İş kazasında tazminat (1)
Av. Arb. Mahmut Altınel
Ülkemizde ne yazık ki yaralamalı ve ölümlü iş kazaları sıklıkla meydana gelmektedir. Vatandaşlarımız iş kazası meydana geldiğinde tazminat hakları ile ilgili olarak hangi hukuki yollara başvurabilir? Bu hukuki konuyu yalın bir şekilde özetlemek faydalı olacaktır.
1-İŞ KAZASINDA MEYDANA GELDİĞİNDE İŞÇİ NE YAPMALIDIR?
İşverenler, iş kazası meydana geldiğinde kolluk kuvvetlerine derhal ve SGK' ya 3 iş günü içerisinde bildirmesi zorunludur. Aksi halde işverenlere ağır yaptırımlar uygulanmaktadır. İşverenler bu yükümlülüğü yerine getirmemişse, işçi tedavi süreci sonucunda uygun olduğu zaman kolluk (polis, jandarma) ya da Cumhuriyet Savcılıklarına şikayeti ile ilgili şikayet dilekçesi vermelidir. İşveren kolluğa bildirim yapmışsa, kolluk görevlileri işçinin ifadesini almak için çağıracaktır.
İş kazasında işçi tarafından işvereni şikayet etme zorunluluğu yoktur. Fakat, iş kazası ile ilgili tanıkların dinlenmesi, olay yerine ilişkin delillerin toplanması için cezai anlamda şikayet önemlidir. Aksi halde ileri ki süreçte iş mahkemesinde dava açıldığında, olay yerine ilişkin deliller gizlenmiş, yok edilmiş olabilir. Bu açıdan iş kazasında meydana gelmesinde kusurun tespiti açısından "olay yeri delillerin toplanması"çok önem arz etmektedir.
Eğer işveren hem kolluğa hem de SGK'ya bildirim yapmışsa işçinin kolluğa şikayetçi olup olmadığına dair ifade vermesi gerekir. Bence, işçiler bu aşamada şikayetçi olup olmama konusunda aceleci davranmaması kendileri için faydalı olacaktır. Çünkü, soruşturma aşamasında delillerin toplanması dahil ileri ki süreçte soruşturmanın yürümesi faydalı olacaktır. Zaten şikayetten ceza yargılaması sonuna kadar vazgeçme imkanları bulunmaktadır. Ayrıca soruşturma ve kovuşturma aşamasında uzlaşmada mümkündür.
İşveren tarafından verilen bazı vaatler nedeniyle şikayetten hemen vazgeçildiği, sonra ise bu vaatlerin yerine getirilmediği sıklıkla karşılaşılan durumdur. Hatta, olayın meydana geliş şeklinin tam tersi olarak "olayda ben kusurluydum" "olayda işverenim kusuru yoktur" " kendi ihmalim vardır" gibi ifadelerle olayın ifadedeki özeti çok farklı anlatılmakta bu şeklide aleyhe deliller oluşturmaktadır. Her ne kadar, bu ifadelerden daha çok iş mahkemesinde kusur bilirkişisi önemli olsa da , özenli ve dikkatli ifadeler kullanmak gereklidir. Bu açıdan iş kazası meydana geldiğinde hukuki bir avukat yardımını her zaman faydalı görmekteyim.
a-İşveren kolluğa ve SGK'ya bildirim yaptı ise, işçi şikayeti ile ilgili ifadesini verdiğinde artık iş kazası için ceza soruşturması başlayacaktır. Aynı zamanda SGK tarafından iş kazasına ilişkin idari süreç devam etmiş olacaktır. İşçi, SGK'nın kendisinden talep edeceği eksik evrakları göndermesi özellikle geçici iş görmezlik sonrası sürekli iş görmezlik geliri için önem arz etmektedir. SGK teslim edilen evraklarla ilgili online olarak E-DEVLET üzerinden takip yapılabilmektedir.
b-İşveren kolluğa ve SGK'ya bildirim yapmamışsa ise, işçiye bu konuda yapması gereken bir hukuki adım bulunmaktadır. Öncelikle bilinçsiz taksirli bir suçsa ve çoğunlukla şikayete bağlılık olduğundan 6 aylık şikayet süresi geçmeden şikayetini kolluğa iletmelidir. Şikayetini, hem iş kazasının meydana geldiği polis ya da jandarmaya iletebilir. Ya da iş kazasındın meydana geldiği Cumhuriyet Savcılıklarına ya da oraya gönderilmek üzere herhangi bir Cumhuriyet Savcılığına iletebilir. Şikayet dilekçesi iletirken, mutlaka iş kazası sonucu yaralanmasına ilişkin olayın kısa özeti,kimlerin kusurlu olduğunu, işverene ilişkin bilgileri yazmalıdır, ayrıca genel adli muayene raporu (ilk sevk olunan hastaneden alabilir), ameliyat ve tedavi raporları, tanıklar varsa onlara ilişkin bilgiler, olaya ilişkin deliller varsa ya da başka yerden getirilecek deliller varsa mutlaka dilekçe ekine eklemesinde fayda vardır.
