Sosyal Bilimler Liseleri 8. Ulusal Öğrenci Sempozyumu
Sosyal Bilimler Liseleri 8. Ulusal Öğrenci Sempozyumu, Türkiye genelinden 60 sosyal bilimler lisesinin katılımıyla Antalya’da başladı.
Sosyal Bilimler Liseleri 8. Ulusal Öğrenci Sempozyumu, Türkiye genelinden 60 sosyal bilimler lisesinin katılımıyla Antalya'da başladı.
Sosyal Bilimler Liseleri 8. Ulusal Öğrenci Sempozyumu, Falez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, Müsteşar Yardımcısı Dinçer Ateş, Antalya Vali Yardımcısı Hüseyin Ece, İl Milli Eğitim Müdür Vekili Hasan Tevke, öğretmen ve öğrencilerin katılımıyla başladı.
Açılışta konuşan Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Tevke, Antalya'nın 52 ilden göç alan renkli bir il olduğunu belirterek, 435 bin öğrenci 30 bin personel bin 473 kurumuyla eğitimde bir marka olduğunu kaydetti.
Sosyal Bilimler Liselerinin Osmanlı İmparatorluğu önemli kişilerin yetiştirildiği Enderunun açılımı olduğunu aktaran Tevke, " Günümüz eğitimde sözel ifadenin geliştirildiği en nitelikli okullarımızdan biridir. Öğrencilerin birbiriyle fikir alışverişi yaparak, 'Çiçek ve Çocuk' teması etrafında çalışacaklar. 60 Sosyal Bilimler Lisesinin 76 bildiriyle yer aldığı sempozyumu 250 katılımcı takip ediyor" dedi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dinçer Ateş, 50 yıllık tartışma sürecinin ardından, 2003 yılında sosyal bilimler liselerinin kurulduğunu kaydetti.
Sosyal bilimler liseleri bakanlığın gözbebeği olarak kurulduğunun altını çizen Ateş, " Bugün Milli Eğitim Bakanlığı başta olmak üzere, dünyanın bir çok yerindeki önemli üniversitelerde sosyal bilimler liselerinden mezun olan öğrenciler görev yapıyor. Şuan ülkemizde 92 tane sosyal bilimler lisesi var.Bugün Türkiye'de lise düzeyinde düşünme kaygısını, beşeri bilimler kaygısını oluşturmaya yönelik bir dikkat tetikleniyor. Sosyal bilimler, fen bilimleri gibi çok ciddi laboratuarlara ihtiyaç duymaz. İyi bir internet, iyi bir kütüphane kullanıcısı olmanın yanında, kışın sıcak, yazın serin bir odada oturuyor olmak sosyal bilimci olmak için yetebilir" dedi.
Sosyal bilimciliğin yalnız ve çileli bir yol olduğunu aktaran Dinçer, " Fikir çilesi gerektiren bir yol. Biraz bilinçli bir yol, Entelektüel kaygıları hisseden yaşayan bir yolunuz olmalı. Sivil ve daha yalnız bir yol. Milli Eğitim Bakanımız Nabi, Avcı da, bir sosyal bilimci iletişim profesörüdür. Yazığı, 'Enformatik Cehalet' kitabını her sosyal bilim öğrencisini okumasını tavsiye ediyorum" dedi.
Eski milletvekili, müsteşar ve sosyal bilimler liseleri kurucusu Prof. Dr. Necat Birinci, Türkiye'nin dünyanın en güçlü devletlerinden biri olduğunu belirterek, sosyal bilimler liselerinin kurulması için önemli çabalar sarfedildiğini söyledi.
Yıllar önce kurulan Türkiyat Enstitüsü, Türk Tarih Kurumu, Türk Dil Kurumu gibi diğer kuruluşlarının bugün Türkiye'nin sosyal yapısını güçlü kılan önemli araştırmaların yapıldığı kurumlar olduğunun altını çizen Prof. Dr. Birinci, "Mustafa Kemal Atatürk'ün vefatının ardından bu kurumlar biraz zayıflatıldı.1950 yılından sonra sosyal bilimler hep geriye atıldı.Toplum araştırmaları, tarih araştırmaları, sosyal yapı, inanç yapısı, yaş profilin değerlendirilmesi hep bir kenara bırakıldı. Eğer paranız varsa, dünyanın en iyi mühendislerine baraj yol yaptırabilirsiniz. Ama Türkiye'ni sosyal yapısını değerlendirebilmek için dünyanın hiçbir yerinden sosyal bilimci getiremezseniz, bilmez. Yabancı gibi bakar" diye konuştu. - ANTALYA