Tarım İşçilerinin Sağlık Sorunları Ele Alındı

Harran Üniversitesi, Basın İlan Kurumu Şanlıurfa Şubesi ve Galatasaray Üniversitesi işbirliğiyle Şanlıurfa ve Adıyaman'da görev yapan yerel ve ulusal medya mensuplarına yönelik, tarım alanında uğraşan insanların ve mevsimlik tarım işçilerinin hastalıklardan korunmaları konusunda medyanın sorumluluğuyla ilgili eğitim semineri yapıldı. Otel El Ruha'da yapılan toplantıya, Harran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İ. Halil Mutlu, Basın İlan Kurumu Şanlıurfa Şubesi Müdürü Şükrü Kılıç, Halk Sağlığı Müdürü Osman Koyuncu, Harran Üniversitesi Tarımda İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (HARÜTSGAM) Müdürü-Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Zeynep Şimşek, Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Çınarlı çok sayıda gazeteci tarım alanında çalışanlar katıldı.

ŞİMŞEK: MEDYADA SAĞLIK KÜLTÜRÜ OLMALI
Seminerin açılışında bir sunum yapan HARÜTSGAM Müdürü ve Harran Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Zeynep Şimşek, tarım alanında çalışan insanların hastalıklardan korunması konusunda medyanın üzerine çok önemli görevler düştüğünü söyledi. Medyanın, tarım alanında çalışan ve mevsimlik tarım işçilerinin hastalıklara karşı bilinçlendirirken daha çok pozitif ve hastalıklara karşı önleyici bir içerik sunması gerektiğini belirten Şimşek, bunun bir kültür haline gelmesi gerektiğini söyledi. Sunumunda mevsimlik tarım işçileriyle ilgili bilgi veren Şimşek, "Dünyadaki mevsimlik tarım işçilerinin yaklaşık yüzde 60'ı yoksulluk sınırının altında yaşamakta, en az yüzde 70'i tüm aile üyeleriyle birlikte çalışmaktadır. Yapılan çalışmalar, yoksulluğun hastalıkların en önemli nedeni olduğunu göstermektedir. Dünyada 'yaşam için gerekli temel ihtiyaçların karşılanmaması' olarak tanımlanan 'mutlak yoksulluk' giderek artık göstermektedir. Küreselleşme ve yapısal uyum süreçleri kapsamında süpermarket zincirinin daha düşük ücretli üretimini getirdiği, bu durumun ise düşük ücretli tarım işgücüne neden olduğu, düşük ücret ve zorlu çalışma koşullarının yoksulluğu; yoksulluğun ve hizmete erişememenin de hastalık ve erken ölümleri artırdığı bilinmektedir" diye konuştu.

'TARIM İŞÇİLERİNİN YÜZDE 67'Sİ İÇME SUYUNA ERİŞEMİYOR'
Dünyada ve Türkiye'de tarım işçileriyle ilgili istatistiki bilgiler veren Şimşek, mevsimlik tarım işçilerinin gerekli hijyen ve barınma koşullarından yoksun olduklarını belirtti. Mevsimlik tarım işçilerinin yüzde 67'sinin içme ve kullanma suyuna erişemediğini kaydeden Şimşek, "Dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de yapılmış olan 'Mevsimlik Tarım İşçileri-2011 Çalışması'nda her beş mevsimlik tarım işçisi ailesinden dördünün tarla kenarında tek göz, korumasız çadırlarda yaşadığı, yaklaşık yüzde 30'nun açık alanlara dışkıladığı ve hijyenik tuvaletten yoksun olduğu saptanmıştır" dedi.

