Almula Merter Churm

“Tarz üslupta, kıro zihniyette saklı”

15.09.2025 07:47
Haber Detay Image

Moda dünyası, kapsayıcılık ve çeşitlilik kavramlarını merkeze alarak hızla değişirken, Hakan Akkaya gibi isimler hâlâ eski ve yıpranmış klişelere sarılarak gündemde kalmaya çalışıyor. "Kilo insanı yaşlı, çirkin, kıro yapar" sözleriyle kendisine dikkat çekmeye çalışan Akkaya, aslında en çok kendi önyargılarını ve bakış açısındaki yoksulluğu ortaya koyuyor. Bir insanın beden ölçüsünü karakteriyle, estetiğiyle ve değerleriyle özdeşleştirmek; günümüz dünyasında modanın kırosu sayılabilecek bir zihniyetin dışavurumudur.

Beden Üzerinden Değer Biçmek: Gerçek Anlamda Geri Kalmışlık

Hakan Akkaya'nın sözleri, toplumun en kırılgan noktasına — beden algısına — saldırıyor. Oysa moda endüstrisi artık uzun zamandır yalnızca "ince ve kusursuz" bedenleri değil; farklılıkları, çeşitliliği ve özgünlüğü de yüceltiyor. Kilosu olan insanları "yaşlı, çirkin ve kıro" diye nitelemek; sadece ayrımcılık değil, aynı zamanda zihinsel olarak 20–30 yıl geride kalmış bir bakışın ürünü. Kısacası, modanın bugün geldiği noktada Hakan Akkaya'nın sözleri modanın değil, ancak modanın kıyısına sıkışmışların söylemi olabilir.

Küçük Düşürücü Üslup: Ağzını Yaya Yaya Konuşmak

Eleştirilen sadece Akkaya'nın sözleri değil; aynı zamanda o sözleri sarf ederken ki tavrı. Ağzını yaya yaya konuşmak, küçümseyici ve üstenci bir tonla kendini "otorite" ilan etmek, toplumda antipati uyandırmaktan başka bir işe yaramıyor. Moda ve estetik üzerine fikir beyan eden birinin, önce kendi üslubunu, duruşunu ve beden dilini düzeltmesi gerekiyor. Çünkü bu tavır, ciddiyet yaratmak yerine "karikatür" etkisi yapıyor ve kendi prestijini gölgeliyor.

"Kıro" Sözcüğünün Ters Tepmesi

Bir toplumsal grup veya özelliği "kıro" diye küçümsemek, sınıfsal ve kültürel önyargılarla dolu bir dili yeniden üretmektir. Bu, yalnızca insanları kırmakla kalmaz, aynı zamanda konuşanı da ele verir. Akkaya bu kelimeyi başkaları için kullanırken aslında modanın kırosu konumuna düşüyor; çünkü dar, sınırlı ve demode bir bakış açısıyla konuşmak tam da bu sıfatla örtüşüyor.

Bugün modanın merkezinde çeşitlilik, bedensel pozitiflik ve kapsayıcılık var. Yıllardır yavaş yavaş inşa edilen bu anlayış, hem sektörün hem de toplumun güzellik algısını değiştirdi. Akkaya'nın sözleri ise bu ilerlemenin çok dışında ve modası geçmiş bir zihniyetin ürünü. Kısacası, moda ilerliyor ama Hakan Akkaya hâlâ yerinde sayıyor — hatta geriye gidiyor.

Sonuç: Kendi İmajını Çökerten Sözler

Kamuoyunun önünde olan isimler, söyledikleri sözlerin yaratacağı etkinin farkında olmalıdır. Hakan Akkaya ise, insanları aşağılayarak aslında kendi markasını ve imajını zedeliyor. "Kilo insanı çirkin yapar" derken, aslında kendi sözleri ve tavrıyla modanın en çirkin tarafını yansıtıyor. Bugün "gerçek stil" ve "gerçek estetik" çeşitliliğe ve saygıya dayanırken, Akkaya'nın tavrı bunun tam tersi.

Ve Asıl "Kıroluk" Nerede?

Hakan Akkaya, "kilo insanı kıro yapar" diye ahkâm keserken aslında modanın kıroluğunu bizzat temsil ediyor. Çünkü gerçek kıroluk; insanları kilosu, görünüşü veya sınıfsal etiketlerle aşağılamakta saklıdır. Stil, yalnızca kıyafetle değil; düşünceyle, üslupla ve insana saygıyla ölçülür. Bu açıdan bakıldığında, Akkaya'nın bu sözleri ve tavrı, modanın en basit ve en ucuz kalıplarına tutunarak kendi kendini küçülten bir tablo çiziyor.

Başka bir deyişle, kilo değil; önyargı, kibir ve insan küçümseme insanı gerçekten çirkinleştirir. Hakan Akkaya'nın bugünkü sözleri de bunun somut örneği. Bu yüzden onu eleştirirken ironik bir biçimde "Asıl modanın kırosu kim?" diye sormak, tüm durumu özetliyor.

Yani özün sözü;

"Moda dünyası çeşitliliğe koşarken, dar bakışlılar geride kalır. Kilo insanı kıro yapmaz; önyargı insanı modanın kıyısına savurur."

Yazarın Tüm Yazıları

title