Vahap Seçer: "Çevre Bilincinin Aşılanması, Artırılması ve Bu Hassasiyetinin Toplumlara Aktarılması İçin Önemli Çalışmalar Yapıyoruz"
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ‘5 Haziran Dünya Çevre Günü’ dolayısıyla düzenlenen ‘Temiz Akdeniz, Temiz Mersin Paneli’ ile ‘Temiz Akdeniz İçin Ekosistem Tabanlı İzleme ve Yönetim Planı Kapanışı ve Faz 1 Uygulama Projesi’nin açılış lansmanına katıldı. Başkan Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak çevre bilincinin aşılanması, arttırılması, bunun hassasiyetinin toplumlara aktarılması için önemli çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, '5 Haziran Dünya Çevre Günü' dolayısıyla düzenlenen 'Temiz Akdeniz, Temiz Mersin Paneli' ile 'Temiz Akdeniz İçin Ekosistem Tabanlı İzleme ve Yönetim Planı Kapanışı ve Faz 1 Uygulama Projesi'nin açılış lansmanına katıldı. Başkan Seçer, "Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak çevre bilincinin aşılanması, arttırılması, bunun hassasiyetinin toplumlara aktarılması için önemli çalışmalar yapıyoruz" dedi.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı Meclis Salonu'nda Dünya Çevre Günü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Başkan Seçer; Mersin, Hatay, Adana ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri ve Mersin'de hizmet veren diğer belediyeler ile birlikte 2020 yılında başlayan çalışmalarda Susanoğlu'ndan Seyhan Nehri'ne kadar olan kısımda ortaya çıkan kirlilik, kirliliğin kaynakları, kirliliğin çeşitliliği ve çözüm yollarıyla ilgili çok önemli ve değerli bulguların elde edildiğini söyledi. Başkan Seçer, şunları kaydetti:
"Önemli bir emek içeren çalışmanın neticesinde ortaya çıkan Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin yapması gereken hem Akdenizi'mizin, doğal olarak kıyılarımızın ve şehrimizin temiz olması için ödevimiz ne ise görevimiz ne ise biz bunları harfiyen yerine getireceğiz. Çevre kirliliğinin nedeni ile oluşan nüfus artışı, sanayileşme, insanların refah düzeyi arttıkça ortaya çıkan yeni yaşam şekilleri, teknoloji geliştikçe ortaya çıkan çevresel etkiler sadece Mersin'imize tesir etmiyor. Tüm dünyanın boğuştuğu konular ve bunlar neticesinde küresel iklim değişikliği, iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı mahsurlar da tüm dünyanın boğuştuğu mücadele ettiği konular. Ama biz kendi bölgemize ve kurum olarak kendi yetki ve sorumluluk alanımızda katkı sunabiliriz. Bu realite ile bu çalışmaları yapmamız lazım. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak da biz kendi bölgemizde bu anlamda çalışmalarımızı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ciddiyetle ve bilimin ışığında sürdürmeye devam edeceğiz. Her konuda olduğu gibi bu konuda da ne yaptığımızı bilen, sonuca odaklı, sadece siyasetin gerçeği olan günü kurtarma, yasak savma, yapıyormuş gibi görünme değil. Hakikaten bizden sonra gelecek olan yöneticilere de ya da kadrolara da bir birikim ortaya koymak istiyoruz. Bu konuda da Belediye Başkanı'nız olarak, kamuoyunun sadece çevre bilinci, çevre kirliliği ile mücadelede değil, her konuda Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin işini ciddi ve iyi yaptığı kanaatinin kafalara yerleşmesini istiyorum."
