Haberler
Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan-İsrail arasındaki ateşkes için saat veren Biden'dan dikkat çeken Türkiye açıklaması

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Lübnan Başbakanı'ndan ateşkes sonrası kritik çağrı: Derhal uygulayın

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı: İran tehdidine odaklanmak

Netanyahu ateşkesin ardında yatan sebebi açıkladı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

BAE'de öldürülen İsrailli hahamın katilleri Türkiye'de yakalandı

TBMM Çözüm Süreci Komisyonu

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Çözüm Süreci Komisyonu, gazeteci-tarihçi Ayşe Hür Saraç'ı dinledi.

TBMM Çözüm Süreci Komisyonu, gazeteci-tarihçi Ayşe Hür Saraç'ı dinledi. Saraç, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kürtler'in statüsünde özerk bir yapı oluştuğunu, burada kardeşçe bir yaşamın söz konusu olduğunu belirtti. Bununla birlikte, Dersim bölgesindeki Kızılbaş Kürtler için aynı durumun söz konusu olmadığını ifade eden Saraç, Kızılbaş Kürtler'in, Sünni Kürtler'e göre çok farklı bir muamele gördüğünü söyledi.

Milli Mücadele döneminde Kürtler'in bir bölümünün Atatürk ve arkadaşlarının yanında yer aldığını, bir grup Kürt aydınının, özerklik statüsünü geri kazanabilme düşüncesiyle İngiliz desteğini tercih ettiğini, bazı Kürt kesimlerinin ise bağımsızlığı düşündüğünü kaydetti. 1921 yılına kadar bir Kürt isyanından söz edilemeyeceğini anlatan Saraç, "Koçgiri isyanından sonra aynı hareketlenmenin diğer Kürt gruplarında da oluşabileceği düşüncesiyle, Kürtler'e, 'Yeni devlet içinde eski statünüze benzer statü yaratacağız' denildi. Ardından 1921 Anayasası'nda güçlü yerel yönetimler ima edildi. 1923 yılına kadar Atatürk, birkaç kez özerklik imasında bulunmuştur" dedi. Saraç, Lozan Analaşması'nda, Kürtlerin, 'Burası Kürt yurdu' dediği Musul konusunun başka bir tarihe ertelenmesi, 1924 Anayasası'nda 'Türklüğün' ilk defa vatandaşlık tanımında yer alması, Şeyh Sait isyanının ardından gelen idamlar ve halifeliğin kaldırılmasının, Kürtleri endişelendirdiğini ve bu durumun kırılma noktasına vardığını dile getirdi.

Saraç, 1960 darbesinde yeni Kürt tutuklamalarının da gerçekleşmesiyle birlikte 1970'li yılların sonunda ayrışmanın başladığını kaydetti. Özellikle 1980'li yıllarda Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananların kırılma noktasını oluşturduğunu anlatan Saraç, bu dönemin ardından silahlı mücadelenin başladığını belirtti.

Bu tarihsel dönemin ardından artık çözüm sürecinin başlamasının önemli olduğunu vurgulayan Saraç, bu kapsamda en etkili yöntemlerden birinin Anayasa'daki eksiklerin giderilmesi ve gerekli değişikliklerin yapılması olduğuna işaret etti.

Dersim'de 1937-1938 yılında yaşanan olayların halkta ciddi bir travma yaratmasına rağmen bugün Meclis'te Tunceli'den iki milletvekilinin de CHP'den seçilmesini nasıl değerlendirdiği sorusuna Saraç, "Dersim'e İnönü ve Celal Bayar döneminde müdahale edildi ancak en büyük katliam Celal Bayar döneminde yapıldı. Bu durum, CHP'ye karşı günümüzde o bölgeden bir tavrın halen sürdürülmemesi konusunda etkili olabilir" yanıtını verdi.

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Kürtler'in, hayatın hemen her alanında travma yaşadığını ileri sürdü. Zenderlioğlu, bu konuda geçmişte yaşanan bazı olaylardan örnekler verirken, gözleri doldu. - TBMM

Kaynak: AA / Yerel
title