Bağlarınızı çözün: yeni sezonda “black tie” kavramı
Beyza Gemci
Kravatın hikayesi çok eskilere dayanıyor. 1635 yılında, 30 yıl savaşlarında Hırvat askerlerinin boyunlarına bağlı olan bir detay Fransızların oldukça dikkatini çekiyor ve Fransız modacılar bundan etkilenerek koleksiyonlar hazırlıyor.
Bize gelirsek; Sultan Abdulmecid ise Osmanlı'da kravat takan ilk padişah ünvanını taşıyor. Bir padişah tarafından takılan kravat ise bundan sonra aydınlar tarafından benimsenip kullanılan bir aksesuar halini alıyor.
Tarih boyunca eril simge haline gelmiş olan kravatı protesto etmek için, feminizmi benimseyen kadınlar 20. yy da gösteriler düzenliyor.
Kravat ile vurgulanan eril gücün kibrini yıkmak, feministler için her zaman bir amaç oluyor.
Bu sezon, siyah kravatın kullanıldığı koleksiyonlarda, bu kibri hiçe sayan bir vurgu görüyoruz.
Kravat ile adeta bir hesaplaşma amacı taşıyan bu kullanımların, toplumun tarih boyunca kravat kullanımına yüklediği anlam yatıyor.
Kravatın, sadece takım elbise ile değil aynı zamanda abiyeler ile de bütünleştirilmesinin amacı kravatın içinde barındırdığı o maskülen gücü kırarak ,onu hayatın her alanına yaymak ve kravatın saygınlığını azaltmak. Böylece, salt eril güce ait bir simge olmaktan çıkarak cinsiyetler üstü bir aksesuar olmaya aday haline gelmiş olacak.
Kravatlı kombinlerin bu şekilde ortaya çıkışı kural yıkıcı bir hamle olarak tanımlanabilir.
Bu kombinler, çok keskin ve açık bir mesaj içeriyor.
Kravatı, hem de siyah renk bir kravatı günlük hayatta da kullanılabilir kılmak cinsiyet eşitsizliğine dair büyük bir meydan okuyuş içeriyor.