Haberler

Hayatımıza Hoş Geldin Mutluluk (Akımları) !

Bengü Arslan Esin

Bengü Arslan Esin

CEO / Bourz Content Communications
26.07.2022 07:16

Yapılan araştırmalara göre; mutlu insanların, sadece kendilerini iyi hissetmekle yetinmediklerini görülüyor. Mutlu insanlar, sosyal hayatta daha aktif ve daha yaratıcı olurken; liderlik özelliklerini ön plana çıkarabiliyor.

Hayatımıza Hoş Geldin Mutluluk (Akımları) !

Bir başka açıdan baktığımızda; mutlu insanların zorluklarla daha iyi baş ettiği gerçeği ile karşılaşıyoruz. Bu zorluklarla baş etme konusunun azımsanacak bir yanı yok zira mutlu insanların bağışıklık sistemi bile daha güçlü oluyor ve hastalıklarla mücadeleyi kazanıyorlar…

Hayatımıza Hoş Geldin Mutluluk (Akımları) !

Kısaca, mutluluk ömrü dahi uzatıyor…

Psikologlara göre: Mutluluk bir duygu değil!

Hayatımıza Hoş Geldin Mutluluk (Akımları) !

Psikoloji anlamında mutluluk bir duygu olarak kabul edilmiyor ve bir oluş hali olduğu söyleniyor. Açıklaması ise; duyguların geçici olması ancak mutluluğun bir devinim halinde daima var olması…

Psikologlar, duyguların belli durumlara karşılık geldiğini söylüyor. Mesela hüzünlü olmak, kıskançlık veya neşeli olma hali birer duygu olarak kabul edilirken, insanın mutlu olmak için bir duruma ihtiyaç duymamasından ötürü, mutluluk, duygu olarak sınıflandırılmıyor.

Yeni Moda:

Mutluluk, Mutluluk Akımlarında

Bazı psikologlar, reçete yazabilselerdi; mutluluk akımlarını ilaç niyetine bize içirecek moda geçti. Bazı psikiyatristler ise youtube kanallarından bağırıyor: "Her an mutlu olmak zorunda değilsiniz!" diye…

Hayatımıza Hoş Geldin Mutluluk (Akımları) !

Ben öncelikle 2 Kuzey Avrupalı, 2 tane de Uzak Doğulu mutluluk akımının tarifini bırakayım şuraya, sonra karar verelim:

Lagom

Lagom sözcüğü, "ılımlı", "dengeli", "mükemmel-basit", "yeterince" ve "(miktar olarak) uygun" gibi çeşitli şekillerde çevrilebilir. Yeterli ve ortalama gibi kelimeler bir dereceye kadar yoksunluk, kıtlık veya başarısızlık anlamına gelirken, lagom mutlaka "mükemmel olmasa da uygun" çağrışımını taşır.

Arketipik İsveç atasözü "Lagom är bäst", kelimenin tam anlamıyla "Doğru miktar en iyisidir" manasına gelirken "Yeterli olan, bir ziyafet kadar iyidir" veya "Ilımlılıkta erdem vardır" olarak da tercüme edilebilir.

Hygge

Sağlık ve memnuniyet duygularıyla birlikte rahatlık ve rahat şenlik havasını tanımlamak için hem Danca ve hem de Norveççe de bulunan bir kelimedir. Bir kültürel kategori olarak, ilişkili uygulama kümeleriyle birlikte hygge, Danca ve Norveççede aşağı yukarı aynı anlamlara sahiptir. Danimarka kültürünün temel bir parçası olarak hygge vurgusu, 20. yüzyılın sonlarına tarihlenen yeni bir olgudur.

Wasabi değil Wabi-Sabi :)

Japonların eski çağlardan günümüze taşınan estetik anlayışından doğan Wabi- Sabi, geçiciliğin ve kusurluluğun kabulüne odaklanan bir dünya görüşüdür ve doğası gereği "kusurlu, süreksiz ve eksik" olan güzelliği takdir etme olarak tanımlanır.

Wabi - Sabi, bir Budist öğretisi olan "Varoluşun 3 İşareti"nden (süreksizlik, ıstırap, öz-doğa boşluğu) türetilmiştir. B

Wabi-sabi anlayoşının özellikleri arasında asimetri, pürüzlülük, basitlik, ekonomi, sadelik, alçakgönüllülük, samimiyet ve hem doğal nesnelerin hem de doğanın güçlerinin takdir edilmesi yer alır.

İkigai: Bir Varoluş Nedeni…

İkigai, kişiye bir amaç duygusu, yaşama nedeni veren şeylere atıfta bulunan bir Japon kavramıdır.

İkigai akımını benimseyecek olanları aşağıdaki 5 soruyu yanıtlaması gerekiyor. Kişinin yaşam amacının bu 5 soruya verilecek yanıtların kesişim kümesinde olduğu söyleniyor:

1. Neye karşı tutku duyuyorsun?

2. Dünyanın neye ihtiyacı var?

3. Senin dünyaya karşı görevin nedir?

4. Hangi meslekte iyisin?

5. Sana para kazandıracak eylem / faktör nedir?

Ne dersiniz? Kapılıyor muyuz biz de bu akımlara?

