Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Frassoni: Dünyada Lider Yok
Avrupa Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Monica Frassoni, Diyarbakır'da bir yerel gazeteye konuştu. Frassoni, "Dünyadaki en büyük sorun; yanlış insanların yanlış yerlerde yanlış konumda bulunmasıdır" diyerek dünyadaki liderlerden hiçbirinin liderlik vasıflarının bulunmadığını söyledi.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bir takım ziyaretlerde bulunan ve buradaki durumu anlamaya çalışan Avrupa Parlamentosu Bağımsız Yeşiller Grubu Eş başkanı Rebecca Harms, Avrupa Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Monica Frassoni, MP/MEP Avrupa Parlamentosu Milletvekilleri Ska Keller, Helga Trüpel, Josep Maria Terricabras, Tatjana Zdanoka, Ozan Yanar, Sabine Meyer, Danışman Eli Nebreda, Heinrich Böll Vakfı'dan Kristian Brakel, Türkiye Yeşiller Partisi Eş Sözcüsü Naci Sönmez, Konsey üyesi Türkan Uzun, Finlandiya Türk-Kürt Film Yapımcısı Derya Tekin, Denge ve Denetleme Ağı Projesi AB Projesi Koordinatörü Şeyda Sever'in yer aldığı heyet, son gözlem ve görüşmelerini Diyarbakır'da gerçekleştirdi ve kentten, ülkeden yüklü dosyalarla Avrupa'ya döndü.
Dönüş yolundaki heyete başkanlık eden Avrupa Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Monica Frassoni, Diyarbakır Özgür Haber Gazetesi'ne konuştu. Bölgede yaptıkları ziyaret ve yerinde görme fırsatı buldukları gelişmeler ile görüşmelerde edindikleri izlenimleri paylaşan Frassoni, Gazetenin Haber Müdürü Engin Öztürk'ün; başta Diyarbakır ve bölge olmak üzere, Türkiye, Ortadoğu ve dünyayı ilgilendiren ve cevabı merak edilen sorularına samimi yanıtlar verdi.
Özgür Haber: Türkiye'de ve bölgede çalışmalar yaptınız, ziyaretler, görüşmeler gerçekleştirdiniz, neler yaptınız? Ne amaçladınız yani Türkiye'de bölgede Mardin ve Diyarbakır'da bulunmanızın amacı neydi?
"Sivillerin yaşamından kaygılıyız"
Frassoni: Aslında burada bulunmamızın birinci amaçlarından birisi, uzun süren diyalog sürecinden sonra yeniden başlayan çatışma süreci karşısında derin kaygı duyuyoruz. Diyarbakır gibi tarihi bir şehirde sürekli bomba sesleri duymak bizim için şoke ediciydi. Yaptığımız görüşmelerde karşılıklı çok ciddi bir güven sorunu olduğunu ve bunun sağlıklı bir diyaloga engel olduğunu gördük. Görüşmelerimizde Türkiye'de güçlü bir demokrasinin kurulması, tesis edilmesiyle mümkün olacağını özellikle altını çizdik ve çatışma sürecinin bizi fazlasıyla kaygılandırdığını ifade ettik. Çatışmaların durması için gerek Valiler, gerekse AK Parti temsilcileriyle görüşmelerimiz oldu ve endişelerimizi net olarak aktardık. Diyarbakır'a gelmeden önce Mardin'e gittik ve oradaki ortamı yakından gördük. Özellikle sokağa çıkma yasağının ilan edildiği alanlarda yaşayan sivillerin yaşamından kaygı duyduğumuzu ilettik. Türkiye'nin yeniden barış görüşmelerine en yakın zamanda dönmesi gerektiğini izah ettik ve görüşmelerden oldukça umutlu ayrıldık. Faydalı ziyaretler gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim.
Özgür Haber: Siz sivillerin yaşamından kaygılı olduğunuzu belirtiyorsunuz ancak AB'nin bölgede yaşanan olaylara kayıtsız kaldığı düşüncesi son zamanlarda bölgede hakim olan bir düşünce oldu. Siz buna katılıyor musunuz?
"AB devletleri mülteci sorunu konusunda kendi sorumluluklarını ele almalı"
Frassoni: Bu durumu basın toplantısında da izah ettim. AB'nin bu çatışma sürecinde, bölgedeki bütün hukuksuzluklara ve demokrasi sorununa ilgisiz kayıtsız kaldığını izah ettim. Türkiye'ye mülteci meselesiyle ilgili dışarıdan bakıldığında açık bir çek verilmiştir. Bu mülteci sorununu yönetmek karşılığında da bölgede bir takım hukuksuzluğu, adaletsizliğe, basın özgürlüğünün engellenmesine izin verildiği görülmektedir. Yeşiller Partisi olarak buna kesinlikle karşıyız. Türkiye'nin 2,5 milyondan fazla mülteci aldığını göz önünde bulundurarak, tabi ki AB'nin mülteci meselesini yönetmek konusunda Türkiye'ye destek olması gerektiğini düşünüyoruz. Ama bunun karşısında AB devletlerinin mülteci sorunu konusunda kendi sorumluluklarını ele almasının yanında aynı zamanda İtalya, Yunanistan ve Türkiye'nin çok büyük mülteci kampı haline gelmesine engel olmak gerektiğini düşünüyoruz.
