Toplumun Nabzı: Dernekler, Vakıflar ve Sivil Ruhun Gücü

Bir ülkenin toplumsal yapısını yalnızca kamu kurumları değil, vicdanı temsil eden sivil toplum kuruluşları da şekillendirir. Dernekler ve vakıflar, gönüllülüğün kurumsal hafızaya dönüştüğü alanlardır çünkü. Onlar sayesinde geçmişten gelen değerler korunur, geleceğe dair umutlar filizlenir. Geçtiğimiz hafta, bu sivil ruhu en güçlü şekilde hissettiğimiz iki önemli genel kurul, bir platform seçimi ve iki anlamlı etkinlik yaşandı. Hepsi hem kendi alanlarında hem de Türkiye'nin ortak vicdanında derin izler bıraktı.

KADEM Genel Kurulu: Bir Vizyon Hareketi

Kadın hakları denince akla gelen en etkin yapılardan biri olan, Mütevelli Heyet Başkanlığını Sayın Sümeyye Erdoğan Bayraktar'ınyürüttüğü KADEM'in genel kurulunu yakından takip ettim geçen hafta. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı genel kurulda, uzun yıllar boyunca derneğin kurumsallaşması için büyük emek veren Sayın Saliha Gümrükçüoğlu bayrağı Sayın Dr. Canan Sarı'ya devretti.

Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, Canan hanım, devraldığı bu bayrağı çok daha ileriye taşıyacaktır, yürekten inanıyorum. Sayın Erdoğan'ın, "Kadının hak mücadelesi asla marjinal kalmamalı" sözleri ile Dr. Canan Sarı'nın "Biz bu çağın kadınları olarak hem güçlü bireyler olacağız hem de toplumu dönüştüreceğiz" ifadeleri,KADEM'in yalnızca bir kadın derneği değil, bir vizyon hareketi olduğunu da bir kez daha ortaya koymuş oldu. Bu vesile ile görev süresi boyunca gönülden hizmet eden Sayın Gümrükçüoğlu'na teşekkür ediyor, yeni dönem için güçlü adımlar atmak üzere yola çıkan Sayın Sarı ve Yönetim Kurulu'na başarılar diliyor, daha adil ve eşit bir toplum inşasında yollarının açık olmasını temenni ediyorum.

Kastamonu Kalkınma Vakfı: Hemşehrilikten Kalkınmaya

Benim için kişisel bir anlam taşıyan bir diğer genel kurul ise Kastamonu Kalkınma Vakfı' nın genel kuruluydu. Bir Kastamonulu olarak bu süreci büyük bir heyecanla izlediğimi söylemeliyim. Vakfın Başkan Vekili Sayın Remzi Gür, önceki dönemde olduğu gibi bu dönemde de görevine devam ediyor. Kemal Akar, Sudi Topal, Mehmet Umur, Aydın Mıstaçoğlu, Ender Yılmaz, Şenol Telli, Ahmet Erkurtoğlu ve Selçuk Arslan gibi güçlü isimlerden oluşan yönetim kurulu adeta "Kastamonu'nun Şampiyonlar Ligi"ni temsil ediyor. Sayın Remzi Gür'ün vizyonu ve güçlü liderliği, bugüne dek Kastamonu'ya sağladığı katkılarla her zaman takdir edilmiştir; bundan sonra da şehrimiz için kıymetli işlere öncülük edeceğine yürekten inanıyorum.

Kastamonulular Platformu: Gönüllü Güç Birliği

Yine bir Kastamonulu olarak içinde yer almaktan gurur duyduğum Kastamonulular Platformu'nda da seçim heyecanı yaşadık. Geçtiğimiz dönemde başarılı bir başkanlık dönemi geçiren Sayın Haydar Çolakoğlu, bu dönem bayrağı devretmek istese de platform üyelerinin yoğun talebiyle bir dönem daha başkanlığa devam kararı aldı. Ben de bu dönemde Başkan Vekili olarak görevime devam ediyorum.

