Türkiye'deki Kadınların Yarısına Yakını Fazla Kilolu
Yıldız Taşdelen - Uzman diyetisyen Dilara Koçak, Türkiye'deki kadınların yüzde 30-40'ının fazla kilolu ve şişman olduğunu belirterek, "Kilolu olma durumu eğitim seviyesi düştükçe ve yaş ilerledikçe artıyor" dedi.
Yıldız Taşdelen - Uzman diyetisyen Dilara Koçak, Türkiye'deki kadınların yüzde 30-40'ının fazla kilolu ve şişman olduğunu belirterek, "Kilolu olma durumu eğitim seviyesi düştükçe ve yaş ilerledikçe artıyor" dedi.
Koçak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kadının kilolu olmasının, 1900'lü yıllardan önce bereket ve bolluğun sembolü, zayıflığın fakir halk için normal, erkeklerde ise kadının kilosunun önemli bir gösteriş olduğunu ifade ederek, günümüzde kilolu kadın olmanın sağlık açısından uygun olmadığını, ancak incecik kadın olma baskısının da kadına zarar verir hale geldiğini söyledi.
Kadınların kilo vermesi ve bunu korumasının erkeklerden daha zor olduğunu, kadınların üzerinde erkeklere göre daha büyük baskı olduğunu da belirten Koçak, erkeklerin çoğu zaman ancak sağlıkları söz konusu olduğunda diyet disiplini içine girdiğini kaydetti.
Kadınların kilo vermesinin erkeklere oranla daha zor olduğunu, iki cinsiyet arasında beden, ruh ve sosyal açıdan farklar bulunduğunu ifade eden Koçak, şunları söyledi:
"Erkek metabolizması daha hızlıdır, erkeğin kas oranı kadına göre daha yüksek, yağ oranı ise daha düşüktür. Kadınlık hormonu östrojen ile kadın daha yağlıdır, kas oranı erkeğe göre daha düşüktür ve bu yüzden metabolizma da daha yavaştır. Bu yüzden kadın daha çabuk kilo alır. Kadınların hormon değişimleri ilk adet görme tarihinden itibaren kadını daha yoğun etkiler. Her ay bireye göre değişmekle birlikte kadının duygu durumu, iştahı, bedenindeki ödem, adet görme günlerinde değişiklik göstererek kadını zorlar. Sonrasında hamilelik, emzirme, menopoz gibi dönemler yine kadının hormonal değişimlere uğradığı bedenini kontrol etmekte zorlandığı ve kilo almaya eğilimli olduğu zamanlar olarak karşımıza çıkar."
-"Erkeklerin yaşam biçimi kadına göre daha rahat"-
Koçak, erkeklerin yaşam biçiminin kadına göre daha rahat olabildiğini ve kendilerine daha fazla zaman ayırabildiklerini ifade ederek, "İş hayatı, erkek arkadaşları, spor zamanı gibi kendine özgü zamanı ve sosyal çevresini erkek daha rahat, hatta bazen bencilce yönetebiliyor. Oysa kadın her zaman bu kadar özgür davranamıyor. Çalışan kadın için de, çalışmayan kadın için de ev ve çocuk sorumluğu ile eşe odaklı yaşamak maalesef daha önde geliyor. Kadınlar kendilerini birinci plana alamayabiliyor" dedi.
Duygusal anlamda kadınların erkeklere göre daha hassas olduğunu belirten Koçak, bu nedenle fizyolojik açlık ile psikolojik açlığın birbirine karıştığı, terk edilme, yalnızlık, üzüntü, stres, kayıplar ve aldatılma gibi duyguların kadında daha yüksek etki yaratıp yemeğe yönelmesine sebep olduğunu söyledi.
Dilara Koçak, eş, eşin ailesi, çocuklar, ev, alışveriş, yemek, temizlik, varsa çalışma hayatının kadının ilk akla gelen sorumluklarını oluşturduğunu belirterek, "Bunların hepsini başarıyla yöneten kadına bir de fotomodel ölçülerinde ince olması stresi eklendiğinde durum pek da adil görünmüyor. Aslında sağlık açısından herkesin incecik olması gerekmiyor. Bedenen sağlıklı olan, iyi beslenen, dengeli bir yaşam süren bir bireyin 3-4 kilo fazlasının olması stres haline gelmemeli" şeklinde konuştu.
Koçak, kilo fazlalığı olan kadının bu durumu çözerken esnek bir bakış açısında olması, değerlendirmeyi gerçekçi yapması ve hedefi doğru belirlemesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"58 yaşında bir kadının 28 yaşındaki kilosunu hedeflemesi veya son 5 yılda 60-65 kilo aralığında iken, 1 aylık sıkı bir diyetle 58 kiloyu hedeflemesi doğru yaklaşımlar olmaz. Bu durum sağlığı olumsuz etkiler, bireyin duygu durumunu bozar. Uygulanacak beslenme modeli, bireyin hem ruhunu hem bedenini tatmin etmeli, aksi takdirde kamp hayatı gibi geçen diyet dönemi bitince verilen tüm kilolar geri geliyor. Ruhu beslemek, sevilen besinleri de yiyebilmek bir anlamda içimizdeki çocuğu da memnun etmek önemlidir."
"Türkiye'deki kadınların ortalama yüzde 30-40'ı fazla kilolu ve şişman diyebiliriz" ifadesini kullanan Koçak, kilolu olma durumunun eğitim seviyesi düştükçe, yaş ilerledikçe arttığını söyledi.
Koçak, ev kadınlarının da çalışan kadınlara oranla daha kilolu olduğunun bilindiğini de sözlerine ekledi.
- İSTANBUL