Üniversite Arazisinin Naklinde "Paralel" Kumpas İddiası (1)
Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen "Paralel Devlet Yapılanması"na ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Selçuk Üniversitesinin (SÜ) arazisinde yer alan, sadece turizm amacıyla kullanılabilecek alışveriş merkezinin Mevlana Üniversitesine devri için birçok usulsüzlük yapıldığı öne sürüldü.
METİN BOLAT - Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen "Paralel Devlet Yapılanması"na ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Selçuk Üniversitesinin (SÜ) arazisinde yer alan, sadece turizm amacıyla kullanılabilecek alışveriş merkezinin Mevlana Üniversitesine devri için birçok usulsüzlük yapıldığı öne sürüldü.
Paralel Devlet Yapılanması iddialarıyla ilgili soruşturma kapsamında, 74 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamedeki bazı ayrıntılar dolayısıyla örgütün amaçları doğrultusunda her türlü yolu denediği savunuldu.
İddianamede, SÜ'ye ait arazideki otelin yanında bulunan, sadece turizm amaçlı kullanılabilecek alışveriş merkezinin Gevher Sultan Eğitim Araştırma Kültür ve Sağlık Vakfı (GESAV) tarafından kurulan Mevlana Üniversitesine tahsisi sürecindeki gelişmelere yer verildi.
Rektör, karşı çıkınca tutuklandı
Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ/PDY) mensup Konya yapılanmasında yer aldığı iddia edilen bazı kişilerin, SÜ'ye ait arazinin Mevlana Üniversitesine devredilmesi konusunda SÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan'a gerçekleştirilen operasyon öncesi ve sonrasında bazı görüşmeler yaptıkları belirtilen iddianamede, görüşmeleri yapanlar arasında dönemin İl Emniyet Müdürü Mehmet Salih Tuzcu ve operasyonu gerçekleştiren KOM Şubenin Müdürü Anadolu Atayün'ün de bulunduğu bildirildi.
Üniversiteye ait araziyi GESAV'a tahsis etmemesi ve Mevlana Üniversitesine hami olmaması nedeniyle gerçekleştirildiği ileri sürülen operasyonda Okudan'ın tutuklandığı aktarılan iddianamede, şüphelilerin bir süre sonra cezaevinden tahliye edilen Okudan ile irtibatlarının Mevlana Üniversitesinin kuruluşuna kadar geçen sürede arttığı kaydedildi.
Şüphelilerin, Okudan ile telefon görüşmelerinin teknik takibe takılmaması, Fetullah Gülen yapılanması mensuplarının Mevlana Üniversitesine "hami" olunması ve yer tahsisi konusunda Süleyman Okudan'a yaptıkları baskıların ortaya çıkmaması amacıyla, Anadolu Atayün tarafından söz konusu numaranın kasıtlı olarak Adalet Müfettişliğine bildirilmediği vurgulandı.
Gerçeğe aykırı bilirkişilik
İddianamede, örgüt üyeliğinden tutuklu avukat M.O. ile M.H.H'nin örgütsel faaliyet kapsamında "gerçeğe aykırı bilirkişilik yapmaya" azmettirmek suretiyle suça iştirak ettiklerinin anlaşıldığı ileri sürüldü.
Arazinin üniversiteye devri için açılan davada mahkemece atanan bilirkişilerin yapacağı keşif öncesinde alışveriş merkezinin zarar ettiği, atıl durumda olduğu, katlanılabilir durum kalmadığı gibi gerekçeler sunulması için esnaf üzerinde sistematik baskı oluşturularak iş yerlerinin boşaltılmasının sağlandığına işaret edilen iddianamede, şunlar belirtildi:
"Merkezin giriş kapısına çok sayıda güvenlik görevlisi konularak müşterilerin ve dükkan sahiplerinin içeriye girmesi engellendi. Birçok iş yeri zorunlu olarak ticari faaliyetlerine son verdi. Kira sözleşmesi bitmediği halde çıkmaya zorlanan iş yeri sahiplerinin eşyaları dışarıya atıldı, elektrik, su, havalandırma sistemleri ve doğalgazı çeşitli sebeplerle kesildi. Mahkeme sürecinde davanın tarafı olan ve şirketin avukatlığını yapan M.O'nun davanın bilirkişilerinden iki kişi ile düzenledikleri rapor öncesinde telefon görüşmeleri tespit edildi. Henüz mahkemece resmi bir bilirkişi görevlendirmesi olmadan taraf avukatlarının bilirkişiyle temas ettikleri HTS kayıtlarından anlaşılmıştır.
HTS trafiğinden de anlaşılacağı şekilde, özellikle raporun yazım aşamasında 2 kez ve 4'ü çok kısa zaman aralıklarıyla arka arkaya olmak üzere 5 kez bilirkişi M.F.Y. ile taraf avukatı M.O. arasındaki HTS ilişkisi normal olmayıp, bilirkişiye 'Acelemiz var, eğitim-öğretim dönemine yetiştireceğiz' denildiği, bu kadar kısa aralıklarla gerçekleştirilen bu görüşmeleri, bilirkişi ile taraf avukatının fikir alışverişi yaptıklarının açık delilidir."
Mahkemenin, 2009 yılı kasım ayında sözleşmede yer alan, arazinin sadece turizm amaçlı tahsis edilmesi yönündeki maddeye "eğitim" kelimesinin de eklenmesine karar verdiği vurgulanan iddianamede, bu karar neticesinde Massera Alışveriş Merkezinin yerinin Mevlana Üniversitesine tahsis edildiği bildirildi.
(Sürecek)