Haberler
Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat: Yoğun savaşa hazırlanın

Netanyahu'dan orduya Orta Doğu'yu cehenneme çevirecek talimat

Türkiye sınırında kritik gelişme: Muhalifler, ikinci büyük kenti ele geçirmek üzere

Türkiye sınırında kritik gelişme! Muhaliflerin ikinci büyük kenti geçirmesi an meselesi

İslam Memiş uyardı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Kritik uyarı: Sadece dolar değil sahte euro da var

Fuhuşa zorlanan 17 yaşındaki kızın anlattıkları kan dondurdu: Günde 180 kişi ile birlikte oluyordum

Günde 180 kişiyle birlikte olmaya zorlamışlar

Uludağ'ın "Endemik Bitkileri"Nin Geleceği Tehlikede

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Haluk Yüksel - Dünyada sadece Uludağ'da görülen 33 türün de aralarında bulunduğu 171 endemik türün popülasyonunun, aşırı yapılaşma ve insan aktivitesi yüzünden tehdit altına girdiği, hatta bir kısmının kritik aşamaya geldiği bildirildi.

Haluk Yüksel - Dünyada sadece Uludağ'da görülen 33 türün de aralarında bulunduğu 171 endemik türün popülasyonunun, aşırı yapılaşma ve insan aktivitesi yüzünden tehdit altına girdiği, hatta bir kısmının kritik aşamaya geldiği bildirildi.

Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gönül Kaynak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, hem endemik hem de diğer bitki türleri açısından son derece zengin olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de toplam 12 bin civarında bitki türü bulunduğunu, bunun 3 bin 800'ünün endemik olduğunu belirten Kaynak, gerek iklimsel çeşitlilik, gerek topoğrafik, jeolojik yapı, gerekse buzul çağından az etkilenmiş olması dolayısıyla zengin bir bitki çeşitliliği barındıran Anadolu Yarımadası'nın, tüm Avrupa kıtası kadar bitki türüne sahip olduğunu kaydetti.

Kaynak, Akdeniz Bölgesi ve özellikle Torosların endemik türler açısından Türkiye'nin en zengin bölgesi olduğunu, Marmara'da ise Uludağ'ın başlı başına önemli bir biyoçeşitlilik merkezi oluşturduğunu dile getirdi.

Uzun yıllardır Uludağ florasını çalıştıklarını anlatan Kaynak, "Toplam tür sayısına baktığımız zaman Uludağ'da bin 320 tür yaşadığını tespit ettik, ama bu kesin bir sayı değil. Hala Uludağ'da gidemediğimiz bölgeler var, dolayısıyla ben bu sayının bin 500'e yaklaşacağını rahatlıkla söyleyebilirim" diye konuştu.

-"Nesli kritik durumda olanlar var"-

Uludağ'ı endemik türler açısından da incelediklerini aktaran Kaynak, şöyle devam etti:

"Uludağ'da, 171 tane endemik tür var. Bu 171 endemik türün 33'ü Uludağ'a özgü endemiktir. Yani bu 33 tür, dünyada sadece Uludağ'da yaşamaktadır. 33'ün dışındaki 138 tür ise Uludağ'da bulunduğu gibi Türkiye'de başka bölgelerde de var, ama yine sadece Türkiye'de yaşıyor. Dolayısıyla endemik türler açısından son derece zengin. Avrupa'daki bazı ülkelere baktığımız zaman şunu görüyoruz: Florası 2 bin türden oluşan ülkeler var; endemik tür sayısına bakıyorsunuz, 100 ya da 150; bazısında 60 tane. Dolayısıyla Uludağ, 171 tane endemik türü kapsıyor.

Uludağ endemiki 33 tür hala mevcut, fakat popülasyonları çok zayıflamış durumda olanlar var. Dünyadaki endemik türlerin tehlike kategorileri belirlenmiştir, buna göre Uludağ'daki bu endemiklerin de tehlike kategorileri belli, bir kısmı kritik durumda olanlar var."

Bern Sözleşmesi'nin ekli listelerinde, nesli tehlike altında olan türlerin sıralandığını, bunların aynı zamanda nesli tehlikedeki habitat (Bitkinin doğal olarak yetiştiği yer), listesinin de içerdiğini belirten Kaynak, "Uludağ, Bern Sözleşmesi ekli listesindeki listede bulunan bitki türlerinden, küresel ölçekte nesli tehlike altında olan 3 türü barındırıyor, onun dışında Avrupa ölçeğinde nesli tehlike altında olan 54 endemik tür bulunuyor" dedi.

-"Yaşam alanları tehdit altında"-

Kaynak, Uludağ'daki bu güzellik ve zenginliğe karşılık, endemik türlerin yaşam alanlarının çok büyük bir tehdit altında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Endemik türler, Uludağ'ın alpin ve subalpin bölgesinde yayılış gösteriyorlar. Buraları da zaten en fazla tehdit altında olan bölgeler. Yani aşırı yapılaşma, telesiyej, kayak pistlerinin ve yolların açılması için o bölgelerde kayalar tıraşlanıyor. Dolayısıyla habitat bozuluyor ve bu bitkilerin de yaşam alanları tehdit altına giriyor. Büyük kentlere çok yakın olduğu için, aşırı bir insan baskısı da var. Gruplar halinde, bilinçsiz bir şekilde Uludağ'da ziyaretlerin yapıldığını gözlüyoruz. Uludağ'ın eteklerinden tepesine kadar her yerde çöplerle karşılaşıyorsunuz. Otellerin atık suları var, Bursa'nın suyunu Uludağ sağlıyor bize. Ama otellerin atık probleminin ne derece düzeltildiği konusunda şüphelerimiz var."

-Korunması gerek-

Uludağ'ın yeni türlerin oluşumu açısından da büyük bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Kaynak, şu bilgiyi verdi:

"Özellikle Uludağ'ın güney bölgeleri, bu türlerin yaşam alanlarını oluşturuyor ve oluşmalarına olanak sağlıyor. Bu nedenle o bölgelerin de mutlaka korunması gerekiyor. Soğukpınar, Ketenli Yaylası, Pınarcık köyü tarafı, Keles ve İnegöl ilçeleri tarafındaki birçok yaylanın da bu endemik türler açısından zengin olduğunu söyleyebiliriz."

Yayıncı: Kamuran Akkuş - BURSA

Kaynak: AA / Yerel
title