Yüksekova'nın "Yaman" Öğretmeni
SITKI YILDIZ / NECMİ ERTUŞ - Atandığında ağlayarak geldiği Yüksekova'da birçok başarılı kampanya yürüten anasınıfı öğretmeni Ayşe Yaman, üç yılda yüzlerce çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladı.
SITKI YILDIZ / NECMİ ERTUŞ - Atandığında ağlayarak geldiği Yüksekova'da birçok başarılı kampanya yürüten anasınıfı öğretmeni Ayşe Yaman, üç yılda yüzlerce çocuğun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladı.
Memleketi Kırşehir'de 4 yıl ücretli öğretmen olarak görev yapan Yaman, hayalini kurduğu öğretmenlik kadrosuna üç yıl önce kavuştu ve Yüksekova ilçesine bağlı Ortaç köyüne atandı.
İlçeye gözyaşları dökerek gelen Yaman, atandığı köydeki öğrenciler ve halkın kendisine gösterdiği yakın ilgi karşısında önyargılarında yanıldığını anladı.
Bölge şartlarının yanında ailelerin ekonomik durumu nedeniyle öğrencilerinin büyük sıkıntı yaşadığına tanık olan Yaman, sosyal medya ve yakın çevresinin destekleriyle yardımlar topladı.
Öğrencilerinin sorunlarına bir nebze de olsa çözüm üreten, daha sonra ilçe merkezine bağlı bir beldede görevlendirilen Yaman, burada da kampanyalarına devam ederek, öğrencilerin giysi ve kırtasiye malzemeleriyle okulların çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasını sağladı.
Şimdi idareci olarak görev yaptığı Atatürk Anaokulu'nun da 3 dersliğini baştan sona donatan Yaman, sürekli büyüyen ve gelişen yardım kampanyaları sayesinde birçok köy okuluna ve öğrencilere yardım ulaştırıyor.
"Ağlayarak geldim, ağlayarak gideceğim"
Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçeye atandığında çok üzüldüğünü ancak geldikten sonra tamamen yanıldığını gördüğünü söyledi.
Yüksekova'nın medyada görüldüğü kadar kötü bir yer olmadığını öğrendiğini ifade eden Yaman, "İnsanlarının çok iyi olduğunu, öğretmenlerine değer verdiklerini gördük. Gelirken ağlayarak geldim, giderken ağlayarak gideceğim. Mutluyum burada. Ortamlarımız, insanlarla çocuklarla iletişimimiz çok güzel" diye konuştu.
Kampanyalarla öğrencilerin umudu oluyor
Köyde başlattığı kampanyalarla öğrencilerinin iyi bir eğitim görmesini sağlayan Yaman, kampanyaları öğrencilerin zor şartlarından etkilenerek başlattığını anlattı.
Yaman, ihtiyaç duyduğu için sosyal medyada araştırmalara başladığını, öğretmenlik öncesi çalıştığı kurumlarla iletişime geçtiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ellerinde fazla malzeme olan ailelerle de iletişime geçip yardım toplamaya başladım. Sonra her yıl kampanyalar artarak devam etti. Pansiyonlarda nöbet tutmaya başladım ve kız öğrenciler için giyim yardımı topladık. Sonra üniversiteye hazırlanan öğrencilere, hazırlık kitapları topladık. Lisede de görev yaptığımda kitap kampanyaları yaptık. Sonra anaokuluna geldiğimizde oyuncak ihtiyaçlarımız vardı. Ailelerin maddi durumları çok iyi değildi. Kırtasiye ve oyuncak malzemeleri için kampanya başlattık. Bunun yanında okulun halılarının yıkanması için maddi yardım temin ettik. Yani ihtiyacımız olan her konuda kampanya düzenledik. Bu şekilde sürekli yardımlar topladık. Sağolsunlar yardım edenleri de bu yolla bulduk. İhtiyacı olanlara bu yardımları ulaştırarak yardım köprüsü görevini üstlendik."
Köyde başlayan kampanyaların giderek daha geniş kitlelere ulaştığını, daha önce sadece bir sınıf kurabilirken, şu an üç sınıflı bir anaokulunu oluşturduklarını anlatan Yaman, kampanyalar sayesinde eski görev yaptığı okulların da ihtiyaçlarını karşılamaya devam ettiğini söyledi.
Yaman, bugüne kadar çok sayıda kampanya yürüttüğünü ve bu çalışmalarla mutlu olduğunu dile getirerek, birçok yardımseverin yardımlarda bulunabilmek için uygun yer bulamadığına şahit olduğunu, artık yardımların herhangi bir kampanya başlatmadan dahi kendisine ulaştırıldığını ifade etti.
Meslektaşlarına da seslenen Yaman, "Buradaki çocuklara daha fazla faydalarının dokunması gerekiyor. 'Uzaktayım' diye sorunlara duyarsız kalmamaları gerekiyor. Çalışmaya başladıktan sonra gerisi geliyor. Araştırma yapmak lazım sadece. Her şey çocukların gülmesi, mutlu olması için" diye konuştu.