Sadece cezai anlamda şikayetle iş kazasında sürekli ve geçici iş görmezlik geliri bağlanmamaktadır. Bu nedenle SGK'ya başvurup iş kazasına ilişkin başvuru formunu ve eklerini doldurmak gerekir. İş kazası başvuru formuna SGK web portalından ya da SGK Merkezlerinden ulaşabilirsiniz. Formu, herhangi bir SGK'na merkezine teslim edip iş kazası ile ilgili idari süreci başlatmanız gerekir. Bağlı olduğunuz SGK merkezine iletmeniz size birkaç gün daha fazla süre kazandıracaktır. İşverenin iş kazası bildirimi yapmaması sebebiyle SGK tarafından mevzuat gereği ciddi yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktır. Bu nedenle cezai soruşturmada deliller müfettiş tarafından delil olarak kullanılacağından cezai soruşturma aşamasını dikkatle takip etmekte yarar bulunmaktadır. SGK'ya başvurudan sonra gerekli idari inceleme ve soruşturma süreci tamamlandığında, işçi sürekli maluliyet olup olmadığının tespiti için biryetkili hastaneye sevk olunmaktadır. Hastane konusunda ikametgâhınız için uygunluk için dilekçe ile başvuru yaptığınızda hastane tercihinizi belirtebiliriz.
Hastane sevk işlemi yapılıp kuruldan rapor hastane tarafından SGK'ya iletildiğinde rapor için inceleme süreci tamamlanıp eğer maluliyetiniz sürekli ise ve % 10'dan fazla ise 1 gün bile sigortalı olsanız, hatta sigortasız bile çalışsanız, kazanın meydana gelmesinde kusurlu bile olsanız size iş kazası sürekli işgörmezlik geliri bağlanmaktadır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 5510 sayılı Kanunun17 nci maddesine göre hesaplanan aylık kazancının % 70'i oranında gelir bağlanmaktadır. Sigortalı başka birinin bakımına ihtiyacı varsa bu gelir % 100 bağlanma oranı üzerinden hesaplanır. Bu gelir iş kazası geçirdiği tarihteki kazancı üzerinden bağlanmaktadır.
SGK size hangi maluliyet oranından ne kadar gelir bağlandığı ile ilgili yazı göndermektedir. Eğer maluliyet oranınıza ilişkin itirazınız varsa SGK Yüksek Sağlık Kurulu nezdinde itiraz edebilirsiniz. Bu itirazın sadece itiraz ediyorum tarzında olmaması, gerekçeli olması sizin faydanıza olacaktır. Bu nedenle maluliyet için tıbbi bir mütalaa alıp ekinde iletebilirsiniz.
Eğer Yüksek Sağlık Kurulu tespiti sonucu da sizi tatmin etmiyorsa o zaman maluliyetiniz için tespiti konusunda yargıya başvurabilirsiniz. Bu tespit yargı yolu ile Adli Tıp Kurumu tarafından yapılarak maluliyetin kesin olarak tespiti mümkündür. Tabi ki, itiraz yapmak için itiraz yapmamak gerçekten gelir bağlanan maluliyetiniz hatalı ve eksikse yapmakta fayda vardır.
c-İşveren sizi sigortasız çalıştırdığında iş kazası meydana gelmişse, o zaman ne yapmalısınız? Cezai anlamda şikayet her zaman yapmanızda fayda bulunmaktadır. Sosyal güvencesiz işçi çalıştıran işverenle ilgili SGK'ya idari başvuru yapmalısınız. Tüm bunların dışında iş kazasının tespiti ile ilgili mutlaka iş mahkemesinde dava açmanız gerekmektedir. İş kazasını hukuken tespit ettirip SGK'nın hem iş kazası ilgili gelir bağlaması hem de iş kazasında işverene maddi ve manevi tazminat haklarınız için bu tespit önem arz etmektedir. Sosyal güvencesiz işçi çalıştıran işveren bunun sonuçlarına katlanmak zorundadır. Sigortasız işçinin iş kazası sonucu yaralanması ya da vefat etmesi halinde bunun sonucunda işveren hem cezai, hem idari hem de hukuki olarak katlanmak zorundadır.
1. bölümle burada bitiyorum. Diğer bölümlerde iş kazasında tazminat konusunda başka hususlara değineceğim. Konuya ilişkin sorularınız için mail ile tarafımıza ulaşabilirsiniz. Sağlıcakla kalın.
AV. ARB. MAHMUT ALTINEL
mahmut@altinelhukuk.com