Haberler
İsrail ve Hizbullah ateşkese çok yakın: 36 saat içinde ilan edecekler

Savaşın bitmesine saatler kaldı! Ateşkes artık çok yakın

Kreş tartışmasında CHP'li Başarır ağzını fena bozdu: Tweet bu kadar, geri zekalı

CHP'li Başarır ağzını fena bozdu! Varank'ın yanıtı ise daha bomba

Naci Görür'den Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

Malatya'daki depremden sonra korkutan açıklama: Sonuncusu 2 bin 500 yıl önceydi

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

İşte kokoreçcide ölen gencin son videosu: Ölürsem bunu paylaşın

Tümsiad Gaziantep Şubesi Başkan Vekili Kemal Öz'den Ortadoğu Değerlendirmesi

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Gaziantep Şubesi Başkan Vekili Kemal Öz Ortadoğu ülkelerinin büyük bir sınavdan geçtiğini ancak bunun aynı zaman da tüm dünyanın sınavı olduğuna işaret etti.

Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜMSİAD) Gaziantep Şubesi Başkan Vekili Kemal Öz Ortadoğu ülkelerinin büyük bir sınavdan geçtiğini ancak bunun aynı zaman da tüm dünyanın sınavı olduğuna işaret etti.

Başkan Vekili Öz özellikle Suriye'de ve Mısır'da yaşananların herkesin içini sızlattığını ifade ederek, "Suriye'de halkın insan hakları, hukukun üstünlüğü ve demokrasi gibi evrensel değerlere kavuşma adına meşru talepleri, rejim tarafından baskı ve şiddetle bastırılma yoluna gidilmiş, ülke bir çatışma ve kriz ortamına sürüklenmiştir. Bu meşru talepler doğrultusunda ilk olarak Mart 2011'de Daraa'da yönetim karşıtı gösteriler başlamıştır. Ülkenin büyük bölümüne yayılan gösterilere karşı Suriye rejimi halkın bu haklı taleplerini yerine getirmemiş, aksine rejim güçleri ve rejime bağlı diğer gruplar tarafından şiddete başvurulmuştur. Halkına karşı çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı gözetmeden yapmış olduğu bu zalimane saldırılar ve baskılar nedeniyle rejimin eli kana bulanmış; yüz on bin kişi öldürülmüş, yüz binlerce kişi vatanından ve evinden olmuştur. Ülke adeta yerle bir edilmiştir. En son olarak Esad güçleri tarafından Şam'ın doğu guta Banliyösü'ne kimyasal silahlarla yapılan saldırıda aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu bin 300'ün üzerinde insan öldürülmüştür. Şuan Suriye'de oluk-oluk kan akmakta, masum halka karşı büyük bir katliam ve zulüm yapılmaktadır. Suriye adeta çıkar gruplarının üzerinde oyun oynadığı bir satranç tahtasına dönüşmüştür" dedi.

Tahrir devrimi olarak adlandırılan tarihi gelişme ile Cumhurbaşkanı Mübarek'in istifa ettiğini ve Mısır'da yeni bir inşa süreci başladığına işaret eden Öz, "Ocak 2011'de geniş kitlelerin katılımıyla iki hafta kadar süren protesto gösterileri sonucu meydana gelen bu gelişme ile 2011 yılı sonu ve 2012 yılı başında genel seçimler yapılmıştır. Dr. Muhammed Mursi, Mısır'ın modern tarihinde yapılan demokratik seçimler sonucu cumhurbaşkanlığı görevini gelen ilk lider olmuş, 30 Haziran 2012 günü resmen görevini devralmıştır. 2 Ağustos 2012 tarihinde de Hişam Kandil başkanlığındaki yeni hükümet göreve başlamıştır. Bu hükümette 6 Ocak 2013 tarihinde yapılan revizyon çerçevesinde 10 bakan değişmiştir. Ancak, 3 Temmuz 2013 tarihinde sisi komutasındaki mısır silahlı kuvvetleri ülke yönetimine müdahale yapmış, Mısır'ın demokratikleşme gayretleri karanlığa gömülmek istenmiştir. Mısır'da darbe karşıtı gösteriler başlamış, Rabiatul Adeviyye meydanında yüz binlerce kişi yaklaşık iki ay süren direniş gösterileri yapmıştır. Tahrir meydanı kadar ünlenen Rabiatul Adeviyye meydanı son yılların en büyük sivil katliamından birine şahitlik etmiş. Binlerce masum sivil, gösteri hakkını kullanırken öldürülmüş ve yararlanmıştır" diye konuştu.

Suriye ve Mısır'da akan kanın artık durması gerektiğini ve zulmün bitmesi gerektiğini anlatan Öz, "Bu ülkelerde barışın, güvenliğin ve adaletin tekrar sağlanması gerekmektedir. Bu Ülkerler de basın ve ifade özgürlüğü kısıtlanmış, her yönüyle, demokratikleşme sürecine darbe vurulmuş, netice olarak temel insan hak ve özgürlüklerinin açıkça ihlal edildiği bir dönem yaşanmaktadır. Uluslararası toplum maalesef Mısır ve Suriye'deki gelişmeler karşısında duyarsız davranarak sınıfta kalmıştır. Demokrasi ilkeleri temelinde, insan hak ve özgürlüklerinin korunması amaçlayan ortak bir tutum belirlenememektedir. Bu durum zalim diktatörleri daha da cesaretlendirmekte, masum kanı akmaya devam etmektedir. Suriye ve Mısır'da yaşanan insanlık dramına Gaziantep STK'ları olarak kayıtsız kalmamız mümkün değildir. Bizim anlayışımız insanların ölmemesi üzerinedir. Müslüman topraklarında ölümler olmasın. Uluslar arası toplumun bu ülkelerde yaşanan zulümlere duyarsızlığına bir anlam veremiyoruz. Mısır'da Suriye'de halkın demokrasi isteğine kurşunla cevap veren bir anlayışa sessiz kalamayız" şeklinde konuştu. - GAZİANTEP

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title