TRT Uluslararası Çocuk ve Medya Kongresi
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya'da düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk ve Medya Kongresi'nde "Eğitim ve eğlence için günümüz şartlarında neredeyse vazgeçilmez olan medya, bilinçsiz kullanıldığında adeta bir canavara dönüşebiliyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya'da düzenlenen TRT Uluslararası Çocuk ve Medya Kongresi'nde "Eğitim ve eğlence için günümüz şartlarında neredeyse vazgeçilmez olan medya, bilinçsiz kullanıldığında adeta bir canavara dönüşebiliyor" dedi.
Arınç, bu yıl Konya'da düzenlenen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında bir otelde, TRT Genel Müdürlüğü'nce, yurtiçi ve yurtdışından uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen kongrenin kapanış törenine katıldı.
Burada kongrenin kapanış konuşmasını yapan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, fırtınanın yurdun büyük bölümünü etkisi altına aldığını hatırlatarak "Ben bugün Konya'ya Yüksek Hızlı Tren'le geldim, zaten önceden hızlı trenle kente gelmeyi planlamıştım. Doğru bir tercihte bulunduğumu bugün bir kez daha anlamış oldum. Çünkü buraya Ankara'dan karayoluyla gelen 2 milletvekili arkadaşımla telefonda güçlükle görüşebildim, yol şartları nedeniyle toplantıya yetişemediler" diye konuştu.
Bugün hem geleceğimiz olan çocuklarımızla bir arada bulunmak hem de hoşgörünün barışın temsilcisi olan Hazreti Mevlana'nın diyarında olmanın çifte mutluluğunu yaşadıklarını ifade eden Arınç, "Bu iki konunun aynı karede buluşmasını anlamlı buluyorum. Bu iyi niyetli düşünceye katkı sağlayan herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Son dönemde çocuk ve medya kavramlarının birlikte çokça zikredilmeye başlandığına vurgu yapan Arınç, şunları kaydetti:
"Böyle bir ortamda bu konferansın organize edilmesi önemli bir başarıdır. Bu yıl burada çocukların kültürel ve ruhi durumlarını doğrudan etkileyen medya uygulamaları uluslararası bir katılımla bilimsel mecrada masaya yatırıldı. Bu önemli, çok büyük bir anlam taşıyor çünkü medyayı en yoğun kullanan kitle genelde çocuklarımız oluyor. Yine medyanın olumsuz etkilerinden en fazla etkilenenler de çocuklar. Çocuklar masum ve çaresiz. Biz büyüklerin bilimsel bir karara varıp çocuk medya ilişkilerinde düzenlemelere gitmemiz gerekir. Çünkü eğitim ve eğlence için günümüz şartlarında neredeyse vazgeçilmez olan medya bilinçsiz kullanıldığında adeta bir canavara dönüşebiliyor.
Okul öncesi çocukların medyadan hangi ölçüde yararlanabileceğine ilişkin çerçeveyi biz siyasetçiler değil, pedagojik bir yaklaşımla bilim insanları belirleyecek. Okul öncesi çocuk ve medya konusundaki tartışmaları ve çıkacak olan sonuçları da ayrıca takip ettiğimi ve edeceğimi hatırlatmak isterim. TRT bu kongrede konuşulanları bildirge şeklinde hazırlayıp çoğaltacak ve geniş halk kitlelerine ulaştırılmasını sağlayacaktır."
- "Düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen çocuk..." -
Okul öncesi ve ilköğretim dönemindeki çocukların, çizgi film ya da çocuk programları adı altındaki bazı yayınlardan olumsuz etkilendiğini vurgulayan Arınç, "Şiddeti teşvik eden eğitici hiç bir yönü olmayan bu tür yayınlar çocuklarımızın eğitimlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Öyle programlar yapılıyor ki adeta çocuklar kullanılarak onların doğru bir şekilde yetişmeleri engelleniyor. Üzülerek belirtmek istiyorum ki medya yayınlarından etkilenerek düşünmeyi unutmuş, mutluluğu bilmeyen, kıyaslama kabiliyetini yitirmiş çocuklar çevremizde çoğalmaya başlıyor. Mutlu olmayı bir türlü başaramıyor, zihni ve ruhu televizyon ya da bilgisayarın komutlarına kilitlenmiş durumda... Bu anlayışla yetişen çocuklarla geleceğin planlamasını yapmak ne derece mümkün olacak" dedi.
- Caillou ve Pepee -
Olumsuz gelişmelerin yanında iyi örneklerin de bulunduğunu anlatan Başbakan Yardımcısı Arınç, şöyle devam etti:
"İyi örnekler kapsamında biri dünyada biri ülkemizde 2 çizgi karakterini anlatmak istiyorum. Birincisi bütün dünyayı etkileyen Caillou karakteri, diğeri de TRT'nin markalaştırdığı Pepee... İkisi de son derece eğitici çocukların dünyasına hitap ediyor. Çocuklar gün boyu bu ikisinin hikayelerini anlatıyorlar. Bunların sayısını çoğaltmamız gerekir. Enerjimizi medya bağımlısı çocukları iyileştirmenin yanında medyayı iyi algılayan çocuklara vizyon kazandırmaya harcamalıyız. Bu anlamda çocuklara hitap eden programlara pedagojik açıdan denetim yapacak rehber danışmanlığı mecburiyeti getirmenin yararlı olabileceğini düşünüyorum."
- Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu -
Kürsüde "Bugün burada, aramızda bizi şereflendiren çok değerli bir konuğumuz var, Libya'nın milli kahramanı Ömer Muhtar'ın oğlu Muhammet Ömer El Muhtar" diyerek, 90 yaşındaki konuğu katılımcılara tanıtan Arınç, konuşmasının ardından Konya'nın fahri hemşehrilik beratını kendisine takdim ederken kısa bir konuşma daha yaptı.
Ömer Muhtar'ın son yüzyıllarda İslam dünyasını ve Batı'yı çok etkileyen bir kahraman olduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, "70 yaşında, İtalyanlar'ın işgalinde en büyük direnç oydu. Ömer Muhtar'ın hayatında 3 önemli özellik vardı, bunlar; inancından hiçbir şartta taviz vermeyen, İslamiyet'i ciddi şekilde yaşayan, Batıların sunduğu hiç bir makam mevki teklifini kabul etmeyen, gelecek nesillere en büyük güven duymuş, savaş şartlarında bile öğrencilerin yetiştirilmesinin Libya'nın geleceğinin hazırlanmasını arzu eden yapıdaydı" dedi.
Ömer Muhtar'ın hayatını anlatan filmin en etkileyici sahnesinin de eğitime verdiği önemle ilgili olduğunu ifade eden Arınç, "İdam edildiği zaman gözündeki gözlüğün yere düşmesi ve bir çocuğun gözlüğü almasıdır" derken duygulu anlar yaşadı.
Arınç, "Libya'da belki adetten değildir ancak Türk milletinin karakterinde var, böyle büyük bir kahramanın böyle büyük bir evladının eli mutlaka öpülmelidir. Tercüme ederseniz, ben elini öpmeye razıyım" diyerek Ömer Muhtar'ın 90 yaşındaki oğlunun elini öptü. Tekerlekli sandalyedeki El Muhtar da Arınç'ın elini öptü.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Konya Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı fahri hemşehrilik beratını Muhammet Ömer El Muhtar'a takdim etti.
- KONYA