Uyuşturucu Batağını Birlikte Kurutuyorlar
Ayık Yaşamla Buluşma Derneğine (AYBUDER) ait Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki bir evde yaşayan madde bağımlıları, psikoterapi ve kişisel gelişim eğitim sayesinde uyuşturucu batağından kurtulmaya çalışıyor.
Ayık Yaşamla Buluşma Derneğine (AYBUDER) ait Antalya'nın Döşemealtı ilçesindeki bir evde yaşayan madde bağımlıları, psikoterapi ve kişisel gelişim eğitim sayesinde uyuşturucu batağından kurtulmaya çalışıyor.
İstanbul'da başlatılan rehabilitasyon tekniğini Antalya'ya taşıyan AYBUDER Başkanı Yavuz Tufan Koçak, Duacı bölgesinde tabiatla iç içe bir evde, Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlıları Tedavi ve Araştırma Merkezinde (AMATEM) tedavi görüp ayrılan 18-24 yaş arası 6 uyuşturucu bağımlısına eğitim vermeye başladı.
AA muhabirine 12 basamaklı sosyal entegrasyon programı hakkında bilgi veren Koçak, kendisinin de eski alkol ve madde bağımlısı olduğunu aktardı.
Bağımlılıktan uzaklaşmayı "ayılmak" diye nitelendiren 56 yaşındaki Koçak, kendi ayılmasının ise 45 yaşında olduğunu dile getirdi. Koçak, bağımlılık yüzünden maddi ve manevi her şeyini kaybettiğini, madde ve alkolden uzaklaşmayı başardıktan sonra da bağımlı bireylere ücretsiz danışmanlık yapmaya başladığını anlattı.
Koçak, madde bağımlılığından kurtulmanın ilaçsız tedaviyle ve sosyal hayattan kopmadan mümkün olduğunu savunarak hastanelerde çeşitli ilaçlarla bağımlılığın fiziki emarelerinin temizlendiğini ancak sonrasında psikolojik desteğin yetersiz kaldığını iddia etti. Koçak, uyguladıkları teknikle uyuşturucu bağımlılarını, ilaç tedavisinin yanı sıra rehabilitasyonla düşünce sistemini değiştirerek, yeni hayatlarına hazırladıklarını dile getirdi.
"Kapalı kapılar ardında tutmuyoruz"
Uyguladıkları programla öz güven eksikliği ve kendine acıma gibi psikolojik sorunlarına yöneldikleri bağımlılara sorumluluklar yüklediklerini ifade eden Koçak, şöyle konuştu:
"Evde herkesin bir görevi var. Bağımlılar, birlikte kalarak düşünce sistemlerini değiştiriyorlar. Sabah kahvaltısını birlikte hazırlanıyor. Sonrasında kitap okuma etkinliği yapılan programda, spor, bahçe düzenleme ve şehir merkezindeki etkinlikleri takip etme gibi pek çok sosyal aktivite de gerçekleştiriliyor. Bizim yaptığımız yöntemle çocukları kapalı kapılar ardında tutmuyoruz ve ilaç kullanmıyoruz. Yani bizim kafamızın uyuşmaması lazım. Sabah, akşam yapılan grup toplantılarıyla da öz güven kazandırmaya çalışıyoruz. Bu şekilde bireyler, yeteneklerini fark etmeye başladılar."
Koçak, çalışmanın ilk basamağının kabullendirmek olduğunu, gruptaki kişilerde inanç oluşturarak teslimiyeti anlattıklarına işaret etti. Bağımlıları geçmişleriyle yüzleştirerek paylaşmalarını sağladıklarını belirten Koçak, bu işlemlerin çok rahatlatıcı olduğunu söyledi.
"Önemli olan, psikolojik süreç"
Bağımlılığın, diyabet gibi ömür boyu devam ettiğini, uzun süre madde kullanmamanın kurtulma anlamına da gelmediğini vurgulayan Koçak, şunları söyledi:
"Maddeyi bıraktıktan sonraki bir bataklığımız var. Bizim aslında orayı kurutmamız gerekiyor. Bu da tamamen kişisel gelişim sürecini gerektiriyor. Sosyal entegrasyon gerekiyor. Tedavide tıbbi kısımdan sonraki süreç için yapılacaklar eksik ve bu olmadığı için de maalesef bağımlılar çok kısa sürede geriye dönüyorlar. Sorun, sadece bir şeyi kullanıp kullanmamak değil. Önemli olan, fiziki detokstan sonraki psikolojik süreç. Biz, bu süreci sosyalleşerek, kendimizi de geliştirerek yapmaya çalışıyoruz."
Koçak, eğitimi yarım kalan madde bağımlıların açık öğretime devam etmesini sağladıklarını ve aralarında üniversitede öğrenim görenler de bulunduğunu bildirdi.
Temizlik ve yemekleri birlikte yapıyorlar
AYBUDER Antalya Temsilcisi Kaan Umut Macit de lisede kullanmaya başladığı uyuşturucudan 7 yıl sonra kurtulabildiğini söyledi.
Bir yıldır ayık olduğunu dile getiren Macit, sabah birlikte kahvaltı hazırladıklarını, rutin ev işlerini grup halinde yaptıklarını ifade etti. Sonra grup toplantısı yaptıklarını belirten Macit, "Toplantılarımızda okuduğumuz kitapları paylaşıyoruz. Günlük tutuyoruz. Ailelerimizle bile konuşamadığımız şeyleri konuşuyoruz. Bu, bizi çok rahatlatıyor. İçine girdiğimiz bataklık, bu şekilde temizleniyor. Günlük temizlik ve yemeklerimizi hep beraber yapıyoruz. Bahçe işleri ve hayvanlarla ilgileniyoruz" diye konuştu.
Bağımlı annesi Nurcan Macit ise mücadelelerinin hayat boyu süreceğini artık kabullendiğini anlattı. Oğluyla hayatlarını disipline etmeleri gerektiğini öğrendiklerini vurgulayan Macit, şunları kaydetti:
"Oğlum, burada kilitsiz bir şekilde birey olmayı öğreniyor ve sorumluluk kazanıyor. Şu anda kendini daha iyi ifade ediyor ve eski şımarık halinden eser kalmadı. Bizim için önemli olan AMATEM sonrasındaki süreç ve çocukların kendilerini yetiştirmeleri. Bunun için anne olarak özellikle rehabilitasyon merkezleri veya lokallerin kurulmasını istiyorum."