Haberler
Bahçeli'nin çağrısı sonrası DEM Parti Öcalan'la görüşmek için yazılı başvuru yaptı

Bahçeli'nin Öcalan çağrısı sonrası DEM Parti ilk adımı attı

Ankara'da görüşme hareketliliği! Bahçeli ve Ahmet Türk'ten art arda açıklamalar

Bahçeli "Ağaların kapısı açık olur" dedi, Ahmet Türk'ten yanıt gecikmedi

'Ahmet Özer' tartışması tansiyonu yükseltti, İmamoğlu çileden çıktı

İBB Meclisi'nde tansiyon yükseldi, İmamoğlu çileden çıktı

Yenidoğan Çetesi davasında kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Sanık hemşireden kan donduran sözler: Kötü bir bebekti

Tübitak'ta "Sahte Diploma" ile İşe Başlatma Davası

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve kuruma bağlı Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanı Hasan Palaz'ın da arasında bulunduğu 6 kişinin, sahte lisans diploması veren kişiyi "uzman" olarak işe başlatıp, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılanmalarına başlandı.

Eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı ve kuruma bağlı Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Başkanı Hasan Palaz'ın da arasında bulunduğu 6 kişinin, sahte lisans diploması veren kişiyi "uzman" olarak işe başlatıp, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarını işledikleri iddiasıyla yargılanmalarına başlandı.

Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık Palaz, tutuksuz sanık Cevdet Aydın, sanık avukatları ile şikayetçi TÜBİTAK'ın avukatı katıldı.

Diğer sanıkların hazır bulunmadığı duruşmada savunmasını yapan Palaz, Aydın'ı daha önce görmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"İşe alınanların evrakını insan kaynakları kontrol eder, ben etmem. BİLGEM'de yaklaşık iki bin kişi çalışır. Personelin yılda yüzde 10-15'i değişir. Herkesin evrakını kontrol etmem mümkün değil. Aydın'ın işe alımında, mülakatında falan bulunmadım. Onu işe alan, eski TÜBİTAK Başkan Yardımcısı Yücel Altunbaşak'tır. Tanımadığım birinin, gerçek olmayan diplomayla alınmasına nasıl yardım edebilirim? Görevdeyken bunu bilseydim, gereğini yapardım. Cevdet Aydın, beni ve kurumu mağdur etmiştir."

İddianamede "terör örgütü üyesi olduğuna" yönelik suçlamalar bulunduğunu kaydeden Palaz, "Böyle bir terör örgütünü bilmiyorum. İddianamede kurumu çökerttiğim yazıyor. İşe başladığımda BİLGEM mali krizdeydi. Ben göreve geldikten sonra 100 milyon lira kara geçti. Paralel Devlet Yapılanması ve terör örgütüyle ilişkim yok. İddianameye 'İnsaf' diyorum" ifadelerini kullandı.

Başbakanlığı döneminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ofisine konulan dinleme cihazlarına ilişkin raporunu, "siyasi baskıyla değiştirmediği için kurumdan atıldığını" iddia eden Palaz, kendisini yıpratmak amacıyla hakkında birçok soruşturma yürütüldüğünü savundu.

Avukatı Gökhan Güni ise Palaz'ın, başka kişilerin eylemleri nedeniyle yargılandığını söyledi.

Sahte diploma

Sanık Cevdet Aydın ise Kocaelili olduğunu ancak BİLGEM'de göreve başlamadan önce Ankara'da özel bir kurumda çalıştığını belirterek, "Kocaelili olan o dönemki bakan ile bir ortamda bir araya geldiğimizde, beni Kocaeli'de uygun bir işe yerleştirmesini istedim. Bir müddet sonra beni TÜBİTAK BİLGEM'den aradılar. Bazı evrakları temin edersem, görüşmeye gelmemi söylediler. Evrakları teslim eder etmez, 1 hafta 10 gün sonra işe başladım" diye konuştu.

Sahte diploma bulunabildiğini, İzmir Caddesi'nde kahvede otururken, yan tarafta konuşanlardan duyduğunu ileri süren Aydın, o an için böyle diploma edinmeye gerek duymadığını söyledi.

Aydın, "Diplomayı, Ankara'da birkaç sefer görüştüğüm, Dursun adlı birinden aldım. Burası (BİLGEM) netleşince, tesadüfen o kişiyi tekrar gördüm. Bir bedel karşılığı verebileceklerini söylediler. İnsan kaynaklarına evrakları teslim ettikten bir hafta sonra işe çağırdılar" beyanında bulundu.

Aydın'ın savunmasının ardından Mahkeme Başkanı Musa Yeşil, görev yaptığı dönemde BİLGEM'i kara geçirdiğine yönelik sözlerine atfen Palaz'a, "Lise mezununu, üniversite mezunu diye alıp, kurumu bu kadar başarılı haline getirdiğine göre, bir de gerçekten yüksekokul mezunu adamları işe alsan, kurumu uçuracaktın herhalde" dedi.

Sanıklardan Burhan Güneş'in avukatı müvekkilini gelecek celse hazır edeceklerini söylerken, TÜBİTAK'ın avukatı davaya, kurum adına müdahillik talebinde bulundu.

Cumhuriyet Savcısı Alper Türközmen, aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan, yine TÜBİTAK çalışanları hakkında benzer iddialarla açılan davayla bu davanın birleştirilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, TÜBİTAK'ın müdahilliğine, davaların birleştirilmesi konusunun ise diğer sanıkların da savunmaları tamamlanınca değerlendirilmesine karar verdi.

Heyet, diğer sanıkların savunmalarının alınması için duruşmayı erteledi.

İddianame

Palaz ve Aydın'ın da arasında bulunduğu 6 kişinin sanık olduğu iddianamede, Aydın'ın, sahte lisans diplomasıyla TÜBİTAK BİLGEM'de "uzman" olarak işe başladığı kaydediliyor.

Palaz'ın, Aydın'ın uzman olmadığını bilmesine karşın, Aydın'ı kasten atadığı savunulan iddianamede, Kadir Bülbül, Burhan Güneş, Behra Güler ve Halil Can'ın, "üstten gelen talimata uyarak Aydın'ın verdiği diplomanın noterden onaylı suretiyle ilgili araştırma yapmadıkları, böylece sahte diplomanın kullanılması ve kurumun dolandırılmasına doğrudan iştirak ettikleri" öne sürülüyor.

Sanıkların, "kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından cezalandırılması istenen iddianamede, Aydın'a, çalıştığı dönemde toplam 164 bin 704 lira ödendiği bildiriliyor.

İddianamede, TÜBİTAK'ın 2011'e kadar grafiğinin yükseldiği ve dünyada saygın bilim araştırma merkezlerinden biri haline geldiği ancak daha sonra, Fetullahçı Terör Örgütü'nün üyelerinin kurumun yönetimini önemli ölçüde ele geçirdiği ve örgütten birçok kişinin niteliğine bakılmadan işe alındığı" kaydediliyor.

Kaynak: AA / Yerel
title