Bursa'daki bir konser gecesi…
Işıklar loş, seyirci coşkulu…
Ve sahnede bir kadın: Selen Görgüzel.
Ama dikkat! Bu sıradan bir sahne performansı değil. Bu bir ritüel.
Bilenler bilir, bazı danslar tarihe geçer…
Bazılarıysa doğrudan WhatsApp gruplarına!
Selen'in sahnedeki o kıvrak, hafif de "doğaçlama Tamtam kabilesi" havası taşıyan dansı, adeta "Yerli Beyoncé" iddiasından sıyrılıp Bursa Şamanı olmaya doğru ilerliyor!
Kimse anlayamadı. Bu dans mı, yağmur duası mı, kas spazmı mı, yoksa hepsi birden mi?"
Ne yaptı dersiniz?
Bir el havada, bir diz aşağıda…
Yana doğru ani bir dönüş, ardından beklenmedik bir ayak hamlesi ve…
Hop! O an sosyal medyanın da kalbini hoplattı. İzleyiciler arasında şöyle fısıltılar dolaştı;
• "Kurban olayım biri müzikle dansı senkronlasın…"
• "Ben de sabah uyanınca yatağın ucunda böyle kıvranıyorum."
• "Bu bir dans değil, bu bir duruş!"
Ama şunu kabul edelim, enerji desen var, özgüven desen taşmış.
Yani kadının derdi dans değil, mesaj vermek...
"Ritim mi? Gerek yok. Ben neredeysem orası müzik olur!"
Sosyal medya ise yangın yeri gibiydi.
•Kimi "Sahnede muadilim yok" çıkışını "Allah da yok etmesin zaten, tek kalsın" diye yorumladı.
Kimi ise "O dans değil, Selen'in ruhsal yolculuğu. Biz yanlışlıkla şahit olduk" dedi. Ve evet, dansın bir adı yoktu ama izleyenler adını koydu...
"Tamtam Dansı by Selen."
Yani bir nevi meditasyon, bir nevi sahneye çağırılmış ruhlar toplantısı…
Sözün özü; kimi izledi, kimi izlerken tövbe etti…
Selen Görgüzel sahnede ne yaptıysa kendince yaptı. Kopya yok, şablon yok.
Tamamen doğaçlama, tamamen özgür ruh.
Yani bakınca aslında şunu diyor;
"Ben buyum. Müzik çalarsa, vücut durmaz!"
Kim ne derse desin, bir sahne performansının viral olma kriteri nedir?
İzleyeni güldürmesi, şaşırtması, hatta biraz düşündürmesi.
Selen bu üçlüyü başarıyla tamamladı.
O zaman alkışlar gelsin!
Bu arada lütfen sahneye "kasko" yaptırmayı unutmayalım; çünkü Selen oynarken seyirci düşebilir.
Ama herkes Selen'i konuştu!
O hâlde kuralı bir kez daha hatırlayalım:
Sahneye çıkan dans eder, Ama Selen dans etmez, dansı yaşarMIŞ!!!
Ve biz de her figürde içimizden geçen tek soruyu sorarız; "Ben bunu görmemiş mi olayım, yoksa iki kere daha mı izleyeyim?"