Terör Örgütünün Çocukları Kaçırdığı İddiası
Çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden ailelerin seslerini duyurmak için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki oturma eylemi sürüyor Manisa'dan gelen bir aile 24 yaşındaki çocuklarının geçen yıl ki nevruz kutlamaları sırasında örgüte katıldığını ileri sürerek, ailelere destek verdi.
Diyarbakır'da çocuklarının terör örgütünce kaçırıldığını iddia eden ailelerin başlattığı oturma eylemi devam ediyor.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde kimi zaman gözyaşı döken kimi zaman dua edip birbirlerini teselli ederek bekleyişlerini sürdüren ailelerin ortak dileği çocuklarına bir an önce kavuşmak. Manisa'dan gelen bir aile de 24 yaşındaki çocuklarının geçen yıl ki nevruz kutlamaları sırasında örgüte katıldığını ileri sürerek, ailelere destek verdi.
Bu arada Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "terör örgütünün çocukları kaçırdığı" iddiasına ilişkin başlattığı soruşturma, 8 gündür eylem yapan ailelerin çocuklarına kavuşma umudunu artırdı.
Oğlu Fırat Aydın Eren'den 34 gündür haber alamadığını belirten baba Selami Eren, AA muhabirine, yerel kaynaklardan edindikleri bilgiye göre oğlunun Lice veya Tunceli kırsalında olabileceğini söyledi.
Oğlunun dağa götürülmeden önce parmağının kırıldığını ve tedavisinin yarım kalması nedeniyle parmağının eğri kaldığının kendisine iletildiğini ifade eden Eren, "Oğlum bir süre rapor aldı. O sırada bu piknik organizasyonu yapılmış" dedi.
Eren, oturma eylemini sürdürdüklerini oğluna kavuşmak için gerekirse işinden dahi istifa edebileceğini anlatarak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca konuyla ilgili soruşturma başlatmasının biraz olsun umutlarını artırdığını belirtti.
"Her ailenin farklı bir dramı var"
"Savcılık soruşturmasıyla konunun uluslararası arenaya taşınması etkili olur. Çünkü 18 yaşından küçük çocukların dağa götürülmesi, buna alet olunması, teşvik edilmesi suçtur. Bu suçu işleyenlerin dünya kamuoyunda, hukukunda yargılanmasını arzu ederiz" diyen Eren, oğlunu kucaklamak istediğini dile getirdi.
Eren, her geçen gün eyleme destek verenlerin sayısının arttığına işaret ederek, şöyle dedi:
"Bu konuda her ailenin farklı bir dramı var. Korkusundan buraya gelemeyen var. Çekindiği için sıkıntısını dile getiremeyen var. Sesini duyuramayan var. Ağrı'da bir aile var. Çocuğu gittiği halde seçimlerin sonucu etkileyeceği düşüncesiyle tepki görmekten çekinerek sesini çıkaramayan bir aile var. 'Bir eylem yaparsam ve olur da BDP seçimi kaybederse benden bilinir' korkusu ile sesini çıkaramayan aile var. Van'dan 14 yaşındaki çocukları dağa götürülen bir aile geldi, Mazlum-Der'e yönlendirdik. Diyarbakır'da evi olmayan arabada yatarak eyleme destek vermek isteyen aileler var. Amacımız 18 yaşından küçük çocukların barış sürecinde iyi niyet olarak PKK tarafından ailelerine gönderilmesidir."
Kalekol yapımını protesto ederek çocukların dağa götürülmesinin doğru olmadığını, çocukların bu konularla bir ilgisinin olmadığını anlatan Eren, "Barış için konunun muhataplarının adım atmasını bekliyoruz" diye konuştu.
"Buradaki aileler barışı istiyor"
"Bizler barışı istiyoruz. Şu ana kadar kimsenin aleyhine bir söz söylemedik" ifadelerini kullanan Eren, belediye önünde eylem yapmalarının belediyenin bir hoşgörüsü olarak kabul ettiklerini ancak bu hoşgörünün ötesinde barışa niyetleri olanları yanlarında görmek istediklerini kaydetti.
Eren, tüm Diyarbakırlıları eyleme destek vermeye davet ettiklerini vurgulayarak, "Buradaki aileler barışı istiyor. Kimse burada kendisi için birşey istemiyor. Dağdaki tüm çocuklar gelsin. Tüm anneleri bekliyoruz. Sesimizi ne kadar yükseltirsek dünya kamuoyu da sesimize kulak verir" şeklinde konuştu.
Kimi zaman valiliğin önünde eylem yapmadıkları için eleştirildiklerini ifade eden Eren, şöyle konuştu:
"Valilik, atama yoluyla görevlendirilmiş resmi bir makam, belediye halk tarafından seçilen bir makam. Belediyeler halkın evidir aynı zamanda. Onun için buraya gelip eylem başlattık. Bugün AK Parti milletvekilleri buraya geliyorsa isterdik ki BDP milletvekilleri de Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak da gelsin. Hiçbirisiyle sorunumuz yok. Gültan hanımın benim çocuğumu getiremeyeceğini biliyorum. Görüşme talebimiz bir teselli içindi. Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk ile görüştük. Bana, 'Ben de 15 yaşındaki çocukların dağa gitmesini istemiyorum ama elimden birşey gelmiyor' dedi. Ben de teşekkür ettim. Halk kendi seçtiği kişiye gidip derdini paylaşır. Eylem süresince diğer siyasi partilerden destek gördük ama oy verdiğimiz partiden ses yok. Sadece yanımızda görmek isteriz. Barış heyeti gelsin, şehit anneleri gelsin isterdik."
"Bizim başımıza geldi, yarın onların da başına gelebilir"
Saliha Tokay ise oğlu Mehmet Tokay'ın 3 yıl önce 14 yaşında kandırılarak dağa götürüldüğünü ifade ederek, oğlunun 17 yaşında olduğunu söyledi.
Tokay, bekledikleri ilgiyi göremediklerini anlatarak, duyarlı tüm anneleri yanlarında görmek istediklerini belirtti.
Tokay, "Şehit annelerini de bekliyoruz. Çocukları dağa götürülmeyen aileleri de bekliyoruz. Bugün bizim başımıza geldi, yarın onların da başına gelebilir. Sesimizi yükseltmezsek yarın onları da toplayıp götürecekler. Tüm yetkililerden destek bekliyoruz" diye konuştu.
Eyleme bebeğiyle katılarak, destek veren Saliha Tokay'ın kardeşi Sıdıka Tokay da yeğenine kavuşmak için eyleme katıldığını ifade ederek, bunun bölgenin sorunu olmadığını, konuyla ilgili batıdaki vatandaşların da eylem yaparak çocukların dağa götürülmesine tepki göstermesini beklediklerini söyledi. - Diyarbakır