Soma'daki Maden Faciası Davası
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuna başlandı.
Soma'daki maden faciasına ilişkin 8'i tutuklu 46 sanığın yargılandığı davada, tutuksuz sanıkların çapraz sorgusuna başlandı.
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 15'inci oturumunda, tutuksuz sanıklardan emniyet vardiya mühendisi Yalçın Erdoğan, iş güvenliği belgesi bulunmadığını, göreviyle ilgili ocaktaki amirlerinden oryantasyon eğitimi aldığını söyledi.
"İş güvenliğine önem verildiği için yasal sınırlar yüzde 2 olmasına rağmen metan seviyesi yüzde 0,5'i geçtiğinde, elektrik kullanan ekipmanın çalışması otomatikman dururdu" diyen Erdoğan, çalışma bu yüzden sık sık durduğu için metan seviyesi yüzde 0,5'i geçtiğinde ekipmanın otomatik durdurulması özelliğinin kaldırıldığı yönelik iddia konusunda ise bilgisi bulunmadığını ileri sürdü.
Erdoğan, kazanın meydana geldiği ve şu an üretimin olmadığını belirttiği Eynez ocağında, şu an yer üstünde emniyet mühendisi göreviyle çalıştığını kaydederek, acil durum eylem planındaki görevinden ve daha sonra iptal edilen 2010 yılındaki acil kurtarma galerisi açılması planından haberdar olmadığını dile getirdi.
Tahlisiye ekibinde olduğuna değinen Erdoğan, olay günü kurtarma çalışmaları için girdiği ocaktan, ekipmanında olması gereken zehirli gazları tutan madde bulunmaması nedeniyle çıkmak zorunda kaldığını öne sürdü.
Erdoğan, tahlisiye ekibi veya tüm işçilerin katılımıyla tatbikat düzenlenmediğini aktararak, görev yetki çerçevesinin yer aldığı herhangi belgeye de imza atmadığını ifade etti.
Üretimi sona erdiği için barajlanıp kapatılan galerilerin durumunu, baraj içine konulan numune borusuyla, bu boru tıkandıysa da barajdaki çatlaklardan sızan havadan kontrol ettiklerini anlatan Erdoğan, "Bu çatlaklardan hava girerek kapatılan galerilerde yangın çıkmasına yol açabilir mi" sorusuna, bilgisi olmadığı yönünde yanıt verdi.
"Isı ölçer özelliği olduğunu bilmiyordum"
Tutuksuz sanıklardan emniyet vardiya mühendisi Necati Karadeniz de 2012 yılından bu yana ocakta çalıştığını belirterek, şu anda da üretim olmamasına karşın Eynez ocağında çalışmaya devam ettiğini kaydetti.
Kazanın ardından TÜBİTAK'tan gelen kayıtlarla el sensörlerinin ısı ölçer özelliği bulunduğunu öğrendiğine değinen Karadeniz, "Son dönemde ocakta ısı artışı hissedip amirlerime bildirmiştim" dedi.
"Ocağa inen TKİ görevlisiyle karşılaşmadım"
Sanıklardan emniyet vardiya mühendisi Coşkun Derici de kazadan önce 2 aylık oryantasyon sürecinin ardından 3 aydır görev yaptığı işletmede, denetlemek amacıyla ocağa inen herhangi TKİ görevlisiyle karşılaşmadığını söyledi.
Derici'nin acil durum eylem planındaki görevinden haberdar olmadığını dile getirmesi üzerine sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, "2014 Acil Durum Planı" olduğunu iddia ettiği belgeyi, sorumlu kişilerin adını okuması için Derici'ye verdi.
Derici'nin isimleri okuması üzerine Koçyiğit, müşteki avukatlarınca eylem planında sorumluluğu bulunduğu ileri sürülen kişilerden bazılarının bu sorumluluk listesinde adının yer almadığını savundu.
Müşteki avukatlarının söz konusu belgenin dava dosyasında yer almadığını öne sürmesi üzerine mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın talebiyle Koçyiğit, söz konusu belgeyi mahkeme heyetine sundu.
Duruşmaya, öğle arası verildi.