"Tarihin Gizli Belgeleri Gün Yüzüne Çıkıyor"
Kilis Oylum Höyük arkeolojik kazıları sonucunda el yazısıyla ve küçük işaretlerle Hititçe yazılmış "çivi yazılı kil tablet" bulunduğu bildirildi.
Kilis Oylum Höyük arkeolojik kazıları sonucunda el yazısıyla ve küçük işaretlerle Hititçe yazılmış "çivi yazılı kil tablet" bulunduğu bildirildi.
Kazı Başkanı ve Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atilla Engin, yaptığı yazılı açıklamada, 4 bin yıllık uykusundan uyanan "Oylum Höyük"teki yazılı belgelerin nihayet "konuşmaya" başladığını belirtti.
Bulunan tablette antik kentin isminin yazıldığını ifade eden Engin, açıklamasında şunlara yer verdi:
"Kilis'in varoşların içinde yer alan ve şu sıralar iç savaşla didinen Suriye sınırından sadece taş atımı uzaklıkta yer alan Oylum Höyük'te ilk kazılar 20 yıl önce Hacettepe Üniversitesi'nden Prof. Engin Özgen tarafından başlatılmıştı. Şu anda ise benim sürdürdüğüm arkeolojik kazılar nihayet en önemli buluntularından birini verdi. Hititçe yazılmış çivi yazılı kil bir tablet. Bu iyi fırınlanmış, çok güzel el yazısıyla ve küçük işaretlerle yazılmış tabletin önemi, Güneydoğu Anadolu ve kuzey Suriye bölgesinde Tarsus, Emar-Meskene, Ugarit, Afes-Hatarikka ve Alalah'tan sonra Hititçe tablet veren 6. kazı yeri olmasıdır. Bu yıl ele geçen tablet, hiç kuşkusuz bir çok açıdan önemlidir."
-"İrrita Kenti"-
Doç. Dr. Engin, devasa boyutlu bir höyük olan Oylum Höyük'ün Tunç çağlarında antik isminin "Irrita" olduğunun tespit edilmesinin, bölgenin tarih ve tarihi coğrafyasını tümüyle değiştirecek çok önemli bir ipucu olduğunu vurguladı.
Anadolu ve kuzey Suriye topraklarında kazıları devam eden yüzlerce höyük ve ören yerinin antik isimleri bilinmezken, bir tarihçi, filolog ve arkeoloğu, kazdığı yerin neresi olduğu konusunda kendisini bilgilendiren bir belgeye sahip olması kadar mutlu eden bir başka buluntu olmadığını belirten Engin, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Tabletin yayınını üstlenen ve geçici değerlendirmesini yapan Münih Üniversitesi'nden emekli, Çorum Hitit Üniversitesi Hitit Uygarlığı Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Ünal'ın verdiği bilgiye göre 'Irrita kenti'nin ismi 'Mitanni' başkenti 'Wassukanni, Urussa, Kargamis, Suta' ve bir ırmakla
(Mala, Fırat) birlikte Babilce ve Hititçe metinlerde sık sık geçmekte. Askeri ve stratejik açıdan önemli bu bölgenin Mısır, Babil, Mitanni, Hitit ve diğer güçler arasında paylaşılamayan bir oyuncak olduğu görülmektedir."
-Tabletin içerdiği bilgiler
Tabletin kırıldığını ve sadece ön yüzünün yukarı orta kısmının korunduğunu dile getiren Engin, belgenin "kırık dökük" haline rağmen çok önemli ip uçları verdiğini aktardı.
Belgenin, Kargamiş veya Hitit başkenti Hattuşa'da ikamet eden bir Hitit kralıyla "Irrita" kralı veya burada görev yapan yüksek dereceli devlet görevlilerine yönelik bir antlaşma ya da onlara yönelik bir buyruk olduğunu bildiren Engin, açıklamasını şöyle tamamladı:
"Büyük kral askeri yenilgiden sonra kentin Hitit idaresi altına sokulduğunu, kent idarecisine (kral, memur-) askerleri ve savaş arabalarıyla birlikte yemin ettirildiğini, düşmanların Irrita'ya gelip isyan çıkarmaya kalkışmaları durumunda kendisine haber verilmesini, gerekli durumlarda yardımcı birliklerin gönderilmesini ve düşmana karşı sefere çıkılmasını, tebaların kaçmaları durumunda yakalanıp teslim edilmelerini, hiç bir şeyin veya toprak parçasının kaba kuvvetle alınmamasını buyurmaktadır. Tabletin arka yüzünde sadece bir kaç satır vardır. Burada antlaşma hükümlerine tanıklık yapan yemin tanrılarının isimleri geçer ki, bunlar arasında Tumma ve Dunna kentleri tanrıları vardır."
Muhabir: Zerin Özdilek / Sevil Çelik
Yayıncı: Şükran Yücel - KİLİS