"İlhan Şeşen'e Veda"
Bazı insanlar sesleriyle değil, sessizlikleriyle kalır insanın içinde.
İlhan Şeşen de öyleydi. Bağırmadan, iddiasız, gösterişsiz, ama öyle derin.
Şimdi onun yokluğuna değil, o inceliğe, o zarafete veda ediyoruz aslında.
İki gün önce sustu bir ses.
Sokaklara sakince kar yağmış gibi oldu içimiz.
Radyoda bir şarkısı çaldı, "Gibi"…
Ve biz bir anda hatırladık neyi, kimi, nerede bırakmıştık.
İlhan Şeşen, sadece bir müzisyen değildi.
O bir dert ortağıydı.
Bir akşam rakısını sessizce yudumlayan, eski aşkına mektup yazmış ama postaya vermemiş bir adamdı sanki.
Onun her şarkısı, bir günlüğün sayfasıydı.
Ama bizim yazamadığımız cümleleri o yazdı.
Biz susarken, o söyledi.
Biz unutmuşken, o hatırlattı.
"Bir gün gidersen eğer, arkana bakma" demişti yıllar önce.
Ama şimdi hepimiz dönüp arkasından bakıyoruz.
Hem de gözlerimiz dolu dolu…
Onun şarkılarında en çok "olgun bir kalp" vardı.
Ne çocukça bir romantizm, ne de öfkeyle yazılmış satırlar.
İlhan Şeşen'in aşkları derin ama dingindi.
Gitmiş ama kırmamış, kalmış ama yakmamış, sevmiş ama sahiplenmemiş…
Tam da hayatın kendisi gibi.
O aslında hep bir "abi"ydi .
MFÖ'nün yanında, "Grup Gündoğarken"in içinde, sonra tek başına…
Ama hep aynı duruş, aynı dinginlik, aynı tevazu.
O ne star pozlarına girdi, ne "efsane" diye podyuma çıktı.
Sadece bir gitar, bir sandalye, bir kalp yeterdi ona.
Ve biz de yetinmeyi öğrendik onunla.
Bir İlhan Şeşen şarkısı dinlediğinizde, kimsenin bilmediği bir yerin kıyısına oturmuş gibi hissedersiniz.
Kalabalıktan uzak, gürültüden uzak…
Ama kendi kalbinizin tam ortasında.
Şimdi onun ardından söylenecek çok söz var, ama en çok da susmak yakışıyor.
Çünkü İlhan Şeşen'in dünyası, gürültüyle değil, iç çekişle kuruluydu.
Şimdi o iç çekişler, boğazımıza düğümlenen anılar oldu.
Bir konserden sonra ayakta alkışladığımız geceyi hatırlıyoruz.
Bir şarkısını birine ithaf ettiğimiz anı…
Bir ayrılıkta sessizce dinlediğimiz cümleleri…
Bir daha hiçbir "rüzgar", onunki gibi esmeyecek artık.
Hiçbir "gibi", onun söylediği gibi olmuyor.
İyi yolculuklar İlhan Şeşen.
Şarkılarla ördüğün o incecik köprüden geçtin bu dünyadan.
Ve şimdi, belki de gökyüzünde usulca çalıyorsun…
Biz buradayız, eksildik.
Ama seninle eksilmek bile bir başka zarif…
Ve seni, en çok seninle uğurluyoruz:
"Gibi gelmiyor,
Hiçbir şey eskisi gibi olmuyor.
Kalbimi koydum ortaya,
Ama sen duymuyorsun…"
Belki de bu defa biz koyuyoruz kalbimizi ortaya,
Senin için…
Kocaman teşekkürler.