Unesco Listesi'ndeki Arslantepe'de Kazı Çalışmaları Başladı
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Malatya Arslantepe Höyüğü'nde yeni dönem kazı çalışmaları başladı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, “Kazı çalışmalarına üç gün önce başladık. Bu sene, geçen sene yaptığımız açmalarda çalışıyoruz. Şu anda iki açma var. Kalkolitik ve Hitit dönemi bir açma üzerinde çalışıyoruz” dedi.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Malatya Arslantepe Höyüğü'nde yeni dönem kazı çalışmaları başladı. Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, "Kazı çalışmalarına üç gün önce başladık. Bu sene, geçen sene yaptığımız açmalarda çalışıyoruz. Şu anda iki açma var. Kalkolitik ve Hitit dönemi bir açma üzerinde çalışıyoruz" dedi.
Malatya'da bulunan Arslantepe Höyüğü, 26 Temmuz 2021'de düzenlenen 44. Dünya Miras Komitesi toplantısında alınan kararla, Türkiye'nin 19'uncu varlığı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi'ne kaydedildi. Yaklaşık 7 bin yıllık geçmişe sahip Arslantepe Höyüğü'ne ilgi UNESCO Dünya Kültür Miras Kalıcı Listesi'ne alınmasının ardından daha da arttı. Duvarlarına renkli figürler işlenmiş kerpiçten sarayı, 5 bin 500 yıllık geçmişe sahip tapınağı, kılıç ve mızraklarıyla tarihe ışık tutan Arslantepe'de geçen yıl düzenlenen kazı çalışmalarında 3 bin 600 yılına ait iki çocuk iskeleti gün yüzüne çıkarılmış, evlerin tabanında üç oda dolusu seramikler, tohumlar, seramikten yapılmış bardak ve tencereler, çamurdan yapılmış dolaplar bulunmuştu.
"BURASI KERPİÇ BİR YAPI VE DİKKAT ETMEK GEREKİYOR"
Arslantepe Höyüğü Onursal Kazı Başkanı Prof. Dr. Marcella Frangipane, her sene olduğu gibi kazıdan önce restorasyon ve koruma işi yaptıklarını söyledi. Frangipane, Arslantepe'nin önemli bir yer olduğunu ancak UNESCO'dan sonra daha da büyük önem taşıdığını ifade ederek, "Her sene olduğu gibi bu senede kazı çalışmaları oluyor ama bunun yanında önemli olan restorasyon ve koruma çalışmaları yapıyoruz. Burası kerpiç bir yapı ve dikkat etmek gerekiyor" dedi.
"YAPI İYİ DURUMDA AMA HER SENE RESTORASYON YAPILIYOR"
UNESCO'dan sonra höyüğe gelen ziyaretçi sayısının arttığını dile getiren Frangipane, bunun için daha dikkatli çalıştıklarını söyledi. Bu sene açık hava müzesinin bulunduğu alanın girişinde restorasyon çalışması yaptıklarını anlatan Frangipane, "Girişte bir sur duvarı var. Milattan önce 2500-2200 o sur duvarını temizledik, şimdi restorasyon çalışması yapıyoruz. Bunun yanında resimlerin olduğu duvarda bir çalışma yaptık. O resim çok iyi durumda bulunuyor. Bu çatı sistemi çok iyi, iklim değişse de hava aynı kalıyor. İzole bir durumda ama biz her sene kontrol yapıyoruz. Yapı iyi durumda ama her sene restorasyon yapılıyor" diye konuştu.
"YAZI YOKTU AMA ÇOK SOFİSTİKE, GÜZEL BİR SİSTEM OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ"
Frangipane, Arslantepe'de devlet sisteminin başladığını kaydederek, şunları söyledi:
"Sadece burada değil Mezopotamya'da da vardı ama burada binalar çok iyi duruyor. Çok dikkatli baktık ve sistem detaylı bir şekilde görünüyor. Nasıl güç ve devlet sistemi başladı görünüyor. Bürokrasi, sarayda memur vardı. O zaman yazı yok. Saray milattan önce 3400-3200 yani 5 bin 300 sene evvel vardı. Yazı yoktu ama çok sofistike, güzel bir sistem olduğunu görüyoruz. Ekonomi, iş ve ticaret kontrolü yapılıyordu."
"KALKOLİTİK VE HİTİT DÖNEMİ BİR AÇMA ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ"
Arslantepe Höyüğü Kazı Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli ise höyükte çalışmalara 18 Temmuz'da başladıklarını ifade etti. Üç haftalık süreçte restorasyon ve koruma çalışması yaptıklarını kaydeden Restelli, "Kazı çalışmalarına üç gün önce başladık. Bu sene, geçen sene yaptığımız açmalarda çalışıyoruz. Şu anda iki açma var. Kalkolitik ve Hitit dönemi bir açma üzerinde çalışıyoruz" dedi.
"BULDUĞUMUZ BİNALAR NORMAL DEĞİL ELİT EVLERİ BUNLAR"
Restelli, Kalkolitik döneme ait milattan önce 3600 binaların olduğunu, bu binalar üzerinde çalışmaların sürdüğünü ifade ederek, şunları söyledi:
"Umarım bu binaların altında yeni binalar bulabiliriz. Bulduğumuz binalar normal değil elit evleri bunlar. Bu bizim için çok önemli çünkü saray dönemini doğru anlatabilirler. Buluntu ne bulabiliriz bilmiyorum ama umarım güzel eserler çıkacak. Geçen yıl küpler, kemik iğneler, küçük boncuklar, taş objeler ve aletler bulduk umarım bu yıl da aynı olur. Yaklaşık 2 ay çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Eylülün sonuna kadar kazı devam edecek. Hitit açmasında bir ay çalışacağız. Çünkü höyükte başka bir açma üzerinde çalışmaya başlamak istiyoruz. O açmada da eski Tunç tabakalar var."
Restelli, Hitit tabakalarında geçen yıl Demir Çağ dönemi milattan önce 900-800 yıllarına ait çok büyük bir bina kazarak kaldırdıklarını hatırlatarak, onun altında anıtsal bir binanın çıkmaya başladığını, binanın durumun iyi ve buluntular olmasını umut ettiğini ifade etti.
Restelli, höyükteki çatı projesinin ise revize edildiğini belirterek, çalışmanın uzun sürebileceğini, gelecek yıl yeni çatı yapılabileceğini de sözlerine ekledi.