"Üç Kadın Üç Kader" Ödüllere Talip

Çekimleri Ödemiş'te devam eden "Üç Kadın Üç Kader" adlı sinema filminin yönetmeni, senaristi ve yapımcısı Faik Ahmet Akıncı, Ödemiş ve çevresinin Türkiye'nin keşfedilmemiş en büyük doğal film platolarından biri olduğuna dikkati çekti Kadına yönelik şiddeti konu alan filmle ilgili açıklamalarda bulunan Akıncı, film konusunda kadınların sivil toplum örgütlerinden destek alamamalarından ve sponsor bulamamaktan da yakındı.

Çekimlerine Ovakent beldesinde devam edilen "Üç Kadın Üç Kader" filminin oyuncularıyla birlikte basın toplantısı düzenleyen yönetmen Faik Ahmet Akıncı, zor şartlarda ekip ruhuyla bir film çektiklerini ve buna karşın katılacakları festivallerde ödüllere talip olduklarını belirtti.

"GÜNDE 20 SAAT ÇALIŞIYORUZ"

Filmde üç farklı yöreden kadının, kadına şiddete dayalı hikayesinin anlatıldığını belirten Akıncı, "Günde 20 saate yakın çalışıyoruz. Çekimler 6 aydan bu yana devam ediyor. Maddi konularda elbette ki sıkıntılarımız oluyor. Ödemiş Belediyesi, Kaymakçı Belediyesi, Birgi Belediyesi ve Ovakent Belediyesi bize barınma, yeme-içme ve lojistik konusunda destek sağlıyor. Bunun dışında masaya bir kuruş koymadan ama yüreklerimizi koyarak bu projeyi bitirmeye çalışıyoruz.

Bu proje bir sosyal sorumluluk projesi. Türkiye'de kadın olmanın ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Son verilere göre Türkiye'de 9-14 yaş arası 2 milyon çocuk anne var, her yıl 1,5 milyon kadın tecavüze uğruyor, 7 milyon kadın şiddetle karşı karşıya. Günde 3 kadın sevdiği erkek tarafından katlediliyor. İşte böyle bir ortamda biz kadınlarımızın kaderi haline gelen şiddeti ve baskıyı beyaz perdeye yansıtıyoruz" dedi.

"DEVLET EN BÜYÜK VERGİYİ GENELEVLERDEN SAĞLIYOR"

Türkiye'de korkunç derecede bir yozlaşmanın var olduğunu aktaran Akıncı, "Ahlaki, kültürel ve cinsel manada yozlaşma korkunç boyutlarda. Aile içi tecavüz haberleri azalmıyor artıyor, töre cinayetleri azalmıyor artıyor, çocuk yaşta evlilikler yine artıyor. Bu ortamda bana filmi soran olduğu zaman, 'Ben bu filmde kadın dövmenin yararlarını anlatıyorum' şeklinde cevap veriyorum.

Çünkü Türkiye'de ve dünyada üç büyük ticaret var. Kadın, uyuşturucu ve silah. Türkiye'de de devlet kadınları zorla ticari bir mal olmaya sürüklüyor. Devlet yıllardır kadına şiddeti seyrediyor çünkü. Şiddet gören kadın korunmadığından evden kaçıyor. Sermaye haline gelince de devlet en büyük vergiyi genelevlerden alıyor. Kadınların sırtından kazanç sağlanıyor" diye konuştu.

"YLMAZ GÜNEY RUHU"

Devlet kurumları, kadınlara yönelik STK'lar ve kadınlara yönelik ürünler hazırlayan firmalardan filmle ilgili hiç destek alamadıklarını da sözlerine ekleyen Akıncı, "Belediyelerimiz dışında destek olan görmedik. Bizi oyalayanlar da oldu ama sonuçsuz kaldı. Bu yüzden sıfır bütçe ile çalışıyoruz. Oyuncularımızın tamamı gönüllü. Ünlü isimler filmde figüran olarak rol alıyor. Ben bu projeye başladığımda sete gidecek dolmuş param bile yoktu. Ancak hep birlikte zorluklara göğüs gerip 70 kişinin yapacağı işi 7 kişiyle yapıp zoru başarmaya çalışıyoruz. Bütün teknik malzemelerimiz var ancak tüm işi 7 kişiyle yapabiliyoruz.

Bazı arkadaşlarımız hem teknik eleman olarak hem de oyuncu olarak görev alıyorlar. İşte biz bu ekip ruhu ile festivallerde milyon dolarlık yapımlara kafa tutacağız. 70'lerde Yılmaz Güney bile oyuncuyken sette malzeme taşırdı. İşte biz de o anlayıştayız. Filmdeki bu samimi hava Ödemiş'in güzel çekim mekanlarıyla birleşip beyaz perdede izleyiciye de yansıyacak" ifadelerini kullandı.

"GALA ÖDEMİŞ'TE OLACAK"

Filmin galasını da Ödemiş'te yaparak birçok ünlü ismi Ödemiş'e getirmeyi hedeflediklerini söyleyen Akıncı şöyle devam etti: "Ödemiş ve çevresi çok büyük bir doğal film platosu. Hem kent yaşantısını, hem köy ortamını, hem doğal güzellikleri Ödemiş'te bulabiliyoruz. Bugün bir Ürgüp, bir Mardin, bir Gaziantep sinema sayesinde turizmden büyük paylar alıyor. Ödemiş niye almasın? Burada ilçeyi yönetenlere, iş adamlarına, esnafa kadar herkese iş düşüyor.

Ödemiş'in eksiklikleri arasında tiyatro topluluğunun olmaması göze çarpıyor. Tire'de bu topluluk var, disiplinli oyuncular olduğundan filmler, dizilerde rol alabiliyorlar. Ödemiş'te de düzenli bir tiyatro topluluğu oluşturulmalı. Bu şekilde diziler ve filmler Ödemiş'te çekilirse ilçe büyük hareketlilik kazanır. Esnafı da kazanır, öğrencisi de kazanır.

"SPONSORLUK ÖDEMİŞ'E KAZANDIRIR"

Ödemiş'te sponsorluk konusunda da çekingenlik oldu. İş adamlarımız, esnaflarımız sponsorluk yasasını iyi okusunlar. Sponsorluk miktarı kadar vergi indirimleri var. Burada çekilen dizi veya filmlere sponsor olunursa hem reklam sağlanır, hem de bölgeye hizmet edilmiş olur.

Yahudi vatandaş ölürken kalan 100 lirasıyla ne yapılmasını istediği sorulunca '90 lirasını reklama, 10 lirasını mala yatırın' demiş. Devir Yahudi devri. Artık yatırım reklama yapılırsa getirisi kat be kat fazla olur. Bundan sonra bölgede çekilecek filmlere, dizilere destek olunması Ödemiş'in tanıtımını hiçbir şeyin yapamayacağı kadar büyük yapacaktır"

14.07.2012 13: 16: 43

TSI

NNNN - İZMİR