Son Yüzyıl Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı Sempozyumu
Bayburt Üniversitesi’nde düzenlenen "Son Yüzyıl Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı Sempozyumu"nun temasının Türkiye’de uzun süreden beri sıkıntılı olan meselelerden biri olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:“Ülkemizin mümtaz ilim adamlarının, gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerimizin iştiraki ve desteği ile düzenlenen Son Yüzyılda Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı Sempozyumu’nun başarılı geçmesini temenni ediyorum.
Bayburt Üniversitesi'nde düzenlenen "Son Yüzyıl Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı Sempozyumu"nun temasının Türkiye'de uzun süreden beri sıkıntılı olan meselelerden biri olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Ülkemizin mümtaz ilim adamlarının, gazetecilerin, yazarların, akademisyenlerimizin iştiraki ve desteği ile düzenlenen Son Yüzyılda Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı Sempozyumu'nun başarılı geçmesini temenni ediyorum. Şimdiden sempozyum boyunca ortaya konacak tenkit, tespit ve tekliflerin Türkiye'nin kanayan bir yarası olan bu konuda aydınlatıcı tartışmalara vesile olmasını diliyorum.
Kendi ülkesine, kendi milletine, o milletin tarihine, kültürüne, inancına hakaret edenler tamamen yabancılaşmış demektir. Onlar milli değildir, onlar yerli değildir. Nitekim bu günkün sempozyumun da temasını oluşturan Son Yüzyılda Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı konusu uzun süredir ülkemizin en sıkıntılı meselelerinden biridir. İçinden geldiği milleti zorla dönüştürülmesi gereken bir kitle olarak gören anlayış yıllar boyu ülkemiz basınının hakim rengi olmuştur. Medya özgürlüğü kavramı çoğu zaman yanlış, hatalı bir şekilde bu toplumu var eden, ayakta tutan milli ve manevi değerlere hakaret hakkı olarak algılanmıştır. Bu ülkenin medyası darbelere giden süreçlerle ve darbe dönemlerinde ortaya koyduğu tutumla da utanç verici bir maziye, bir geçmişe sahiptir. Medyada rastladığımız çok enteresandır, "Kurban Bayramı bu sene de hac mevsimine denk geldi", "metroda, otobüste, uçakta namaz" türünden haberler hem derin bir cehaleti hem de hastalıklı bir bakış açısını yansıtır. "Şecaat arz ederken sirkatin söyleme" meselesi. Aynı tavrın bugün de devam ettiğini görüyoruz.
Osmanlı Türkçesinin, Kur'an ve siyer derslerinin seçmeli olarak okullarda okutulması tartışmalarında bunu hep gördük. Diyanet İşleri Başkanlığımızla ilgili tartışmalarda, bir önceki hükümette görev alan Aile Bakanımızla ilgili haberlerde bu sakat bakış açısını maalesef tekrar tekrar müşahede ettik. Bazı medya organlarının milletimizin değerlerine karşı takındığı düşmanca tutum üzerinde hep birlikte durup düşünmemiz gerekir. Ben bu sempozyum vesilesiyle medya mensuplarımızın, üniversite öğrencilerimizin ve kıymetli akademisyenlerimizin bu önemli konuyu enine boyuna tartışacaklarına inanıyorum."
Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin organizesiyle gerçekleştirilen ve 2 gün süren Son Yüzyıl Türkiye Medyasında Din Karşıtlığı (1915-2015) Sempozyumu'na Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, ilim adamları, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Sempozyumda Bayburt Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu, tüm peygamberlerin ortak sloganının Allah'a ortak koşmamak ve Allah'a kul olmak olduğunu anımsatarak, "Allah'a kul olmayan nefsine ya da kendisi gibi bir faniye kul olur. Türkiye'de bir zamanlar netice itibariyle eğer Allah ile savaş yapmazsanız, dini inkar etmezseniz aydın olmazsınız, modern olamazsınız anlayışının hakim olduğu bir dönem başladı ve yaşandı. Maalesef birçok badirelerden geçtik. Şimdi bu cephe yazarını, gazetecisini, fikir adamını yetiştirdi. Biz de varız diyerek bugün buradayız. Bu sempozyumda da milli ve yerli kalemlerimizi dinleyeceğiz "dedi.
Sempozyumun ilk oturumunu Ak Parti Ankara Milletvekili Siyaset Bilimcisi Prof. Dr. Vedat Bilgin yönetti. Bayburt Üniversitesi'nin akademik faaliyetleri yanında Türk düşüncesine katkı yapacak etkinliklerinin yeni olmadığını üniversitenin de bu tür etkinlikler demek olduğunu ifade eden Bilgin, bundan dolayı Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun'u ve İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüftüoğlu'nu tebrik etti. Medyadaki din karşıtlığının eski bir hikaye olduğunu anımsatan Bilgin, sempozyumun bunların anlaşılması adına önem taşıdığını kaydetti.
Sempozyumun ilk oturumunda TYB Vakfı Genel Başkanı D. Mehmet Doğan, Son Yüzyıl Türk Medyasında Din Karşıtlığı konusu üzerine konuştu. Gazeteci-Yazar Yusuf Kaplan, Meşruiyetten Cumhuriyete Basında Din Karşıtlığını anlattı. Ak Parti Siirt Milletvekili Prof. Dr. Yasin Aktay'ın müstemleke aydınının İslam karşıtlığını anlattığı ilk oturuma Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sadık Kemal Sandıkçı da katkıları ve tenkitleriyle destekte de bulundu.
İkinci ve üçüncü oturumlar İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nasrullah Hacımüfütoğlu tarafından yönetildi. Bu oturumlarda Tarihçi-Yazar Koray Şerbetçi, Türkiye'de Laik Ulus-Devlet İnşaasında Gazetenin Rolü; Yazar İsmail Hacıfettahoğlu, 1915-1926 Yılları Matbuatında İslam Karşıtlarından Bazı Örnekler; Gazeteci-Yazar Talat Uzunyaylalı, Türkiye'de Basının Din-Siyaset İlişkisine Bakışı: Tanzimattan Günümüze; 29 Mayıs Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahsin Görgün, Din Düşmanlığının Tarihi ve İdeolojik Arka Planı; Yıldız Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Sosyolog Prof. Dr. Bedri Gencer, Dinin İdeolojileştirilmesinde Basının Rolü; Gazeteci Yazar Abdurrahman Dilipak ise Son Yüzyıl Türkiye'de Medyanın Din Karşıtlığı Üzerine Düşünceler konularındaki bildirilerini katılımcılarla paylaştı. - BAYBURT