Türkiye'nin Üzerine Dar Gelen Birçok Unsurdan Kurtulması Gerekiyor"
Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, "Türkiye'nin üzerine dar gelen birçok unsurlardan kurtulması; anayasası, dünyaya, çevreye ve insana bakışı ile kendine yeni bir kıyafet hazırlaması gerekiyor" dedi.
ÖMER FARUK CEBECİ - Başbakan Başmüşaviri ve Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Eşgüdüm Kurulu Başkanı Prof. Dr. Bekir Karlığa, " Türkiye'nin üzerine dar gelen birçok unsurlardan kurtulması; anayasası, dünyaya, çevreye ve insana bakışı ile kendine yeni bir kıyafet hazırlaması gerekiyor" dedi.
Karlığa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde ve Ortadoğu'da karışıklıklar yaşandığını belirterek, söz konusu bölgenin adeta "kan ve barut gölü" haline geldiğini söyledi.
Bu nedenle insanlığın eskimiş değerleri bir kenara atması ve yeni değerler inşa etmesi gerektiğine işaret eden Karlığa, "Batı medeniyeti, inşa safhasında İslam medeniyetinin temel değerlerini hiç nazara, itibara almamıştır. Halbuki evrensel bir uygarlığın temellerini atabilmek için bütün değerler sisteminin birlikte inşa ameliyesine katılması gerekir" diye konuştu.
Yeni bir dünya kurulması gerektiğini belirten Karlığa, bu süreçte Türkiye'nin medeniyet geçmişiyle önemli bir role sahip olduğuna dikkati çekti. Karlığa, şunları kaydetti:
"Yeni dünyada, yeni bir medeniyet anlayışına her zamankinden çok ihtiyacımız var. Bu medeniyet anlayışı da İslam'ın 'hikmet' ilkesi doğrultusunda, 'ezeli hikmet', 'ebedi risalet' ve 'evrensel adalet' ilkeleriyle birlikte değerlendirilmesi gerekir. Böyle bir değerlendirme içerisine girdiği zaman, yeni medeniyet konseptinde de çok önemli açılımlar getireceği de muhakkaktır. Burada Türkiye'nin rolü gündeme gelmektedir."
Karlığa, Türkiye'nin tarihi birikimi ve uygulamalarıyla "ezeli hikmet", "ebedi risalet" ve "evrensel adalet" gerçeğinin üçünü de kendi coğrafyasında yaşatan bir ülke olduğunu vurgulayarak, "Dünyanın en eski, 12 bin yıllık medeniyet birikimleri bu coğrafyada başlamış ve bu coğrafyada gelişmiş, eserleri bugün bu coğrafyada bulunuyor. Yine üç büyük dinin kutsal kaynakları ve üç dinin atası olan Hz. İbrahim'den başlayan geleneksel anlayış yine bu ülkede yani Anadolu topraklarında kendini ortaya koymuştur. Dolayısıyla yarının Türkiye'sini değil, yarının dünyasını inşa edecek yeni bir medeniyet konsepti ile bu değerlerin senteze katılmasında zaruret vardır" değerlendirmesinde bulundu.
-"Yeni Türkiye, yeni medeniyet inşasının temel aktörlerinden birisidir"
Son günlerde yaşanan başkanlık sistemi ve yeni anayasa tartışmalarına değinen Karlığa, Türkiye'nin kuruluşunda sivil toplum örgütlerinin önemli paya sahip olduğunu söyledi.
"Yeni Türkiye dediğimiz zaman da Türkiye'nin üzerine dar gelen birçok unsurlardan kurtulması, anayasası, dünyaya, çevreye ve insana bakışı ile kendine yeni bir kıyafet hazırlaması gerekiyor" diyen Karlığa, "Dolayısıyla 'Yeni Türkiye', yeni medeniyet inşasının temel aktörlerinden birisidir. Bu yeni Türkiye'yi kimler inşa edecektir? Onu, yetişmiş, eski kadim geleneksel kültürle modern kültürü iç içe, birlikte değerlendirebilen ve bunu bir hayat tecrübesi haline getirebilen topluluklar ortaya çıkarabilir ki işte bu noktada yeni neslin bu kapasitede bu imkanlara sahip olacak şekilde yetiştirilmesinde zaruret vardır. Burada da sivil toplum kuruluşlarına çok önemli rol düşüyor" ifadelerini kullandı.