Uluslararası Ukrayna Çalıştayı Sona Erdi
Kocaeli Üniversitesi ve Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi tarafından düzenlenen Uluslararası Ukrayna Çalıştayı sona erdi.
Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) Rektör Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasret Çomak, "Nasıl uluslararası sistem 2008'de Gürcistan'da başarısız olmuşsa aynen Kırım olayında da uluslararası sistem yine başarısız olmuştur. Bu uluslararası örgütlerin de gittikçe fonksiyonel, efektif ve işlemez halde olduklarını göstermektedir" dedi.
Prof. Dr. Baki Komsuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi'nde Kocaeli Üniversitesi (KOÜ) ve Bilge Adamlar Stratejik Araştırmalar Merkezi (BİLGESAM) tarafından düzenlenen "Uluslararası Ukrayna Çalıştayı" sona erdi.
Çalıştayda konuşan Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası Hukuk Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Serdar Örnek, Ukrayna Anayasası'nın Kırımlılara bir self determinasyon hakkı tanımadığını, dolayısıyla Kırım halkının buna başvurmasının mümkün olmadığını söyledi.
Kendi iç hukukunda "azınlık" olarak tanımlananlara yaşadıkları ülkede sistematik olarak ayrımcılık politikası izleniyor ve insan hakları ihlali uygulamaları yaşanıyorsa bu durumda self determinasyon hakkına başvurulabileceğini anlatan Örnek, Kırım'da Ruslara yönelik olarak insan hakları ihlali olmadığını, dolayısıyla Kırım'ın self determinasyon hakkından yararlanamayacağını iddia etti.
Örnek, Rusya'nın self determinasyon hakkı konusunda "Kosova'da da böyle olmuştu" diye bir gerekçe öne sürdüğüne dikkati çekerek, şöyle konuştu:
"Her olayı kendi özellikleri içerisinde değerlendirmemiz lazım. Kosova'da bir özerklik vardı, merkezi hükümet tek taraflı olarak bunu feshetti. Ayrıca Kosova'da Arnavutlara yönelik sistematik olarak ayrımcılık politikası izleniyordu, insan hakları sistematik olarak ihlal ediliyordu ve Bosna örneği vardı. Dolayısıyla tüm bu gerekçelerle tartışmalı da olsa Kosova'nın durumunun Kırım'dan çok farklı olduğunu söylemek lazım. Burada ironik olan şey Kosova'nın bağımsızlığını Rusya tanımadı ama bakıyorsunuz 2008'de buna tepki gösteren Rusya, 2014 yılında aynı gerekçeye dayanarak Kırım'ın bağımsız olması gerektiğini ve kendi topraklarına katılması gerektiğini söylüyor."
"Gerçekleşen durumun işgal olduğunu söylemek lazım"
"Dolayısıyla, self determinasyon hakkı çerçevesinde Kırım'ın Rusya'ya katılmasının uluslararası hukuka kesinlikle uygun olmadığını, gerçekleşen durumun işgal olduğunu söylemek lazım" diyen Örnek, "Çünkü uluslararası hukukta eğer bir devletin askerleri, hukuka uygun bir şekilde diğer devletin toprakları kabul edilen bölgede asker kullanarak kontrolü elde ediyorsa bunun adı işgaldir ve o askerlerin kontrolünde bir referandum yapılıyorsa bu da oradaki halkın ne kadar özgür bir şekilde karar verdiği konusunda ciddi tartışmaları doğurur ki oradaki halkın önemli bir oranının da referanduma katılmadığını hatırlatmak gerekir" ifadesini kullandı.
Örnek, Rusya'nın meşru müdafaa hakkını kullanarak vatandaşlarını korumak için kuvvet kullanmasını kabul etmenin uluslararası hukukta kabul edilmediğini dile getirerek, "Uluslararası barış ve güvenliği korumakla yükümlü olan Güvenlik Konseyi'nin bir üyesi Rusya'nın maalesef bu görevini yerine getirmek yerine, uluslararası hukuk kurallarını ihlal ederek bir devletin parçasını oluşturan bir ülke üzerinde kontrol kurduğunu ve o ülkeyi kendisine bağladığını söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.
Çalıştayın kapanış konuşmasını yapan KOÜ Rektör Yardımcısı ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasret Çomak ise Kırım'daki olayların Türkiye'yi doğrudan ilgilendirdiğini, bu konuda çok ciddi bir politika geliştirilmesi gerektiğini söyledi.
"Kırım olayı bütün dünya sistemini etkilemiştir"
Mısır'daki devrime karşı gösterilen tepkinin Kırım'da gösterilmediğini savunan Çomak, "Esasında Kırım olayı bence bütün dünya sistemini etkilemiştir. Yani burada bir takım ekonomik beklentiler vesaire düşünerek siz uluslararası hukuk ihlali, çok açık hukuka aykırı bir toprak kazanımı olayını böyle ufak tefek sözde şeylerle geçiştirmeye çalışırsanız bu olmaz. Türkiye bu olayı platforma NATO düzleminde getirdi ama NATO'dan arzu ettiğimiz ciddi anlamda bir kararlılık çıkmadı" diye konuştu.
Çomak, "Nasıl uluslararası sistem 2008'de Gürcistan'da başarısız olmuşsa aynen Kırım olayında da uluslararası sistem yine başarısız olmuştur. Bu uluslararası örgütlerin de gittikçe fonksiyonel, efektif ve işlemez halde olduklarını göstermektedir. Başta Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, Avrupa Konseyi, NATO, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı, Kırım olayında başarısızdır" ifadesini kullandı.
Bu yaz bölgedeki coğrafyanın çok ısınacağını, hem Ukrayna'nın doğusu hem de Moldova'da önemli gelişmeler beklendiğini dile getiren Çomak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Sanırım bu çalışmamızı uluslararası kongreye, uluslararası konferansa dönüştürmek zorunda kalacağız. Dolayısıyla, durum ciddi, Kırım'daki soydaşlarımızın çok önemli menfaatleri ihlal edilmiştir ve bu bizi doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Türkiye sadece Ortadoğudaki gelişmeleri değil kuzeyde, Asya'da ve Balkanlardaki gelişmeleri dikkatlice izlemek, politika geliştirmek, politika üretmek zorundadır çünkü aktörseniz bunu yapmak zorundasınız. Türkiye'nin bu konuda somut, net, kararlı bir dış politika geliştiremediğini gördük." - Kocaeli