Hazırsanız, Mutlu Olmanız İçin 25 Önerim Var!!!

Biraz ahkam kesmiş gibi olacağım ama kişisel deneyimlerimi okuduğum onlarca bilimsel makale ile harmanlayarak bu satırları sizlere yazıyorum. Bence mutlu olmak için, psikologların bekleme salonlarında ömür çürütmeye de, psikiyatristlerin kapısını aşındırıp, her gün bir avuç ilaç yutmaya da gerek yok.

Eee, bu yaştan sonra Kuzey Avrupalı veya Uzak Doğulu olma şansımızda hiç yok. Moda olan her şeyi yapma heveslileri moda akımlarına uyarken, siz bana kulak verin.

Günlük Rutininize Ekleyecekleriniz:

1. Gülümseyin!

Mutlu olduğumuz için gülümseriz ve gülümsemek beynin dopamin salgılamasına neden olur. Dopamin salgısı da bizi daha da mutlu eder.

2. Egzersiz Yapın!

Egzersiz yapmak sadece vücudunuza iyi gelmez… Düzenli egzersiz, benlik saygısını ve mutluluğu artırırken stresi, kaygı duygularını ve depresyon belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Eğer sizi gerçekten mutlu edecek şey bir triatlon kazanmak veya Everest'e tırmanmak değilse, bu kadar hareketten bahsetmiyorum elbette… Az miktarda fiziksel aktivite bile fark yaratabilir.

Mesela; her akşam yemekten sonra, mahallenizde bir yürüyüş yapabilir, bir "Yeni Başlayanlar İçin Yoga" sınıfına yazılabilir veya güne 5 dakikalık esneme hareketleriyle başlayabilirsiniz.

3. Uykunuzu Alın!

Modern toplumun gereksinimleri, bizi gün geçtikçe daha az uykuyla idare etmek zorunda bırakıyor. Ancak unutmayın: Yeterli uykuyu almak hayati önem taşır ve yetişkinler için yeterli uyku zamanı 7-8 saattir.

Eğer odanızın tamamen karanlık olması, kaliteli bir yatakta yatma gerekliliği gibi bilinen yöntemleri uyguladığınız halde uyuyamıyorsanız, bir doktora başvurmayı düşünmelisiniz. Belki de uyku bozukluğu tedavisine ihtiyacınız vardır.

4. Karnınızı, Ruh Halinizi Düşünerek Doyurun!

Yiyecek seçimlerinin genel fiziksel sağlığınız üzerinde bir etkisi olduğunu zaten biliyorsunuz. Ancak bazı yiyecekler ruh halinizi de etkileyebilir.

Örneğin; karbonhidratlar "iyi hissetme" hormonu olan serotonini serbest bırakır. Şeker gibi basit karbonhidratları minimumda tutun, çünkü bu enerji dalgalanması kısadır ve çökersiniz. Sebzeler, fasulye ve kepekli tahıllar gibi karmaşık karbonhidratlar daha iyidir.

Yağsız et, kümes hayvanları, baklagiller ve süt ürünleri protein açısından yüksektir. Bu gıdalar, enerji ve konsantrasyonu artıran dopamin ve norepinefrin salgılar.

Çok işlenmiş veya derin yağda kızartılmış yiyecekler sizi mutsuz hissettirir. Öğün atlamak da öyle….

5. Şükredin!

Her güne minnettar olduğunuz bir şeyi bulup, bunun için şükrederek başlayın. Bunu dişlerinizi fırçalarken veya ertelediğiniz alarmın yeniden çalmasını beklerken yapabilirsiniz.

6. İltifat Edin!

Araştırmalara göre, nezaket göstermek, tatmin olma hissi uyandırıyor.

Kendi mutluluğunuzu artırırken birinin gününü aydınlatmanın hızlı ve kolay bir yolu samimi bir iltifattan geçiyor.

7. Derin Nefes Alın!

8. Mutsuz Anları/ Anıları Kabullenin!

Kötü bir haber alırsanız, bir hata yaparsanız ya da sadece bir korku içindeymiş gibi hissederseniz, mutluymuş gibi davranmaya çalışmayın. Mutsuz olduğunuzu kabul edin ve mutsuz olduğunuz için ekstra mutsuz olmayın çünkü mutsuzlukta hayatın bir parçası…

9. Günlük Tutun!

Çok mu klişe geldi? Sadece, yatmadan önce o gün hissettiğiniz duyguları yazmanın, kötü hissiyatı azaltacağını söylesem… Denemez misiniz?

10. Stresle Yüzleşin!

Bir de bakmışsınız ki stres yaptığınız her neyse, o sizin motivasyonunuz olmuş bile…

Haftalık Rutininize Ekleyecekleriniz:

1. Dağınıklığı Toplayın!

Hayır, çok zor değil! Haftanın bir günü saatinizi 20 dakika sonrasına kurun ve bir yerden toplamaya başlayın… Kısa sürede ferahlığı hissedeceksiniz.

