Haberler
İsrail ile Lübnan arasındaki ateşkes için saat veren Biden bir de Gazze için mesaj verdi

Biden: Ateşkes yerel saatle 04.00'te yürürlüğe girecek

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

Zirve Yayınevi'ndeki Cinayetlere İlişkin Dava

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Davanın sanığı ve tanığı İlker Çınar'ın çapraz sorgusuna devam edildi.

Zirve Yayınevi'nde biri Alman uyruklu 3 kişinin boğazının kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın 78. duruşmasının öğleden sonraki bölümünde gizli tanık "Deniz Uygar" kod adıyla bilinirken kimliği deşifre olan davanın sanığı ve tanığı İlker Çınar'ın çapraz sorgusuna devam edildi.

Çınar, Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanıklardan Levent Ercan Gelegen'in sorularını yanıtladı.

Gelegen, Çınar'ın 28 Aralık 2013'teki ifadesinde, kendisine Berzan Alpergin ismi sorulduğunda Bölgesel Kürt Yönetimi'nin başkanının soyadı olduğunu söylediğini, mahkemedeki ifadesinde ise "Mersin'de bir pastör" dediğini belirterek, ifadelerdeki çelişkinin nedenini sordu. Çınar, "Berzan Alpergin'i sen daha iyi bilirsin. Abdullah Atılgan'ın haber elemanıydı. Ödeme makbuzları da vardı" yanıtını verdi. Çınar, Berzan Alpergin isminin tutuklu sanıklardan Haydar Yeşil'e ait harddiskte de olduğunu, burada Kürdistan Hristiyan Birliği'nin sorumlusu olarak adının yer aldığını söyledi.

Gelegen, Çınar'ın özel hayatın gizliliğini ihlal ettiğini, mahkemedeki ifadesinde kendisinin özel hayatıyla ilgili olumsuz ifadeler kullandığını savunarak, mahkeme heyetinden bu konuda suç duyurusunda bulunmasını talep etti. Çınar'ın kendisiyle Polatlı köyünde bir araya geldiğini ce işbirliği teklif ettiğini savunan Gelegen, "İhaneti bırak, her şeyi anlat. Misyonerler senden 200 bin dolar para, bir ev ve araba karşılığında gizli tanıklık yapmanı istemedi mi?" diye sordu.

Çınar'ın, "Sana işbirliği teklif ettiysem neden kabul etmedin" diye sorması üzerine Gelegen, "Ben hain değilim. Hristiyan olarak yaşadığım 4 yıldan utanıyorum. Kitap okuyorum. Namaza başladım" ifadesini kullandı.

Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa'nın, "Sana hangi dine inandığını sorduğumuzda Hristiyan olduğunu söylememiş miydin?" diye sorması üzerine Gelegen, "Hayır, Mesih inancındayım. Bu inançta olanlar bir kurtarıcı bekler" yanıtını verdi.

Kısa, Gelegen'e hangi dine inandığını sordu. Gelegen, "Elhamdülillah Müslüman'ım" diye cevap verdi. Gelegen, 2001 ile 2005 yılları arasında Hristiyan olduğunu, misyonerlerin zaaflarını ve yalnızlığını kullandığını ifade ederek, "Kız arkadaşımın 2005 yılında Şırnak'a tayini çıktı. Ben de onunla gittim. Bu sırada misyonerlerden uzaklaşmıştım ama etrafımda akbabalar gibi dolaşıyorlardı" diye konuştu.

Misyonerlerin kendisinden menfaat elde etmeye çalıştığını, gerektiğinde baskı yapıp, tehdit de ettiklerini ileri süren Gelegen, 2008 yılında inanç noktasında boşluğa düştüğünü belirterek, "Cezaevine din görevlisi geliyor. Bana İslam'ı anlattı. Ben de imam hatip lisesi mezunu olduğum için yabancılık çekmedim. 3 ay önce Müslüman oldum" dedi.

İlker Çınar, Gelegen'in tutuklu sanık Mehmet Ülger gibi konuştuğunu, onun da ifadesinde bir dönem Protestan Kiliseler Birliği Başkanlığı yapan Behnan Konutgan'ın kendisine para teklif ettiğini söylediğini iddia etti.

-Mahkeme Başkanı Kısa'nın soruları-

Duruşmada, Mahkeme Başkanı Kısa da Çınar'a sorular yöneltti. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) hangi birlikte çalıştığı sorulması üzerine Çınar, 10. Zırlı Tugayı'nda çalıştığını bildirdi.

Kısa, ayrıca, TSK'dan atılmasına sebep olan askeri mahkemeye kendisinin çıkıp çıkmadığını sorması üzerine Çınar, kendisinin kesinlikle mahkemeye çıkmadığını, başka birinin mizansen olarak çıkarılmış olabileceğini savundu.

Çınar'ın 26 Ekim 1993'te TSK'dan atılmasının temyiz edilmeden kesinleştiğini ifade eden Kısa, Çınar'a "TSK'dan atıldığını bilmiyor muydun? Yoksa atıldığını biliyordun da ondan mı temyiz etmedin?" diye sordu. Çınar, "Atıldığımı bilmiyordum dolayısıyla temyiz de etmemiştim" yanıtını verdi.

Kısa'nın Abdullah Atılgan'la nasıl tanıştıklarını sorması üzerine Çınar, 10 Ocak 2005'te kendisine Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekat Dairesi (TUSHAD) tarafından saha çalışmasına başlaması talimatı geldiğini, bu talimat gelir gelmez Atılgan'ın gelip kendisini bulduğunu iddia etti.

Mahkeme Başkanı Kısa, Çınar'a hiç cezaevine girip girmediğini sordu. Çınar, asla girmediğini, suç da işlemediğini ifade etti.

Kısa'nın, Levent Ercan Gelegen'le tutuklu sanık Emre Günaydın'ın tanışıp tanışmadıklarını sorusuna Çınar, 11 Ocak 2007'de yapılan 1. Çalıştay'da kendisine Emre Günaydın'ın ve Levent Ercan Gelegen'in resminin gösterildiğini, "Abdullah Atılgan, bir gün dahi olsa Levent Ercan Gelegen için bir ev ayarlansın. Emre de o eve gider" dendiğini ileri sürdü.

Kısa'nın Çınar'ın kesinlikle alkol kullanmadığını söylediğini hatırlatarak, "Hristiyanlıkta şarap önemlidir. Sen içmiyor muydun?" diye sorması üzerine Çınar, sembolik olarak üzüm suyu içtiklerini belirterek, "Elhamdülillah Müslüman'ım, tecvidli Kur'an biliyorum" karşılığını verdi. - Malatya

Kaynak: AA / Yerel
title