Haberler

Süt Hormonu Yüksekliği Gebeliğe Engel

Haberler
Haberler
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Memorial Diyarbakır Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op.Dr.Aydın Ilgın, halk arasında süt hormonu yüksekliği olarak bilinen lohusalık dönemi dışında prolaktinin, gebe kalamama ve adet düzensizliğinin en önemli nedenlerinden biri...

Memorial Diyarbakır Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aydın Ilgın, halk arasında süt hormonu yüksekliği olarak bilinen lohusalık dönemi dışında prolaktinin, gebe kalamama ve adet düzensizliğinin en önemli nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

Yaşam şekli ve birçok hastalıkla ilişkili olan prolaktin yüksekliğinin, kan tahlili ile belirlenebileceğini ifade eden Op. Dr. Aydın Ilgın, hormon seviyesindeki bu yüksekliğin nedeni tespit edildikten sonra hastaya uygun tedavi uygulanması gerektiğini kaydetti. Op. Dr. Aydın Ilgın, gebe kalamama sorunun en önemli nedenlerinden biri olan prolaktin yani süt hormonu yüksekliğinin, tanı ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Ilgın, "Prolaktin beynin altında bulunan ve bezelye büyüklüğünde olan hipofiz bezinden salgılanan hormondur. Prolaktin hormonu halk arasında "süt hormonu" olarak da bilinir. İşlevi, meme dokusunun gelişimine katkıda bulunmak ve doğum sonrası süt üretimini teşvik etmektir. Ayrıca lohusalık döneminde FSH ve GnRH hormonlarını üretimini engelleyerek, yumurta gelişimini durdurur. Bebeğini düzenli ve sık emziren annelerin, gebe kalmama ve adet görmeme nedeni de budur. Lohusalık dönemi dışında kanda yüksek prolaktin varsa yine FSH, GnRH hormonlarının üretimi baskılanır. Böylece yumurta gelişimi durur, gebe kalamama ve adet düzensizliği oluşur. Gebe kalma sorunu yaşayan kadınlarda, prolaktin hormon seviyesi kontrol edilmelidir" dedi.

Prolaktin düzeyinin yükselmesinin en önemli nedeninin hipofiz bezi tümörü olduğunu belirten Op. Dr. Aydın Ilgın, 1 santimetrenin altındaki tümörler "mikroadenom", 1 santimetrenin üstündeki tümörlerin ise

"makroadenom" olarak adlandırıldığını söyledi. Ilgın, "İyi huylu tümörlerdir ve genellikle ameliyata gerek kalmadan ilaçla tedavi edilebilir. Tanısı, hipofiz MR ile rahatlıkla konulur. Hipofiz bezi göz sinirine yakın bulunur. Tümör varlığında bu sinire bası gerçekleşebilir. Bunun sonucu görme alanı kaybı ve baş ağrısı olabilir. Hasta mutlaka göz doktoruna başvurmalıdır. Hipofiz tümöründe cerrahi tedavi; prolaktin seviyesi ilaçla kontrol altına alınamıyorsa, bası bulguları mevcutsa ve tümör büyükse yapılır. Tiroid bezinin az çalıştığı yani hipotiroidi durumunda, TRH hormonun da etkisiyle prolaktin hormon salınımı artar. Polikistik over hastalığında da prolaktin yüksekliği olabilir. Antidepresanlar, ağrı kesiciler, tansiyon ilaçları, bulantı ilaçları, doğum kontrol hapları gibi ilaçların kullanımı da prolaktin düzeyini artırır. Ayrıca memeye masaj uygulanması, dar iç çamaşırları, memede piercing, ağır egzersizler, uykusuzluk ve stres nedeniyle de prolaktin yüksekliği oluşabilir" diye konuştu.

"DOĞRU TANI İÇİN UYGUN ZAMANDA KAN TAHLİLİ YAPILMALI"

Meme ucunun sıkılması ya da kendiliğinden memeden süt gelmesi, memede ağrı ve büyüme, adet düzensizliği, görme problemi, baş ağrısı, cinsel istek azlığı, gebe kalamama gibi belirtiler olduğunu belirten Op. Dr. Aydın Ilgın, vücuttaki prolaktinin hormon yüksekliğine işaret edebileceğini bildirdi. Ilgın, "Tanı, kanda prolaktin seviyesine bakılarak konulabilir. Prolaktin tanısı için kan alım zamanı önemlidir. Prolaktin hormonun kandaki seviyesinde gün içinde dalgalanmalar olur. Sabah saatlerine fazla üretildiği için bu saatlerde kan alınmalıdır. Kan alınacağı günden bir önceki gece cinsel ilişki ve meme ucu uyarımın olmaması, uykusuz kalınmaması gerekir. Polaktin seviyesi adet döngüsü ile de değişiklik gösterebilir. Adet döneminde veya hemen sonrasında kandaki prolaktin seviyesine bakılmalıdır. Prolaktin yüksekliğinde; ilaç kullanımı doktor kontrolünde düzenlenmeli, düzenli uyku ve stresten uzak yaşam sürülmeli, meme ucu uyarımını azaltacak iç çamaşırları tercih edilmeli. Hipotiroidi hastalarında öncelikle tiroid hormon seviyeleri kontrol altına alınmalıdır. Prolaktinin normal seviyelere indirilmesi için ilaç tedavileri uygulanmalıdır. Gebe kalamayan hastalarda prolaktin yüksekliği varsa, kısırlık araştırmasında gerekli olan tüm testler yapılmalıdır. Çünkü kısırlık sadece prolaktin yüksekliğine bağlı olmayabilir. Erkeklerde de prolaktin seviyeleri kısırlığa neden olabilir. İlaçlarla tedavisi mümkündür. Erkeklerde bu sorun; azalmış sperm sayısı, cinsel isteksizlik, iktidarsızlık, meme büyüklüğü gibi belirtilerle ortaya çıkar" ifadelerini kullandı. - DİYARBAKIR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Yerel
title
Close