Mersin'in iklim değişikliğinden Doğu Akdeniz Havzası olarak yoğun etkilenecek bölgeler arasında ilk sıralarda olduğunu ve çok hassas bir bölgede yer aldığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, şöyle devam etti:
"Son zamanlarda yağış rejimindeki olası dışı yağışlar, bunların sele dönüşmesi, orman yangınları, aşırı kuraklık, aşırı sıcaklık, bahsettiğiniz çevre faktörleri, onların ortaya çıkardığı iklim değişikliği ve sonuç itibarıyla da yoğun olumsuzluklar var. Biz Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak çevre bilincinin aşılanması, arttırılması, bunun hassasiyetinin toplumlara aktarılması için önemli çalışmalar yapıyoruz. Anaokulları ile ilkokullarda yaklaşık olarak 32 bin öğrenciye, bu sadece Büyükşehir bünyesinde, hocalarımızın da katkısıyla bilinçlendirme eğitimleri veriyoruz. Yine MESKİ'nin yaptığı çalışmalarda hem su, suyun değeri, çevre, çevre kirliliği, bu konularla ilgili de yine ilkokul seviyesindeki öğrencilerimize farkındalık yaratmak için eğitimler veriyoruz. Türkiye'nin bir ilkini gerçekleştiriyoruz. İklim ve iklim değişikliği temalı bilim merkezi kuruyoruz. Çok yakın bir zamanda da hep beraber orayı toplumun hizmetine alacağız. Eğitimi çocuk yaşta, çocukların dimağlarına bazı konuları bazı farkındalıkları hassasiyeti derj eder, oraya kazırsak o çocuk ömür boyu o bilinçle yaşar ve toplum bu şekilde dönüşür. Ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya gayret ediyoruz. Eğitiminden, ortaya çıkan kirliliğin yok edilmesine, bertarafına, sokakların temiz olmasına kadar her konuda katkı sunmaya çalışıyoruz. Belediye çalışanları; biz insanların bilinçsizlikten, eğitimsizlikten, alışkanlıklardan doğan çevreyi kirletme olumsuzluklarını ortadan kaldırmak için sabahın kör karanlığında çalışmaya başlıyor. Vatandaşlarının bunu görmelerini istiyorum. Eğer çevre bu kadar sorumsuzca kirletilmezse, elindeki plastik şişe dere yatağına, denize bırakılmazsa ortalık kirli olmaz. Denizlerde, akarsularda kirlilik olmaz, mikro plastik olmaz, insan sağlığına tesir eden olumsuzluklar ortaya çıkmaz."
Araç sürücülerinin refüjlere attığı atıkların önemli bir görüntü ve çevre kirliliği oluşturduğunu sözlerine ekleyen Başkan Seçer, "Bu eğitimli bir toplumda olmaz. Farkındalık yaratılmış; çocuk yaştan okullarda, ailede, iş yerinde insanın eğitim alabileceği her noktasında bu farkındalık yaratılmışsa çevre bu kadar kirli olmaz. Herkesin bu bilinçte olması lazım, bunları görmemiz lazım. O zaman pırıl pırıl bir çevrede yaşarız" diye konuştu.
Sinekle mücadele için önemli bütçeler harcandığına değinen Başkan Seçer, sineğin hızla üremesine yine su birikintilerinin ve bırakılan çöplerin sebep olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Nedeni yine insanoğlu, çevre kirliliği, çöp, su birikintileri ve kanalizasyonlar. Gidin bakın birçok apartmanın bodrum katına giremezsiniz. Apartman çökecek, temeli çürümüş. Herkes kayıtsız kalıyor. Kurumlar da kayıtsız kalıyor ya da yapılan yasal düzenlemeler, müeyyideler caydırıcı değil. Bir toplum sorunları halının altına süpürerek ne kadar yaşayabilir. Sonuçta kir birikir birikir kaya gibi sertleşir halının altından çıkartamazsınız. Bunları toplum önünde sürekli konuşmamız lazım."
İl genelindeki arıtma tesisi, kanalizasyon ve altyapı çalışmalarının 2014 yılından bu yana Büyükşehir Belediyesi'nin sorumluluğunda olduğunu hatırlatan Başkan Seçer, bu süreçten önce yapılan tesislerin demode olduğuna işaret etti. Seçer, demode arıtma tesisleri yüzünden de Mersin'de yaz aylarında kanalizasyon dolayısıyla koku sorunu olduğunu kaydetti. Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin altyapı ve kanalizasyonla ilgili önemli sorunlarla boğuştuğuna değinen Başkan Seçer, şunları dile getirdi:
"Silifke arıtması çok eski olmamasına rağmen yapıldığı tarihte demode bir teknoloji kullanılarak yapılmış. Böyle sorunlarımız da var. Altyapı, arıtma gibi çevre ve toplum sağlığını ilgilendiren konulardaki yatırımların bedeli çok yüksektir. Su faturalarından elde ettiğimiz gelirlerle yapacağımız yatırımlar değildir. Bu konuda önümüz kapalı. 4 yıllık görev süremiz boyunca ilgili kurumdan başta İller Bankası olmak üzere herhangi bir destek almış bir belediye değiliz. Tabii ki bunun siyasi yönü var. Sitelerdeki arıtmalar Çevre Bakanlığı'nca denetlenir. Denetimlerin sıkı olması gerekir. Kendi haline bırakırsanız o zaman sitelerdeki atık sular sağlıksız bir şekilde arıtılmadan olduğu gibi denize boca edilir ve sonra çevre kirliliği, deniz kirliliği, vatandaşların koku şikayeti ya da ortamın, toplumun sağlığının bozulmasıyla karşı karşıya kalabiliriz. Biz şu anda 3 ayrı düzenli depolama sahasında atıkları doğaya zarar vermeden bertaraf ediyoruz. 4. bertaraf tesisinin Bozyazı'da yapılması lazım. Bizden önce başlatılmış bir süreç var. Mahkeme süreci dolayısıyla 22 milyon euroluk ciddi bir hibe zaman aşımından dolayı geri gidiyor. Nihayetinde mahkemeyi biz kazandık ama sonuçta Orman Bakanlığı'nın tahsis ettiği alan elimizden gitti. Her şey hazır, Orman Bakanlığı'nın tahsis vermesini bekliyoruz."
