Yozgat'ta İklim Değişikliği, Arı Popülasyonunu ile Bal Üretimini Olumsuz Etkiledi
Arıcılık faaliyetlerinin son yıllarda arttığı Yozgat’ta, iklim koşullarındaki değişim bal arılarını da olumsuz etkilendi. İklim değişikliği, bal arılarının veriminde azalmalara neden oldu. Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ceyhun Yücel, "Üreticilerimizle birebir yaptığımız görüşmelerde bal verimi noktasında son 20 yılın en düşük bal verimini elde ettiklerini görmekteyiz" dedi.
SEYFİ ÇELİKKAYA
(YOZGAT) -Arıcılık faaliyetlerinin son yıllarda arttığı Yozgat'ta, iklim koşullarındaki değişim bal arılarını da olumsuz etkilendi. İklim değişikliği, bal arılarının veriminde azalmalara neden oldu. Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ceyhun Yücel, "Üreticilerimizle birebir yaptığımız görüşmelerde bal verimi noktasında son 20 yılın en düşük bal verimini elde ettiklerini görmekteyiz" dedi.
Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Ceyhun Yücel, sürdürülebilir ekonomik acılık faaliyeti için iklim değişikliğinin yadsınamaz bir gerçek olduğunu kabul edilip, çözüm yolunun, yönteminin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Yücel, arıcılara "İklim değişikliği adaptasyonunda iyi bir koloni yönetimi ve güçlü kolonilerle bal mevsimine girmesi önem arz etmektedir" uyarısında bulundu. Bölgede yaşanan sıcak ve soğuk hava değişimlerinin arıcılığı ve bal üretimini olumsuz etkilediğini aktaran Yücel, arıların sadece gıda güvenliğine katkıda bulunmadıklarını, aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin korunmasında da anahtar role sahip olduklarını aktardı.
"İklim değişikliği bal üretimini ve kalitesini etkiliyor"
Yücel, iklim değişikliğine bağlı meteorolojik olayların, kuraklığın ve zararlıların, arılara ve arı yetiştiriciliğine etkilerini değerlendirirken, şöyle konuştu:
"İklim değişikliği ve acılı etkileri değerlendirdiğimizde özellikle ana nektar akımı döneminde düzensiz yağış rejimlerinin ve mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının koloni düzenini ve bal verimini olumsuz etkilediğini görmekteyiz. Yapılan bilimsel çalışmalar, özellikle bal veriminin düzensiz yağış rejimlerinden olumsuz etkilenebildiği, yüksek sıcaklıkların ise koloni yönetimini olumsuz etkilediği ve bir anlamda yağmacılığa davetiye çıkardığını görmekteyiz. Sürdürülebilir ekonomik arıcılık faaliyeti için iklim değişikliğinin yatsınamaz bir gerçek olduğunu kabul etmeli ve çözüm yolunu, yöntemini geliştirmeliyiz. İklim değişikliği adaptasyonunda iyi bir koloni yönetimi ve güçlü kolonilerle bal mevsimine girmesi önem arz etmektedir. Koloni yönetimini açarsak, bal hasat döneminden sonra mevsimsel bakım işleri olarak adlandırılan, şuruplama, ana arıyı yumurtlamaya teşvik etme, kış bakımını kontrol etme, özellikle parazitlerle mücadeleyle ilgili biyogüvenlik önlemleri ile ilgili mevsimsel iş ve işlemlere koloni yönetimi diyoruz. Diğer taraftan güçlü koloni terimini açıklarsak, özellikle 80 bin, 100 bin arı popülasyona sahip üç katlı bir koloniyi biz güçlü koloni olarak adlandırıyoruz. Kısaca özetlersek, bal mevsimini çok iyi bir koloni yönetimi ve bunun yanında güçlü, dinamik kolonilerle gelinmesi iklim değişikliği etkilerinin azalttığını ve arıcılarımızın bal verimi noktasında beklentilerini karşıladığını görmekteyiz. Sahada yaptığımız gözlem ve araştırmalara dayanarak, üreticilerimizle birebir yaptığımız görüşmelerde bal verimi noktasında son 20 yılın en düşük bal verimini elde ettiklerini görmekteyiz. Bununla ilgili üreticilerimizin bundan sonraki süreçlerde gerek iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini azaltmak ya da bal verim nokta beklentilerini karşılayabilmeleri adına iyi bir koloni yönetimi ve bal mevsimine güçlü koloniyle giymelerini tavsiye ediyorum."
"Bal alırken tüketicilerimizin güvenilir satış noktalarından alım almalarını tavsiye ediyoruz"
Tüketicilerin bal alırken güvenilir satış noktalarını tercih etmelerini öneren Yücel, kontrolsüz ışıl işleme tabi tutulan balın sağlık açısından zararlarına dikkat çekti, şöyle dedi:
"Tüketicilerimize, balın tamamıyla kovandan çıktığı haliyle doğal ham haliyle tüketmelerini tavsiye ediyoruz. Bu doğal balın hiçbir fiziksel ve kimyasal işleme tabi tutulmadığı dönemlerde, düşük sıcaklıklarda hem kristalize olabileceğini hem de karamelize olabileceğini unutmamalarını tavsiye ediyoruz. Bal alırken tüketicilerimizin güvenilir satış noktalarından almalarını tavsiye ediyoruz. Balların menşeilerini, kaynaklarını araştırmalarını, sorgulamalarını, özellikle analiz sonuçlarını talep etmelerini öneriyoruz. Farklı tüketici baskılarına bağlı kalarak üreticilerin bu balları donluğa ve görselliğini koruma adına bir dizi işlemlere tabi tuttuklarını biliyoruz. Kontrolsüz yapılan bu ısıl işlemlerin özellikle bilimsel araştırmada göstermiştir ki; bal içerisinde bulunan diastasis sayısını azaltırken, toksik ve kanserojen etkili HMF (Hidroksimetil Furfural) oranını arttırdığı bilimsel çalışmalarda görülmektedir."