Platformda Başkan Vekili olan Mehmet Umur, Muhittin Tığlı gibi değerli isimlerle birlikte; kurucular Pelin Arslan ve Önder Güzel, Genel Sekreter Denizhan Yılmazer ve akil heyetimizde yer alan Prof. Dr. Ahmet Cevat Acar'dan Adnan Dalgakıran'a, Kemal Akar'dan Aydın Mıstaçoğlu'na, Cengiz Aygün'den Ender Yılmaz ve Özdemir Ata'ya kadar çok değerli büyüklere sahibiz. Kastamonu'nun siyasette, bürokraside ve iş dünyasında en güçlü şekilde temsil edilmesi için gece gündüz demeden çalışan bu gönüllü ekip ile yeni döneme büyük bir heyecanla girdik.

TOGEM-DER & Cemre Çarşısı: İyiliğe Açılan Kapılar

Katılamamış olsam da kalbimin orada olduğu bir önemli etkinlik ise TOGEM-DER tarafından 18-20 Nisan tarihlerinde düzenlenen Cemre Çarşısı oldu. "Aile, İyilik ve Sürdürülebilirlik" temasıyla hayata geçen bu etkinlik, sosyal faydayı odağına alan örnek bir organizasyondu. Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi'nin teşrifleriyle açılan etkinlikte 70'ten fazla marka, yüzlerce gönüllüyle birlikte ihtiyaç sahiplerine destek olmak için bir araya geldi.

TOGEM-DER'in güçlü lideri Sayın Av.Belma Sekmen Hanım'ın, bu projeye sadece başkanlık yapmamış aynı zamanda kalpten gelen bir ilham da katmış. Cemre Çarşısı, sadece bir sosyal sorumluluk etkinliği değil; sürdürülebilirlik, kadın emeği ve bilinçli tüketimin bir arada işlendiği bir farkındalık vitriniydi. Sayın Emine Erdoğan'ın "Her bir parça TOGEM-DER'in sosyal yardım projeleriyle nice yüreğe şefkatle dokunacak" sözleri ise bu hareketin ruhunu en güzel şekilde özetliyordu.

USİKAD Tunus Ziyareti: Uluslararası Kadın Gücü

Son olarak, Başkan Yardımcılığını yürüttüğüm USİKAD – Uluslararası İş Kadınları ve Girişimciler Derneği'nin gerçekleştirdiği Tunus ziyareti, iş kadınları için uluslararası bağ kurmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi hepimize. Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Müge Öz liderliğinde gerçekleşen ziyarette, Türkiye'nin Tunus Büyükelçisi Sayın Ahmet Misbah Demircan ve Ticari Ataşe Seda Yüceer'in desteğiyle birçok stratejik temas sağlanmış oldu.

Tunuslu iş insanları ve ticari kurum temsilcileri ile yapılan ikili görüşmelerde Türkiye'nin kadın girişimcilik potansiyeli en güçlü haliyle temsil edildi. Sayın Müge Öz'ün "Kadınlar arasında sınır tanımayan bir işbirliği ağı kuracağız" vurgusu, sadece bu seyahatin değil, USİKAD'ın tüm vizyonunun da yansımasıydı kanımca. Geziye katılamasam da bıraktığı etkiyi izlemek benim için onur vericiydi.

Son Söz: Vicdan, Gönüllülük ve Sorumluluk

Bu etkinlikler, seçimler ve buluşmalar bir kez daha gösterdi ki; Türkiye'nin geleceği yalnızca siyasi kararlarla değil, vicdan sahibi sivil toplum kuruluşlarıyla şekillenecek. Dernekler, vakıflar ve platformlar; yalnızca gönüllülüğün değil, kalkınmanın da taşıyıcılarıdır.

Kalbiyle emek veren, zamanını halkına adayan herkese selam olsun. Sorumluluğumuz büyük, Yolumuz her daim açık olsun.