Ruhumla, bedenimle
Beyza Gemci
Ruh ve beden, bir bütünün iki eş olmayan parçalarıdır. Ruh, ebediyet ile ödüllendirilmişken beden fanilikle cezalandırılmıştır. Ya da belki ödül sandığımız ceza, ceza sandığımız ödüldür.
Kimbilir…
Ruh, yasını tutansa duyguların; beden tutulan yasın bedellerini ödemeye somut bir hâl alan aciziyettir.
Beden, sırtlansa da fiziksel yükleri; ruh sonsuza değin içine hapseder fizikselliğin tüm görünmeyenlerini.
Ruh, yin ise; beden yang idir.
Yin & yang felsefesinin yeryüzündeki ilk temsilcisidir insanoğlu. Yinliğin sembolü, o bedenin içine hapsolan ruhun korucusudur yang in temsilcisi beden.
Ruh olmadan beden var olamazken, beden olmadan ruh edebi bir boyutta var olur. Her daim üstün sanılsa da ruhun konumu bedenden, beden ile anlamlanır ruhun sorumluluğu.
Bu eşsizliği, iç içe geçmişliği, tüme varımı görmezden gelerek bedene tapar kimileri. Kimileri de anlamsızlaştırıp bedeni, ruhunu yüceltir ebedi.
Dengedir, her şeyde olduğu gibi bunun da bam teli. Bir bütünü ne ayırabilirsin birbirinden ne de azaltabilirsin onun hacminden. Çünkü bütün, bütün olarak dengededir.