Tevekküldür rengi dünyanın
Beyza Gemci
Çıkışı olmayan kapılara denk gelmişliği çoktur herkesin. En azından çıkışının olmadığını hissettiği…
her ne kadar her kapının bir çıkışının olduğunu bilsek de bazen unutuyor insan ve kendini en dibine hazırlıyor uçurumun. Bazen kıyısında bazen de düşerken bulabilse de kendini kanatlarının olduğunu unutup açmıyor nadir de olsa. Ancak tam düşmek üzereyken kanatları olduğunu hatırlatıyor hayat ona.
"Sen" diyor. "Sen, uçmak zorundasın." "Bu yolu öyle ya da böyle yürüyeceksin. Dipte yüzmekle gökte uçmak arasındaki seçim senin. Haydi uç artık!"
Siz uçmaya hazır mısınız peki?
Dipte yüzenlerden misiniz yoksa hâla?
Ya da çoktan uçanlardan mısınız?
Belki uçtuğumuzu sanarken dipte yüzenlerden, belki de dipte yüzdüğünü sanarken aslında kendi kanatlarıyla uçanlardanızdır.
Neden olmasın?
Çünkü insan bazen, uçtuğunu görmekten korkar. Yüzmek daha konforludur ona göre. Dipteyken ne kadar daha batabilirsiniz ki; lakin uçarsanız düşüşünüz epey sancılı ve ölümcül olur.
O yüzden uçsanız da kanatlarınızla siz her zaman dipteki halinizi gerçek olarak imgelersiniz ki düşmek zorunda kalmadan uçabilmeye devam edesiniz.