HİJYEN OLMAYAN ORTAM HASTALIKLARI BERABERİNDE GETİRİYOR
"Binyıl Kalkınma Hedefleri (BKH)'nden biri de sağlıklı içme-kullanma suyuna sürdürülebilir bir şekilde ulaşabilmenin sağlanmasıdır" diyen Şimşek, "İçme-kullanma suyu ve atıkların uygun şekilde yok edilmemesi ishalli hastalıklar başta olmak üzere bulaşıcı hastalıkların sık görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle, uluslararası sözleşmelerde gerekse ulusal yasal düzenlemelerde insanların sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı tanımlanmış ve her zaman, yer her yerde, herkese ulaştırılması gereken temel sağlık hizmetleri kapsamında ele alınmıştır. Bulgular sağlığın geliştirilmesi açısından sağlıklı yaşam alanı oluşturmaya yönelik stratejilerin öncelikli olduğunu göstermektedir" diye ifade etti.

URFALI TARIM İŞÇİLERİ 48 İLE GİDİYOR
Mevsimlik tarım işçisi ailelerinin Güneydoğu Anadolu illeri olan Şanlıurfa ve Adıyaman'dan Türkiye'nin 48 farklı iline mevsimlik tarım işçisi olarak gittiklerini saptadıklarını ifade eden Şimşek, bu mevsimlik göçler olurken temel sağlık hizmetlerinin, eğitim ve diğer sosyal hizmetlerin göz önünde tutulması gereken etmenler olduğunu vurguladı. Şimşek, "Halk sağlığı hizmetleri planlanırken, yaşanan göçün yönünü, zamanını ve kalkış süresini bilmek, hem göç edilen hem de gidilen yerlerde sağlık ve sosyal hizmet sunucularına önemli kolaylıklar sağlanmaktadır. Mevsimlik gezici tarım işçiliği en fazla Nisan-Eylül aylarında yapılmaktadır" diye konuştu.

Bugün de devam edecek olan eğitim seminerinde Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İnci Çınarlı örneklerle 'Sağlık Haberciliği', HARÜTSGAM Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Mete Köksal ise 'Tarımla İlgili Bazı Faktörlerin Anne Karnındaki Bebeğe Etkileri' hakkında sunumlar yapacak.

HASTALIKLARIN ÖNLENMESİ İÇİN UYULMASI GEREKEN KURALLAR
Tarlada çalışan tarım işçilerinin hastalıklara karşı alması gerekenleri sıralayan Şimşek, mutlaka temiz içme suyu ve sabun kullanılmasını önerdi. Şimşek,"Temiz su tüketelim. İçme ve kullanma sularına mikroplar karışır. Suyu temizlemenin en kolay yolu klorlamadır. El yıkamak hayat kurtarır. İşten sonra, tuvalete gittikten sonra, ilaçlama yaptıktan sonra ve yemek yemeden önce elimizi yıkamalıyız. Eller bol su ve sabunla yıkanmalı, parmak araları ve tırnak dipleri iyice ovulmalıdır. Uygun tuvalet mikrobu uzaklaştırır. Tuvalet etrafa mikrop yayılmasını önler ve mahremiyet için gereklidir. Tuvalet barınaktan en az 40 adım uzağa yapılmalıdır. Aşı hastalıkları önler. Çocukluk döneminde yapılan aşılar çocuğu verem, sarılık, difteri, boğmaca, tetanoz, kızamık, kızamıkçık, kabakulak, çocuk felci, zatürre, menenjit ve suçiçeği hastalıklarından korur" dedi. Tarlada yapılan ilaçlamaya da değinen Şimşek, "Zehirler, kanser yapar, düşüklere, ölü doğumlara, depresyona ve sakat bebeklerin doğmasına neden olur. Tarla ilaçlarken, şapka, maske, eldiven, gözlük, uzun kollu gömlek, uzun pantolon, çorap, kapalı ayakkabı veya bot giyin. İlaçlama yapılan alanlara girmeyin. İlaçlama yaparken bir şey yiyip içmeyin. İlaçlama yaptığınız gün bol su için. İlaç kutularını gömün" diye belirtti.
(Kaynak: Gazeteipekyol)