Zeytin Rekoltesi ve Zeytinyağı Üretiminde Bolluk Beklentisi

HAKAN FİRİK - Türkiye'de, ilkbahar yağmurlarının iyi olduğu bu sezon zeytinde beklenen yüksek rekolteye bağlı olarak geçen yıl 140 bin ton civarındaki zeytinyağı üretiminin 400 bin tona ulaşacağı tahmin ediliyor.

Kaliteli ürünleriyle "zeytinyağının başkenti" olarak bilinen Edremit Körfezi'nde bu mamulün üretiminin ise 6 bin tondan 20 bin tona çıkması öngörülüyor.

Balıkesir Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Grubu Başkanı Mehmet Semerci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçen yıl zeytinde yaşanan rekolte düşüklüğü nedeniyle zeytinyağı üretiminin 2012 senesine göre 200 bin tondan 140 bin ton civarına gerilediğini söyledi. Bu durumun hem zeytinciyi hem de ihracatçıyı zor durumda bıraktığını dile getiren Semerci, 2014-2015 sezonunun ise "var yılı" olacağını, zeytinde yüksek rekolte beklendiğini anlattı.

Özellikle bahar yağmurlarının zeytine olumlu yansıdığını ifade eden Semerci, şöyle konuştu:

"2014-2015 döneminde ülke genelinde 400 bin ton civarında zeytinyağı üretimi bekleniyor. Bu oldukça yüksek bir rakam. Kaliteli ürünüyle 'zeytinyağının başkenti' olarak nitelendirilen Edremit Körfezi'nde ise geçen yıl yağlık ve sofralık 30 bin ton zeytin üretimi oldu, bundan 6 bin ton zeytinyağı üretildi. Bu yıl 125 bin ton zeytin rekoltesi tahmin ediliyor. Bunun yaklaşık 25 bin tonu sofralık, 100 bin tonu yağlık olur. Bundan da 20 bin ton zeytinyağı üretimi bekleniyor. Yani geçen yıla göre 3 katından fazla zeytinyağı üretimi olması öngörülüyor."

"Bu mevsimde iri taneler görülmemiş bir şey"

Semerci, bahar aylarındaki yağışların, zeytinin vaktinden önce gelişmesi ve irileşmesini sağladığını anlattı.

"Bu mevsimde iri taneler hiç görülmemiş bir şey" ifadesini kullanan Semerci, bundan dolayı her yıl ekim ayı sonunda başlanan zeytin hasadının bu yıl eylüle çekilmesini beklediklerini bildirdi.

Herhangi bir olumsuzluk yaşanmaması durumunda zeytinyağında da bu yıl bolluk döneminin yaşanacağını vurgulayan Semerci, şunları kaydetti:

"Bu yıl ürün çok olduğu için fiyat konusunda geçen senenin gerisinde kalacağız gibi görünüyor. Böyle bir endişe hakim. Geçen senenin fiyatının altında kalmak da üreticiyi ciddi anlamda üzer. Desteklemenin biraz daha ciddi boyutlara gelmesiyle bu işin içinden çıkılabilir. En büyük sıkıntılarımızdan biri de Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde olan fonun halen devam etmesi. Türkiye olarak zeytinyağı politikasının izlerken AB ülkeleri bize bir Fas, Cezayir ya da Tunus kadar değer versin, biz onlarla baş edelim. Mesela Tunus'un AB ülkelerine 30 bin ton gümrüksüz yağ sokma imkanı var. Bizde böyle bir imkan olsa işin içinden çıkacağız. Viyana'da bir pazar tezgahında çay ve zeytinyağı satan bir Türk arkadaşla karşılaştım. Tezgahında Lübnan yağı dikkatimi çekti. Neden Türk yağı satmadığını sordum. Bana, Lübnan'dan yağı getirirken gümrük ödemediklerini söyledi. İşte biz bu nedenle AB ülkelerinde yağımızı pazarlayamıyoruz." - Balıkesir