Başkan Seçer, göreve geldiklerinde yaptıkları katı atık aktarma istasyonları ile batı ilçelerindeki vahşi depolanma yöntemine son verdiklerini kaydederek, şunları söyledi:
"Her yıl kesemizden milyonlarca lira taşımaya gidiyor. Vahşi depolama olmaz dedik. Gilindire Mağarası'nın yolu üzerinde naylon parçacıkları havalarda uçuşuyordu. Ortadan kaldırdık, orayı ıslah ettik. Silifke Bertaraf Tesisleri'ne taşıyoruz. Yılda onlarca milyon pahasına bedel ödüyoruz, oradan çöpleri taşıtıyoruz, vahşi depolama olmasın, çevreye, yeraltı sularına, etrafa, ormana, doğal hayata verilecek zararın ortadan kaldırmak için bunları yapıyoruz. Dediğim gibi Türkiye'de işler kolay yürümüyor. Hele hele siyasal anlamda bir gerginlik varsa, siyasal anlamda bir engelleme varsa vay o yöneticinin haline. Boğuşuyorsunuz, bir şey yapmaya gayret ediyorsunuz, süratle yapmaya çalışıyorsunuz; kentiniz, halkınız ve ülkeniz adına yapmaya çalışıyorsunuz ama çok büyük engellerle, zorluklarla boğuşmak zorunda kalıyorsunuz."
Başkan Seçer, bisiklet yollarına önem verdiklerini ve şimdiye kadar 100 kilometrenin üzerinde bisiklet yolu yaptıklarını belirterek, "Sadece fosil yakıtları tüketmeyelim, bisikletle ulaşım sağlayalım, ekonomik olarak bu daha uygun değil, çevre ve toplum sağlığı açısından da. Egzozu yok bisikletin diğer taraftan insanlara fiziksel olarak da yararlı. En azından spor yapma imkanınız oluyor" dedi.
Doğalgazlı çevre dostu CNG'li otobüslerden de bahseden Seçer, toplam 272 Sarı Limon'a Büyükşehir'in öz kaynakları da eklendiğinde yaklaşık olarak 30 milyon avro harcandığını söyledi. "272 adet. Bunların 205 tanesi CNG'li, 12 metrelik büyük ya da daha uzun körüklü dediğimiz araçlar yaklaşık olarak geri kalan kısmı 67 tane olan kısmı da kısa dorse. Ama son teknoloji yeni nesil motorlarla dizel otobüsler oldu" diye konuştu.
Büyükşehir'in tüm birimlerinde sıfır atık sistemi uygulandığını, çevre bilinci ve duyarlılığının sadece Büyükşehir'in çalışmalarıyla sınırlı olmadığını sözlerine ekleyen Başkan Seçer, konuşmasını şöyle bitirdi:
"Temiz Akdeniz projesinde olduğu gibi başta üniversitelerimizle ve diğer kamu kurumları ya da STK'larla olan iş birliğimiz bizim için son derece önemlidir. Biz kurum olarak, bir arada olursak daha iyi neticeler alabileceğimizi inanıyoruz. Burada Orta Doğu Teknik Üniversitesi Deniz Bilimleri Fakültesi'nden çok değerli hocalarımız var, Çevre İl Müdürlüğü'müzden, Sahil Güvenlik'ten çok değerli kamu çalışanlarımız var. Bizimle yaptıkları iş birliğinden dolayı kendilerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum."