Almula Merter Churm

“Takı mı tanıtılıyor, Ten mi?”

20.06.2025 10:59
Haber Detay Image

Kırmızı halılar artık sadece "kim ne giymiş?" sorusunun değil, "ne anlatmaya çalışıyor?" sorgusunun da cevabı oldu. Hele ki bir mücevher markasının yüzüyseniz, spotlar yalnızca üstünüze değil, temsil ettiğiniz şeye de döner. Ama Cemre Baysel'in son görünümünde spot biraz "hmmm yanlış yeri aydınlatmış olabilir mi?"

Sahnedeki tablo, ıslak saçlar, derin V dekolteli siyah blazer elbise, altında hiçbir şey yokmuş efekti ve göğüs ortasında bir kolye.

Tam bir "vogue ama bir tık daha çıplak" estetiği. Kolye var mı? Var. Güzel mi? Evet. Ama göğüs dekoltesinin tam ortasında, "bakın bakın, buradayım" diyen bir ten denizinin ortasında, o kolye artık bir mücevher değil, sadece bir "çapa" gibi kalıyor. Hani neredeyse "kolyeyi görmesek acaba yanlış bir yere mi bakıyoruz" hissi yaşatıyor.

Cemre'yi görenin ilk cümlesi şu oluyor:

"Of, ne cesur kombin!"

Yani kimse çıkıp da "Aaa bu ne kadar zarif bir tasarım, hangi markaymış?" demiyor.

Sizce bu önemli bir sorun değil mi?

Sonuçta mücevher tanıtımı diye çıktığın yolda kıyafetin ve bedenin mücevheri gölgede bırakıyorsa, burada bir anlatım kopukluğu var. Moda dünyasında yeni bir trend var:

Giyinik gibi görün ama olabildiğince çıplak ol.

Bir nevi "çıplak ama Chanel."

Cesur ama kültürlü.

Dekolteli ama "sanat için."

Ama bu işin bir sınırı olmalı. Çünkü bir noktadan sonra pazarlama stratejisi "kadının gücü" değil, kadının bedeniyle dikkat çekmesi haline geliyor. Ve bu da yıllardır mücadele verilen o kalıpların yeniden ambalajlanıp önümüze sunulması değil mi?

Cemre Baysel çok güzel. Işıltılı. Başarılı.

Ama bir kadının kendini göstermesi için "çok fazla göstermesi" gerektiği algısı kırılmalı.

Güzellik, dekolteden ibaret değil. Güç, tenle anlatılmaz. Mücevher de, çıplaklıkla değil zarafetle parlar.

Cemre bu kombinle adeta "bakın ne kadar cesurum" diyor. Peki biz ne görüyoruz?

Bir mücevher değil, bir strateji görüyoruz.

Bir özgürlük değil, bir kalıp görüyoruz.

Ve bir oyuncunun, kendi ışığını bir takının gölgesinde değil, bedenin gölgesinde bırakmasına üzülüyoruz.

Ama umutluyuz. Çünkü Cemre Baysel gibi genç yıldızlar, bu sektörde dengeyi kurabilecek güçte.

Belki bir dahaki kırmızı halı çıkarmasında mücevherin parıltısı, bu kadar çok "ten tonuyla" yarışmak zorunda kalmaz.

Unutmayalım mücevher parlar, ama kadını temsil eder. Ten geçer, ama duruş kalır.

Yazarın Tüm Yazıları

title