Uras: 2014 Barış Yılı Olacak!

Fikir Masası Platformu, Hotel El Ruha'da "Demokrasi paketi ve barış" konulu bir panel düzenledi. Panelin moderatörlüğünü Şanlıurfa Barosu Başkanı Ali Fuat Bucak yaparken, konuşmacı olarak Prof. Dr. Mehmet Altan, Prof. Dr. Mesut Yeğen, Gazeteci-Yazar Bejan Matur ve 23. dönem İstanbul Milletvekili Ufuk Uras katıldı.

URAS: 2014 BARIŞ YILI OLACAK
Panelde ilk sözü alan Ufuk Uras, 2014 yılının atılacak adımlar doğrultusunda barış yılı olacağına inandıklarını hatırlatarak, "En ufak bir şüphem yok 2014 yılı bir barış yılı olacaktır" dedi.

Kürdistan Federal Bölgesi Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ve Şivan Perwer'in Diyarbakır ziyaretini de değerlendiren Ufuk Uras, "Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Başbakanın katıldığı buluşmayı simgesel olarak önemli olduğunu düşünüyorum. Bütün bunların da bizim sayısız yaptığımız mücadelenin de bir sonucu olduğunu düşünüyorum. Önemli olan hızlandırılmış adımlar atmak. Fikirlerden çok zikirlere bakmak yani somut adımlarla taçlanıp taçlanmadığına bakmamız gerekiyor. Atılan adımların seçim yatırımı olup olmadığının hiç bir önemi yok. Çünkü seçimler attığınız adımların test edildiği yerdir. Keşke herkes seçim yatırımı yapsa. Problem biraz Adalet ve Kalkınma Partisinin tek kale maç yapmasıdır." dedi.

Erdoğan'ın, Diyarbakır'da Kürdistan lafını kullanmasını ilginç ve manidar bulan Uras, "Artık Kürtlerin istedikleri ve tabii hakları teslim edilmelidir. Herkesin kardeşçe, barışçıl bir şekilde yaşamasının zamanı geldi" diyerek konuşmasını tamamladı.

YEĞEN: ÖCALAN'IN ÖNÜ AÇILMALI
Prof. Dr. Mesut Yeğen, Kürtlerin uzun geçmişlerden itibaren mücadele ettiğini ifade ederek, "Başbakanın hazırladığı 'Demokratik Çözüm Paketi' Kürtleri kapsamıyor. Paket sadece seçime endeksli bir adımdır. İktidarın daha samimi olması gerekiyor. Sürecin en büyük mimarlarından birisi olan Abdullah Öcalan'ın legal siyasette önü açılmalıdır. Kürdistan'ın dört parçası da bunu istiyor. Kalıcı bir barış için bu sürecin önünün kapanmaması gerekiyor" dedi.

Prof. Dr. Mehmet Altan, Roboski'nin katillerinin hala cezalandırılmadığını hatırlatarak "Evet aynı gazeteci yazarım. Ama artık yazamıyorum. Bu iktidarın emellerine hizmet edemiyorsan, onun yandaşı değilsen hep ezilen, ölen, mağdur olan kişisin demektir. Hala darbe anayasasıyla devam eden zihniyet ile bu ülkede yaşamak bir işkenceye dönüşmüştür" diye konuştu.

MATUR: BAŞBAKAN OYUN KURUCU
Gazeteci-Yazar Bejan Matur ise, Türkiye'nin doğusunda ulusa ait olmayı reddetmenin nedensiz bir reddetme olmadığını çünkü ulusa ait olmaları için gerekli ve eşit bir kurgunun sağlanamadığını ifade etti. Bir eşitlik projesi, projeksiyonu varsa eğer; bu ülkede bu kadar yıl zülüm görmüş, baskı görmüş Kürtlerin buna daha hazır olduğunu düşündüğünü de dile getiren Matur, Kürtlerin aksine buna hazır olmayanların Türkler olduğunu söyledi. Matur, "Çünkü efendiliğe alışınca o efendiliği elden bırakmak kolay değil. Bu kolayda bir şey değil, bugünden yarına yapılacak bir şeyde değil" dedi. Ardından da Türkiye'deki demokratikleşme ihtiyacına değinen Matur, "Sorunlar belli akil adamlar oluşturuldu ve bölge bölge dolaşarak sorunları dinleyip, listeler çıkardılar. Maddeler halinde yazdılar ve bu listeler Başbakana gitti. Başbakan neticede bir paket açıkladı. Büyük bir tantanayla. Ben şöyle düşünüyorum. Bizim ve merkezde olanların bildiği talepler başbakana gitmiştir. Ama Başbakan çok büyük bir oyun kurucu, iddialı bir siyasetçi olduğu için her halde eline kalemi alıp şu olmaz bu olmaz şunu yaparsam Kütahya'dan oy kaybederim. Bunu yaparsam bilmem nerede şu olur düşüncesiyle tamamen seçim ve siyaset endeksli bir kaygıyla geriye kırpılmış 3-5 paketten bize duyurulan maddeyi bıraktı. Umuyoruz devamı gelir diye düşünüyorum" dedi.
Panel soru ve cevapların ardından son buldu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)