Yozgat'ta Bulgurcular Doğal Afetler Nedeniyle Mağdur

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Yozgat'ta bulgurcular, dolu, don ve kuraklık nedeniyle hububat veriminin düşük olmasından dolayı iş yapamadıklarını belirtiyor. Çiftçiler ve bulgur işleyenler, köylerdeki göç nedeniyle de büyük zorluklar yaşadıklarını ifade etti.

Haber: Seyfi ÇELİKKAYA

(YOZGAT) - Yozgat'ta bulgurcular, dolu, don ve kuraklık nedeniyle hububatta verimin düşük olması  nedeniyle iş yapamadı. klık nedeniyle hububatta verim çok düşük olması nedeniyle iş yapamadı. Akdağmadeni ilçesinde yıllardır makine ile bulgur çeken Enver Özkan, "Köyde kimse kalmadı, bir karı bir koca. Ürün yok, göç çok. Kimse kalmıyor gençlerden. Köyde bir gelir yok, herkes mağdur, köylü perişan. Her yönden, bir tek bundan değil" dedi.

Yozgat'ın bulgurcular, son yıllarda göç ve hububat üretimindeki düşüşe bağlı olarak işlerinin azaldığını söylediler. Bu yıl ise doğal afet nedeniyle hububat veriminin yok denecek düzeyde olduğunu aktaran bulgurcular, bulgur öğütme makinalarını henüz çalıştırmadıklarını dile getirdiler.

" Bu mevsimde bu makine burada durmaması lazım"

Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde yıllardır köy köy dolaşarak buğdayı eleyerek bulgur ve düğürcük haline getiren Enver Özkan, bu sene sadece 6 torba işleyebildiğini, makinanın yattığını belirterek, şunları söyledi:

"Şu anda bulgur işi bitti. Bu mevsimde bu makine burada durmaması lazım, köylerde iş yapması lazım. Her şey durdu bitti onun için bıraktım. Ne yapayım? Köylerden bazen buraya getirip çekiyorlar. Bahçecik köyünden getirdiler, burada çektik, bir sefer başka yok. Üç torba birinin, üç torba birinin idi. Önceki yıllarda ben harmana kurardım, bu cereyanlı değil su motorlu, pancar motorumuz 74 model eskilerden. Makinemiz de işte kepeğini ayrı çıkarır, bulgurunu ayrı çıkarır, ununu ayrı çıkarır. Sadece savurup yemeğini koyacaksın, başka bir şeyi yok. Bu eski motorlardan, cereyan olmadığı için harmana kurardık, herkes getirirdi, sıraya binerdi. Enver abi benimkini çek. Enver abi benimkini çek diyenden geçilmezdi. Ama şimdi makine yatıyor, biz yatıyoruz. Köyde kimse kalmadı, bir karı bir koca. Ürün yok, göç çok. Kimse kalmıyor gençlerden. Köyde bir gelir yok, herkes mağdur, köylü perişan. Her yönden, bir tek bundan değil."

"Çiftçilikten sonra bunu aldım, bayağı iyiydi o zamanlar"

Çardak köyünde yaşayan Yakup Yüksel, 1980'li yıllarda tarımsal üretimin çok iyi olduğunu, asıl mesleğinin dışında makine alıp, bulgur öğütmeye de başladığını belirterek şöyle konuştu:

"Böyle yününü kıbleye döndürdük duruyor. Hiç bulgur çektiren yok. Bulgur kaynatan yok. Benim mesleğim çiftçilik. Çiftçilikten sonra bunu aldım, bayağı iyi o zamanlar 1982'de, köylerden gelirler, köylere giderdik. Mesleğim de var, elektrikçiyim, kaynakçıyım. Onlar da bitti, hiçbir şey yok. Aha şöyle duruyoruz Allah'a dua ediyoruz. Hiçbir tane ev yaptıran, kaynak yaptıran. Köylere ev yapılırdı, beni çağırırlardı. Bu çevrede tek bendim elektrikçi, kaynakçı bir tek bendim, hiç kimse yoktu. Şimdi hiç gelen yok. Şimdi malzemeleri görsen hep hurda, gelen yok ki. Bir hurdacı çağırdım 3,5 ton malzeme verdim. Hep de işe yarar demirlerden. Kaynakçıyım, tamirciyim, elektrikçiyim hiçbir şeye yaramadı ve de bir iş yapılmadı."

Kaynak: ANKA / Yerel
title