

Çoğu kaynakta 1996 yılıyla başlatılıyor olsa da Z kuşağı 2000 yılından günümüze uzanan bir kuşağı anlatıyor. Benim oğlumun ve kızımın içinde olduğu kuşak Z kuşağı. Konuşmaktan, karşılıklı mütalaa etmekten çok hoşlandığım, eğlenceli ve entellektüel bir kuşak Z kuşağı…

Teknolojinin kucağına doğmalarından sebep internet kuşağı betimlemesi ile anılsalar da robotik değil duygusaldır, iyimser ve merhametli bir kuşaktır Z kuşağı.

Z kuşağı "Impossible is nothing" mottosu ile anılmaya uygundur. Çünkü onlar için imkansız diye bir şey yoktur. Onlar özellikle imkansız görünenler üzerinde hayal kurarlar.

Bilgiyi takip eden, ne istediğini bilen bir kuşak

Z kuşağı her ne kadar ilgisiz olarak addedilse de aslında dünyada yaşananları en iyi takip eden kuşaktır ve hem kendi ile hem de dünya ile yakından ilgilidir. Dünyada olup bitenlere gözlerini kapamaz, kulaklarını tıkamaz ve umursamaz bir tavır takınmaz. Belki de bazen sırf bu yüzden aksilikle suçlanır Z kuşağı… Ne istediğini iyi bilir ve bilginin izinden gitmeyi sever, eğitime, yaratıcılığa ve inovasyona önem verir.

Özgüvenli olsunlar diye çaba sarf ettik

Özgüveni de yüksektir elbette… Çünkü özgüveni yüksek olsun diye çaba sarf etmiş ebeveynler tarafından yetiştirilmiştir Z kuşağı.

Tabii ki her kuşakta olduğu gibi onların da artı özelliklerinin yanında eksi yönleri de vardır. Mükemmel diye bir şey yoktur hayatta çünkü.

Eksik varsa aslında o eksik bize ait!

Peki biz mükemmel değilken onlardan mükemmel olmalarını beklemek haksızlık değil mi?

Neden anlamaya çalışmak yerine yargılıyoruz onları?

Neden onlar bilmez demek yerine öğretmeyi seçmiyoruz?

Neden saygısız olduğunu iddia ettiğimiz bu çocukları yetiştirenlerin ta kendisinin bizler olduğunu unutuyoruz?

Z kuşağı benim, senin, bizim çocuklarımız…

Bir eksik varsa bizim eksiğimizdir…

Geçmişini, tarihini, sistemi bilmiyorlarsa onlara doğru aktarımda bulunamayan bizlerin cehaletidir bu.

Şımarıklıkla yaftalanıyorlar ama…

Evet, onlar teknoloji çocukları, evet onlar birçok şeye bizden daha çabuk sahip oldular, büyüklerini dinlememekle, şımarıklıkla yaftalandılar çoğu zaman…

Ama onlar öyle bir kuşak ki seslerini duyuracak bir kişi ya da topluluk duyduklarında hem güvende hisseder hem de güven duyarlar. Tam da bu nedenle doğrularını da yanlışlarını da güvendikleri kişilerden duymak isterler.

Siz de; onlara kulaklarınızı kapamak yerine dinlemeyi seçin. Onları eleştirmek yerine geliştirmeyi seçin. Onları yargılamak yerine anlamayı seçin.

Ne ekersen onu biçersin gerçeğinden hareketle, beğenmediğiniz ne varsa kendinize bakmayı seçin!!!