Almula Merter Churm

Şöhretin son kullanma tarihi;: Can Yaman vakasına bakış

24.06.2025 07:14
Haber Detay Image

Bir zamanlar ekranlarda bir Can Yaman fırtınası esiyordu. Gömlek düğmeleri daima açık, saçlar hep jöleli, kaslar her zaman hazır. Sosyal medyada genç kızlar kalp atıyor, dizi yapımcıları sıraya giriyordu. Ama şimdi? Aynı kalpler artık suskun, yapımcılar ise başka yıldızlara dönmüş durumda. Ne oldu Can?

Bir şöhret hikâyesi, bazen başarıyla değil, başarıyı nasıl taşıdığıyla yazılır. Can Yaman da işte tam bu noktada tökezledi. Çünkü o, şöhreti yaşamak yerine, onun üstünde tepindi.

Her yeni röportajda bir ego patlaması, her sosyal medya paylaşımında dozu kaçmış bir gösteriş. Can Yaman, hızlı gelen şöhreti belki de sindiremeden, doz aşımı yaşadı. Başarıyı hazmetmek, onu sürdürülebilir kılmak, bazen zirveye çıkmaktan bile zor. O ise bu süreçte "Benimle bir gece geçirseniz her şeyin cevabını alırsınız" gibi ego patlamalarıyla gündeme geldi. Ve izleyiciye şunu hissettirdi: "Bu artık bizim Can değil."

Yurt dışına açılmak, İtalya'da diziler, reklamlar… Güzel. Ama bu süreçte halkla arasına mesafe koydu. Türkiye'deki sadık hayran kitlesiyle bağ zayıfladı. "Elit Avrupalı" imajına oynarken, samimiyet çizgisinden uzaklaştı. PR çalışmaları, karakterinden daha çok konuşulmaya başlandı.

"Ben artık Avrupa yıldızıyım" imajı, samimiyet duygusunun üstünü örttü. Oysa Türk izleyicisi, samimiyete âşıktır. Ve bir kere soğursa, geri dönüş çok zordur. Setlerde kavga, röportajda patavatsızlık, sosyal medyada kibir… Hepsi birikir. Çünkü şöhret, bir nevi kredi gibidir. Doğru kullanırsan katlanır, kötü harcarsan silinir. Can Yaman ise sanki krediyi peşin tüketti.

Can Yaman sosyal medyayı çok iyi kullandı. Takipçi sayıları devasa, paylaşımları her zaman olay. Ama işte orada da ölçüyü kaçırmak mümkün. Lüks yaşam, pahalı arabalar, sponsorlu şovlar derken "ulaşılmazlık" hissi tavan yaptı. Eskiden "bizim Can" dediğimiz adam, bir anda "uçmuş Can"a dönüştü. Paylaşımları halkla bağ kurmaktan çok, "bakın ben neredeyim" mesajı vermeye başladı.

Oyunculuğa gelelim. Elbette yakışıklı, elbette karizmatik. Ama yetenek dediğin şey de biraz dönüşüm ister. Can Yaman ise sürekli aynı karakterle, aynı vücutla, aynı bakışlarla çıktı karşımıza. Bir noktadan sonra seyirci "Bunu izledik canım," dedi. Ekranda yeni bir şey görmek istiyordu, oysa karşısında hep eski Can duruyordu — sadece daha fazla kas ve daha az karakterle. Yakışıklı ama hep aynı. Maalesef sektörde kalıcılık, sadece görüntüyle olmuyor.

Bugün Can hâlâ bir figür. Ama o eski "yıldız" algısı" yerinde yok. Geri döner mi? Evet, ama sadece kasla değil, karakterle. Sadece pozla değil, özle. Ve en önemlisi, sadece şöhretle değil, şöhreti taşıma biçimiyle. Eski "dizi yıldızı" parıltısı yok. İmaj yorgunluğu yaşıyor. Şöhret bir ateşse, kibir o ateşe benzin taşır. Ve Can Yaman biraz fazla benzin döktü gibi.

Çünkü biz yıldızları izleriz, ama kibirlerini değil; parıltılarını severiz, ama gözümüzü alan değil içimizi ısıtan ışıklarını.

Dipnot: Şöhret bir merdivendir, çıkarken dikkatli olmak gerekir. Çünkü iniş her zaman daha hızlıdır.

Yazar Notu:

Bu yazı, bir yıldızın sönüşünü keyifle izlemek için değil, bir yıldızın yeniden parlayabileceğini hatırlatmak için yazıldı. Çünkü biz, zirveye çıkan herkese hayran olmayız; ama oradan düşerken zarafetini koruyabilenlere saygı duyarız.

Can Yaman hâlâ ışığını yakalayabilir. Ama o ışığın gerçekten parlaması için, önce gölgedeki taraflarıyla yüzleşmesi gerekir. Şöhretin geçici, insanlığın kalıcı olduğunu hatırladığı gün, belki biz de "Can gibi döndü" deriz.

Yazarın Tüm Yazıları

title