Haberler

Türkiye'deki 63 Vitray Ustasından Biri Olan Serdar Arslan: "Bilgisayarlı Sistemler Bir Dönem İlgiyi Azalttı, Ama İnsanlar El İşçiliğine Geri Döndü"

Haberler
Güncelleme:
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Muğla’nın Menteşe ilçesinde yaşayan ve Türkiye’deki 63 cam ustasından biri olan Serdar Arslan, günümüz teknolojisine rağmen 19 metrekarelik dükkanında el işçiliğiyle vitray sanatını yaşatıyor. Arslan, "Ben 60 yaşındayım, daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum. Muğla’da tek ustayım. Ana temamız cam sanatları, cama sanatsal işlemeler yapmak. Cam sanatını el işçiliğiyle sürdürüyoruz" dedi. Bir dönem bilgisayarlı sistemlerin bir dönem el işçiliğine olan ilgiyi azalttığını belirten Arslan, "Ancak kesip yapıştırmalı malzemeler güneşte dayanamayıp solunca insanlar el işçiliğine geri göndü" diye konuştu.

Haber: Esma Turan

(MUĞLA) - Muğla'nın Menteşe ilçesinde yaşayan ve Türkiye'deki 63 cam ustasından biri olan Serdar Arslan, günümüz teknolojisine rağmen 19 metrekarelik dükkanında el işçiliğiyle vitray sanatını yaşatıyor. Arslan, "Ben 60 yaşındayım, daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum. Muğla'da tek ustayım. Ana temamız cam sanatları, cama sanatsal işlemeler yapmak. Cam sanatını el işçiliğiyle sürdürüyoruz" dedi. Bir dönem bilgisayarlı sistemlerin bir dönem el işçiliğine olan ilgiyi azalttığını belirten Arslan, "Ancak kesip yapıştırmalı malzemeler güneşte dayanamayıp solunca insanlar el işçiliğine geri göndü" diye konuştu.

Muğla'nın Menteşe ilçesinde yaşayan ve Türkiye'deki 63 cam ustasından biri olan Serdar Arslan, cam işlemeciliğine henüz 8 yaşında, babasının mesleği olan camcılıkla adım attığını, babasının yanında camlara küçük ölçekte işlemler yaparak bu sanata olan ilgisini geliştirdiğini belirtti. Arslan, Trakya Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi ve 9 Eylül Üniversitesi'nde Sanat Tarihi eğitimi alarak baba mesleğini akademik olarak da sürdürdüğünü anlatarak, İstanbul'da bir usta ile birlikte Hürrem Sultan Türbesi ve Fatih Sultan Mehmet'in mezar taşı restorasyonlarında da çalıştığını belirtti.

Arslan, meslek hikayesini şöyle anlattı:

"Babamın mesleği de camdı. 8 yaşındayken dükkana gidip gelirken cam takmaya başladım. Cam süslemeleriyle ilgilenirken bu işi daha çok sevdim. Ortaokul döneminde babamla çalışmaya devam ettim ve Endüstri Meslek Lisesi Ağaç İşleri Bölümü'ne gittim. Babamla birlikte çalışmayı sürdürdüm. Daha sonra Trakya Üniversitesi Teknik Ressamlık Bölümü'nü kazandım. Üniversite yıllarında boş zamanlarımı İstanbul'daki sanatkarların yanında geçirerek kendimi geliştirdim. Mezuniyetin ardından Muğla'ya döndüm ve 2 yıl daha 9 Eylül Üniversitesi'nde Sanat Tarihi okudum. Askere gittim, geldim, evlendim, hala bu mesleği sürdürüyorum."

"Cam sanatını el işçiliğiyle sürdürüyoruz"

Renkli camların birleşmesiyle oluşan vitray sanatını anlatan Arslan, "Cam işlemeciliği öz Türkçede Finisaj, Osmanlıcada Revzen-i Menkuşü, İngilizcede vitray diye geçer. Finisaj deyince kimse anlamıyor. Halk arasında herkes bu işi vitray diye bilir" diyerek üretim sürecinden şöyle bahsetti:

"Ana temamız cam sanatları. Kapı ve pencere camlarından ısıcam üretimine kadar birçok alanda çalışıyoruz. Ancak esas ağırlığımız cama sanatsal işlemeler yapmak. Sipariş üzerine çalışıyoruz ve cam sanatını el işçiliğiyle sürdürüyoruz."

Türkiye'de vitray sanatını icra eden 63 kişiden biri olduğunu dile getiren Serdar Arslan, "Ben 60 yaşındayım, daha ne kadar devam edebilirim bilmiyorum. Muğla'da tek ustayım. Bu işi öğrenmek isteyenlere elimden geldiğince öğretiyor ve katkı vermeye çalışıyorum" diye konuştu.

"Muğla merkeze vitray sanatını zor öğrettik"

Muğla'nın sahil kesimlerinden gelen işlerin ekonomik olarak kendilerini ayakta tuttuğunu dile getiren Arslan, " Muğla'nın içine vitrayı zor öğrettik, 'Aman kırılacak bir şey değil mi bu? Buna para mı verilir' dediler. Bizi sahiller kurtardı, Marmaris, Datça, Bodrum, Fethiye ve Akyaka. Şimdi Muğla Merkez'de Ortaköy ve Yenice Gülağzı tarafından yapılan villalardan da işler geliyor" diye konuştu.

Arslan, bilgisayarlı sistemlerin bir dönem el işçiliğine olan ilgiyi azalttığını ancak kaliteli üretimin tekrar el işçiliği ile tercih edildiğini vurgulayarak, "Bir dönem bilgisayardan kes-yapıştır sistemi moda oldu. O dönemde bir duraksamamız oldu, işlerimizi etkiledi. Ancak kesip yapıştırmalı malzemeler güneşte dayanamayıp solunca insanlar el işçiliğine geri göndü. Biz işimizi sağlam ve garantili yapıyoruz. Özel boyalar kullanarak güneşe, yağmura ve soğuğa dayanıklı ürünler yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Arslan, her yıl kendisine Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından şehit mezarlarının yazılarının restorasyonunun işi geldiğini de belirterek, "Bazen müşterilerde el sanatı mezar taşı siparişi veriyor" dedi.

Kaynak: ANKA / Yerel
title
Close