2. Arkadaşlarınızı Görün!

İnsanlar sosyal varlıklardır ve yakın arkadaşlara sahip olmak bizi mutlu eder. Kimi özlüyorsanız, onlara ulaşın ve bir araya gelmek için bir tarih belirleyin.

Zaman zaman uzun bir telefon konuşması da iyi gelecektir.

3. Haftanızı Planlayın!

Her haftanın sonunda oturup bir sonraki hafta için temel bir liste yapmayı deneyin. Plana bağlı kalmasanız bile, çamaşır yıkayabileceğiniz, market alışverişine gidebileceğiniz veya işteki projelerle uğraşabileceğiniz zamanı önceden belirlemek, zihninizi sakinleştirecektir.

4. Telefonunuzdan Ayrılın!

Her hafta, en az 1 saat boyunca telefonunuzu ve diğer tüm elektronik cihazlarınızı kapatın.

Ben geçtiğimiz hafta 8 saat boyunca, fişi çekmeyi başardım. Kendimi ne kadar iyi hissettiğimi anlatamam…

5. Doğanın İçine Dalın!

Yapılan araştırmalara göre, doğayla iç içe yarım saat geçirmenin kan basıncını düşürdüğünü ve depresyonu azalttığını gösterirken, haftanın yarım gününü doğaya ayırmamak olmaz!

6. Meditasyonu Keşfedin!

Çok karmaşık bir şeyden bahsetmiyorum… Kendi düşüncelerinizle, sessizce 5 dakika oturmayı başarabilir misiniz? Meditasyon yaptınız işte!!!

7. Durum Değerlendirmesi Yapın!

Eğer duvara çarpmış, dağılmış ve çaresiz hissediyorsanız ve duygu durumunuzu kontrol altında tutamıyorsanız, az önce psikolog ve psikiyatristler hakkında yazdığıma kulak vermeyin ve haftada bir kez terapi almayı düşünün!

8. Kişisel Bakım Ritüelinizi Seçin!

Belki de çalışma haftanızı uzun, sıcak bir banyo ile gevşeyerek bitirmek ya da kendinizi şımarık hissetmenizi sağlayan bir cilt bakım rutini benimsemek size iyi gelecektir.

Bunlar size göre değil mi?

O halde en yumuşacık pijamalarınızı giyip, peş peşe film izlemeye ayrılmış bir akşama ne dersiniz?

Aylık Rutininize Ekleyecekleriniz:

1. İyilik Yapın!

Tıpkı birine iltifat etmek gibi, birilerine faydalı olmak ve mutlu etmek, sizi mutlu etmeye yeter… Ayda bir kere bir vakıf yararına çalışmayı veya bir yaşlı bakım evini ziyaret etmeyi alışkanlık haline getirin.

2. Kendinizi Şık Bir Okazyona Davet Edin!

Dışarı çıkacak birilerinin olmamasından şikâyet etmeyi kesin! Şık bir giysi seçin, dozunda bir makyaj yapın ve kendi kendinizi mutluluğa davet edin.

3. Üzerinde Düşünülecekler Listesi Yapın!

Her ayın başında, küçük bir kâğıt parçasına veya telefonunuza dört gözle beklediğiniz mutlu anların kısa bir listesini yapın. Ay sonunda olan / olmayan kıyaslaması yapar, biraz üzerinde düşünürsünüz belki…

Yıllık Rutininize Ekleyecekleriniz:

1. Düşünmeye Zaman Ayırın!

Yeni yıla girerken, isteklerimizi, dileklerimizi sıralıyoruz ancak bunu yaparken aşağıdaki soruların yanıtlarını düşünmüyoruz:

? Nasılsın?

? Neler yapıyorsun?

? Bir yıl öncesine göre daha mı mutlusun?

2. Hedeflerinizi Yeniden Değerlendirin!

İnsanlar değişir, bu yüzden nereye gittiğinizi ve gitmek istediğiniz yerin hala orası olup olmadığını düşünün. Hedeflerinizi değiştirmekte utanılacak bir şey yok. Kulağa hoş gelseler bile, artık size hizmet etmeyen tüm hedefleri bırakın.

3. Bedeninize İyi Bakın!

Yılda bir kez yaptıracağınız check - up ile erken teşhis konulan pek çok ciddi hastalığı kolaylıkla atlatabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın!

4. Kini Bir Kenara Bırakın!

Bırakamıyorsanız, kin duyduğunuz kişilere bir mektup yazın. Tabii ki onlara göndermek zorunda değilsiniz! Duyguları zihninden çıkarıp dünyaya açmak bile sizi özgürleştirir.

5. Bir Evcil Hayvan Edinin!

Ya da benim gibi birden fazla :) Öyle iyi geliyorlar ki insana...

Mutluluk Akımları Modası mı? Bengü'nün Denenmiş Tavsiyeleri mi?

Karar sizin. Mutlu olun, bana yeter…

title