Özgür Haber: Kürt sorunu ve mülteci sorunu arasındaki bağlantıyı nasıl yorumlarsınız?
"Kürt sorunu iyi yönetirse mülteci krizinin de ortadan kalkar"
Frassoni: İkisi arasında bir ayrım yapmak gerekiyor aslında mülteci krizi ve Kürt sorunu ama aynı zamanda eğer Kürt sorunu iyi yönetirse mülteci krizinin de ortadan kalkacağını düşünüyoruz. Bu iki durumunda aslında birbiriyle bağlantılı olduğunu düşünüyoruz.
Özgür Haber: Bölgedeki STK'lar, Avrupalıların, Kürtleri kaderleriyle baş başa bıraktığıyla, yalnız bıraktığı ile ilgili eleştirilerde bulunuyor. Bunu nasıl değerlendiriyoruz? Siz Kürtleri yalnız mı bıraktınız? Ya da siz Kürtleri görmezden mi geliyorsunuz?
"Asla Kürtleri yalnız bırakmadık"
Frassoni: Hayır biz asla Kürtleri yalnız bırakmadık. Türkiye'deki sivil toplum örgütleri onları yalnız bıraktığımızı düşünmesinler. Evet buralara gelmesek bile biz onlar için Avrupa'da hala savaşıyoruz. Avrupa Parlamentosu'nda çoğunluk değiliz herkesin bunu bilmesi gerekiyor ve çoğunluk olmadığınız için herhangi bir yaptırım gücümüz bulunmuyor.
Özgür Haber: Yaptırım gücünüz bulunmasa bile Avrupa ve dünyada bazı dinamikleri harekete geçirme noktasında etkilerinin büyük olduğunu biliyor ve düşünüyoruz yoksa öyle değil mi?
"Dinamikleri harekete geçirmek için büyük bir çaba içerisindeyiz"
Frassoni: Bizimde şu anda yapmaya çalıştığımız şey budur. Sizinde söylediğiniz gibi biz bu dinamikleri harekete geçirmek için büyük bir çaba içerisindeyiz. Hatta biz bunun için buralara kadar gelerek buradan en doğru bilgileri yerinde görüyoruz. Etkimiz çok büyük değil. Ama buraya kadar gelerek bir ses çıkarmaya ve görünürlülüğünü arttırmaya çalışıyoruz. Hatta biz burada Avrupalıların Türkiye'deki Kürtlerin sorununa yetersiz yaklaşımlarının da eleştirilmesi gerektiğini dile getirdik.
Özgür Haber: Bölgedeki çatışmalar ve ölümler son bir ay içerisinde değil, 7 Hazirandan bu yana devam eden bir süreç ve bu sürecin neredeyse 7'inci ayına giriliyor. Siz bu girişimleriniz için geç kaldığınız konusundaki eleştirileri haklı buluyor musunuz?
"En iyi dost biziz"
Frassoni: Hayır asla bunu kabul etmiyoruz. Biz tarihten bu yana hep Kürtlerin en iyi dostuyduk ve 1994'lerde bile Kürtlere en yakın olan Yeşiller idi. Zaman zaman Leyla Zana olsun, bazı farklı siyasi ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri olsun paylaşımlarda fikir alışverişlerinde bulunuyoruz ve kesinlikle biz hala Kürtler için yaşanılan sorun için en iyi dost biziz ve dostluğumuzda hep sürecek.
Özgür Haber: Sizin gözünüzde dünyadaki öncelikli sorun ne olarak görünüyor. Demokrasi sözcüğü dünyada anlamını yitiriyor mu? Yitiriyorsa nedeni sebebi ne olabilir?
"Kötü bir demokrasimiz var ve bunun sebebi kötü liderler"
Frassoni: Dünyadaki en büyük sorun yanlış insanların yanlış yerlerde yanlış konumda bulunmasıdır. Lider olanların aslında hiçbir liderlik vasıflarının bulunmamasıdır. Dünyadaki liderlerin hiç birinin tam anlamıyla liderlik vasfının bulunmadığını düşünüyorum. En büyük sorunumuz budur. Ve dünya genelinde giderek azalan kötüye giden bir demokrasi sorunuz vardır ancak bu sorunda yine kötü liderler nedeniyle olduğunu düşünüyorum.