Teknoloji Çağının Tehlikesi: "Gizli Okumaz Yazmazlık"
Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Güneş, akıllı telefon veya tabletten sürekli kısa metinler okuyup yazan bireylerin okuma-yazma ve anlama becerilerini geliştirememesinin "gizli okumaz yazmazlığa" yol açtığını söyledi.
SELİM BOSTANCI - Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Firdevs Güneş, akıllı telefon veya tabletten sürekli kısa metinler okuyup yazan bireylerin okuma-yazma ve anlama becerilerini geliştirememesinin "gizli okumaz yazmazlığa" yol açtığını söyledi.
Güneş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çoğu yetişkinin akıllı telefon veya tablet bilgisayar gibi araçlardan ortalama üç cümlelik metinler okuduğunu veya elektronik posta gönderdiğini hatırlattı. Sosyal medyayı kullanan bireylerin 140 karakterlik metinler yazdığını anlatan Güneş, bürolarda çalışanların çoğunun da "kopyala yapıştır" yöntemiyle, başlığı, tarihi, sayıyı ve kişilerin adını değiştirerek yazı ürettiğine dikkat çekti.
Prof. Dr. Güneş, son yıllarda bilgi ve teknolojinin hızla ilerlemesiyle bireylerin sürekli kısa metin okumalarının, nitelikli okuma yazma becerilerinde kayıplara yol açtığını vurgulayarak, "Çoğu kişi günlük yaşamda hep kısa metinlerle etkileşmekte, bunları okumakta ve yazmaktadır. Bu durum giderek yayılmakta ve çoğu bireyin dilini, zihinsel ve sosyal gelişimini olumsuz etkilemektedir" diye konuştu.
"Sosyal ve mesleki düşüşe neden oluyor"
Kısa metinlerin, bireylerin yeni ve farklı kelimeleri tanıma, öğrenme ve zihinsel sözlüğünü geliştirmede yetersiz kalmasına neden olduğuna işaret eden Güneş, şöyle konuştu:
"Gizli okumaz yazmazlık, ilk, orta, lise gibi zorunlu eğitim alan, istatistiklerde ve resmi kayıtlarda okuryazar olarak görünen bireylerin öğrendikleri bilgi ve becerileri zamanla unutmaları durumudur. Gelişen teknolojiyle akıllı telefon veya tabletten sürekli kısa metinler okuyan ve yazan bireyler okuma yazma ve anlama becerilerini geliştirememekte, bu durum da gizli okumaz yazmazlığı arttırmaktadır. Bunlar hiç okula gitmemiş ve okuma yazma öğrenmemiş kişilerden farklı olup, bir yazıyı okur ancak okuduklarını anlamayabilir, rakamları tanır ancak problem çözemeyebilir. Gizli okumaz yazmazlar, okuma yazmayı bilen ancak bu becerilerini günlük yaşamda etkili kullanamayan diplomalı kişilerdir."
Güneş, bu durumun bireysel gelişim ve bilgi düzeylerini olumsuz yönde etkilediğini, sosyal ve mesleki bir düşüşe neden olduğunu dile getirdi.
"Ülkemizin de ciddi sorunlarından biri"
ABD, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerde yapılan araştırmalarla yüzde 30'lara varan oranda bireylerin okuma yazma becerilerinin yetersiz olduğunun, kısa metinleri ve basit cümleleri okuyup anladıklarının ancak uzun metinleri okumada güçlük çektiklerinin ortaya çıktığını aktaran Güneş, söz konusu bireylerin iş yaşamında zorlandıklarının ancak durumlarını gizlediklerinin belirlendiğini ifade etti.
Güneş, "gizli okumaz yazmazlığın" Türkiye'nin ciddi sorunlarından biri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Sayılarının ne olduğu hakkında elimizde yeterli veri bulunmamaktadır. Ankara'da yapılan bir araştırmada ilkokulu iyi ve pekiyi dereceyle bitiren 18 ve daha yukarı yaşlardaki 12 bin 342 yetişkinden 200'ünün okuma yazmayı unuttuğu saptanmıştır. Bu sonuç, ülkemizde de belirli oranda gizli okumaz yazmazın olduğunu göstermektedir. Uzun metinler, bireyin okuma yazma becerilerini geliştirmede önemli bir araçtır. Uzun metinler dil becerilerini, düşünme, anlama, sorgulama, ilişki kurma, analiz-sentez yapma ve değerlendirme gibi zihinsel becerileri geliştirme ayrıca kelime tanıma, zihinsel sözlük geliştirme ve zenginleştirme gibi amaçlara büyük katkı sağlamaktadır."
Okuma yazma becerilerini kaybetmemek için belirli aralıklarla uzun metinler okunması uyarısında bulunan Güneş, okunacak metinlerin en az bin kelimelik veya 3-4 sayfalık olanlar arasından seçilmesine dikkat edilmesinde yarar olduğunu kaydetti.