"Ülkemiz, Avrupa ile Aynı Bitki Çeşitliliğine Sahip"
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr.İsmail Eker, Türkiye'nin 10 bin farklı bitki türüne sahip olduğunu söyledi.
Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Yrd. Doç. Dr. İsmail Eker, Türkiye'nin 10 bin farklı bitki türüne sahip olduğunu söyledi.
Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin coğrafi konumu itibarıyla birçok bitkiye ev sahipliği yaptığını anlattı.
Dünyanın hiçbir bölgesinde bulunmayan yaklaşık 3 bin 500 bitki türünün Anadolu'da yetiştiğini, bu yüzden Türkiye'nin uzun yıllardır bitki kaçakçıları ile mücadele ettiğini söyledi.
"Ülkemiz, hem Asya hem de Avrupa kıtalarının arasında ve 3 farklı fitocoğrafik bölgenin merkezinde yer alıyor" diyen Eker, "Bu bölgeler Akdeniz, Avrupa-Sibirya ve İran-Turan coğrafyası özelliklerini barındırıyor. Yine iklimsel çeşitlilik, orman, bozkır, maki gibi değişik bitki çeşitlerini ve yaşam ortamlarını barındırması, üç tarafının denizlerle çevrili olması, yeni çeşitli su kaynaklarına sahip olmasından dolayı değişik bitkilere ev sahipliği yapmakta" şeklinde konuştu.
-"Ülkemiz, Avrupa kıtasıyla neredeyse aynı bitki çeşitliliğine sahip"-
"Türkiye, 10 bin farklı bitki türüne sahip, bu sayı Avrupa'da 12 bin civarında" diyen Eker, şöyle devam etti:
"Bitki çeşitliliği yabancı araştırmacıların dikkatini çekiyor. Bu olay bugünkü bir olay değil. Yabancılar, 16. yüzyıldan beri Anadolu'daki bitki çeşitliliğinin farkına varmış ve o tarihten itibaren değişik bitki ve hayvan türlerini kendi ülkelerine götürmüşlerdir. Türkiye'den yurt dışına kaçak yollarla götürülen bitki türlerinden süs ya da besin amaçlı yararlanıyorlar. Bunun yanında, bu bitkilerden birçok etken maddeden ilaç elde ediliyor."
Kaçakçılığı önlemek için toplumsal bilinçlenmeye ihtiyaç bulunduğunu anlatan Eker, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu bitkiler ve hayvan türleri neden değerli- Bunların insanlara anlatılması gerekiyor. Bunu yapacak kişiler başta üniversitelerdeki araştırmacılar. Bu yönde çevre ile ilgili yapılacak araştırmalar desteklenmeli ve bu araştırma sonuçlarının bir şekilde halka ulaştırılması sağlanmalı. Bunun neticesinde bu bilgiye ulaşan halk, çevrelerinde bu konuda kötü niyetli kişileri fark edecek ve bunu kolluk kuvvetlerine bildirecektir. Daha sonra da kolluk kuvvetleri gereken işlemleri yapacaktır.
Yurt dışına götürülen bitki ya da hayvan materyallerini tanıyacak kişiler biyologlardır. Biyologların bir şekilde bu gümrük kapılarında görevlendirilmesi gerekiyor. Bu sayede bitki ve hayvan kaçakçılığının önüne geçilecektir." - BOLU