Uzuv musunuz, beden mi? Siz kimsiniz?
Beyza Gemci
Birini sevdiğinizi sanıp da aslında gerçekten sevmediğinizi anladığınız bir an yaşadınız mı daha önce? Bunca yıl sevdiğinizi sandığınız kişinin sadece bir uzantısı olduğunuzu fark ettiniz mi? Bir uzuv gibi tıpkı. Beden olmadan bile tek başına var olamayacak kadar aciz bir uzuv…
Bir başkası için sadece bir uzuv olmanız gerçeğiyle karşılaştınız mı?
Sadece komutlarla hareket etmesi beklenen, komut almadığı sürece varlığından söz edilemeyen, komutlara uymadığı zaman kesip atılabilmesi muhtemel olan bir el gibi mesela.
Elleriniz size hizmet ettiği sürece sizin ellerinizdir. Ancak ne zaman elleriniz kendi başına karar almaya kalkıp da sizden habersizce hareket eder, parmaklarını oynatırsa vs. o zamandan itibaren sizin elleriniz değildir. O, artık kendi başına hareket eden, iradesi olan başka bir organizmaya dönüşmüştür. Bu durum sizi zaman içinde rahatsız etmeye başlar. Kendi bedeninize bağlı fakat sizi umursamadan kendi halinde hareket eden bir eli kim neden istesin? O eli, el yapıp değerli kılan sizin hizmetlerinizi karşılamasıydı zaten.
Tıpkı bu durum gibi, bazı insanlar da bizi kendi uzuvları zanneder ve öyle davranmamızı beklerler. Kendilerine hizmet ettiğimiz sürece onlar için kıymetli ve anlamlıyızdır. Ne zaman kendi başımıza karar alarak irademizi kullanmaya başlarız, o zaman bu kişiler için kesilmesi ve atılması gereken toksik bir organizmaya döneriz. Artık kıymetimiz kalmamıştır. Önemimiz yoktur onlar için.
Bize bu gözle bakan insanları ayırt edebilmenin en önemli ve birinci şartı; aldığımız kararların bize ait olup olmadığını sorgulamaktır. Kaç yaşında olursanız olun, kendi paranızı kazanıp kendi ayaklarınız üzerinde dursanız bile bazen aldığımız kararlar kendi kararlarımız olmuyor ne yazık ki. Biz, bu kararları kendimiz aldığımızı sansak da aslında bize yüklenen görevler ve bizden beklenilen davranışlar doğrultusunda bilinçsizce alıyoruz. Hatta bazen bize yansıtılan kaygılarla alıyoruz çoğu kararımızı.
Silkelenip de kendimize gelmek hepimizin hakkı. Travmalarımızdan sıyrılmak, kendi irademizle kendi bedenimizde var olabilmek bizim yaşam hakkımız.
Siz de kendinizi benzer bir durumda bulmuş ya da buluyor olabilirsiniz.
Kararlarınızı sorgulayın, onlar size ait; bir başkasına değil. Siz, bir uzuv değil; kendi başına var olabilecek olan bir bedenin ve zihnin ta kendisisiniz.