Vefatının 100. Yılında İsmail Gaspıralı: İdealleri, İşleri ve Tavsiyeleri'
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Kültür Müdürlüğü’ne bağlı topluluklar tarafından hazırlanan, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer ile Doç. Dr. İlyas Topsakal’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Vefatının 100. Yılında İsmail Gaspıralı: İdealleri, İşleri ve Tavsiyeleri’ konulu panel düzenlendi.
Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Kültür Müdürlüğü'ne bağlı topluluklar tarafından hazırlanan, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer ile Doç. Dr. İlyas Topsakal'ın konuşmacı olarak katıldığı 'Vefatının 100. Yılında İsmail Gaspıralı: İdealleri, İşleri ve Tavsiyeleri' konulu panel düzenlendi.
Programın açılışında konuşan GAÜN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Türk Dünyası Öğrenci Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Hilmi Bayraktar, Türk dünyasının Türk milletinin uzakta kalmış kardeşlerinin uzakları yakın etmesini, aynı duygu ve aynı düşünceyi paylaştığı gibi aynı dili de paylaşmasını istediğini söyledi.
Doç. Dr. Bayraktar, "Dilde, fikirde, işte, birlik düsturunun sahibi İsmail Gaspıralı, bu düşüncesini günümüzden 120 yıl önce ortaya koymuş bir insandır. Konuşmadan anlaşamazsınız. Konuşurken de aynı dili konuşmanız lazım. O nedenle tek fikir Türk dünyasını Türk milletini tek lehçe ile konuşmasını hedef alan İsmail Gaspıralı'nın ortaya koyduğu dilde, fikirde işte birlik düsturun sadece İsmail Gaspıralı'nın döneminde kalmaması günümüzde artık hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum" diye konuştu.
Panelin başkanlığını yürüten GAÜN Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Ceritoğlu, Türkçenin yeryüzünde ana dil olarak en geniş coğrafyada konuşulan konuşulma özelliğine sahip olduğunu belirterek, birçok coğrafyada Türkçeden daha geniş coğrafyada İngilizce, İspanyolca konuşulduğunu, İngilizce, İspanyolca veya başka dillerin ana dil olarak konuşulmadığını ifade etti.
Doç. Dr. Ceritoğlu, "Gaspıralı İsmail Kırım tatarı olan bir Türk'dür. İsmail Gaspıralı'nın öncelikli olarak özdeyişi dilde, fikirde işte birliktir. Fikirde ve işte birliğin gerçekleşmesinin dilde birliğe bağlı olduğunu düşünmüştür. Bundan yola çıkarak gazeteler yayınlamış, öğretim veren okullar açmış, çeşitli toplantılar yapmış ve dünyanın çeşitli yerlerine seyahatler yaparak bu düşüncesinin mensubu olduğu topluma anlatmaya çalışmıştır" şeklinde konuştu.
İsmail Gaspıralı'yı ortaya çıkaran Müslüman Türklerin hayatını ilerde devam ettirmeye yarayan tarihsel şartlarını ortaya koymanın önemli olduğunu belirten Doç. Dr. İlyas Topsakal, "Tarihsel olarak alt yapı, 1552 yılından itibaren büyük Türk Devletleri'nin Ruslar tarafından işgaliyle başladı" diyerek, dört tane hanlığın ortada kaldığını söyledi.
İsmail Gaspıralı'nın yaşadığı coğrafya ve tarihi hakkında bilgi veren Doç. Dr. Topsakal, "Bu dört hanlık; Kırım, Kazan, Astarhan ve Sibir Hanlığıdır. Ama zamanla ortadan kalktılar, Ruslara yenildiler. Müslümanların da karşı hareketi geldi. İsmail Gaspıralı'nın ortaya çıkışı budur. Sadece Türkler arasında değil, diğer Müslüman Devletler de Batı, Hıristiyanların etkisi altındadır. İsmail Gaspıralı ortak dili konuşarak, ortak fikri bularak ve ortak işler yaparak bu sorunların çözülebileceğini, 21. Yüzyılda da bu nesillerin birbirleriyle anlaşarak anlayabileceklerini biliyordu" diyerek, İsmail Gaspıralı'nın bunun için bir eğitim modeli de oluşturduğunu ifade etti.
İsmail Gaspıralı'nın 19. yy sonu ve 20. yy başındaki mücadelelerini anlatan Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer, "İsmail Gaspıralı'nın belli başlı düşünceleri ve arzuları vardı. Yaptığı çalışmalar Türk dünyasını aydınlatan önemli çalışmalardı. Bu çalışmaların en başında Tercüman Gazetesi'ni saymak mümkündür. Tercüman Gazetesi, Türk Dünyasında alfabe ve dil birliği sağlayan bir neşriyat oldu. Çarlık devrinde çıkabilen tek neşriyattı. Çok ciddi bir coğrafyada okundu ve Türk İslam dünyasının aydınlanmasını temin etti" diye konuştu.
Doç. Dr. Sümer, "İsmail Gaspıralı'nın ikinci büyük faaliyeti Tercüman Gazetesini basacakmış gibi Kırım'a bir matbaa getirmesi ve bu matbaa üzerinden çok çeşitli neşriyatlar yapmasıydı. Bu neşriyatların içinde çocuklarla ilgili ilk çocuk dergisini ve ilk kadın dergisini saymak mümkündür. Daha sonra oluşacak olan Cedit Mekteplerinin temelleri atılmıştır" diyerek, bu okullarda Türk dünyasının çok önemli aydınlarının yetiştiğini vurguladı.
Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen panele; GAÜN Rektör Danışmanı Murat Ağarı, GAÜN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Türk Dünyası Öğrenci Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Hilmi Bayraktar, akademik ve idari personel ile çok sayıda öğrenci katıldı.
Panelin sonunda, GAÜN Rektör Danışmanı Murat Ağarı, GAÜN Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü ve Türk Dünyası Öğrenci Topluluğu Danışmanı Doç. Dr. Hilmi Bayraktar tarafından, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Kutluk Kağan Sümer ile Doç. Dr. İlyas Topsakal'a günün anısına hediye takdim edildi. - GAZİANTEP