Soma'daki Maden Faciası Davası

Soma'daki maden faciasına ilişkin davada müşteki ve sanık avukatlarının talepleri alındı, cumhuriyet savcısı mütalaasını sundu.

Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın sekizinci oturumunda, öğle arasının ardından, müşteki avukatlarının talepleri alınmaya devam edildi.

Müşteki avukatlarından Gürsel Atkıcı, sanık avukatlarının "olay gününe kadar her şeyin yolunda olduğu" savunmalarının gerçeği yansıtmadığını öne sürerek, müvekkilinin eşinin, 7 Mayıs'ta gaz zehirlenmesi nedeniyle 2 gün hastanede tedavi gördükten sonra tekrar çalışmaya gittiği madende hayatını kaybettiğini söyledi.

Avukat İbrahim Yayla da olayda hayatını kaybeden iş güvenliğinden sorumlu başmühendis Mehmet Efe'nin sanıklar tarafından sorumlu gösterildiğine işaret ederek, Efe'nin olay anında ne yapılacağını bildiğini canı pahasına gösterdiğini dile getirdi.

Mehmet Efe'nin "C sınıfı" iş güvenliği uzmanı belgesine sahip olduğunu belirten Yayla, ocakta kaç iş güvenliği uzmanı bulunduğu, kaçının olay günü çalıştığının belirlenmesini talep etti.

Avukat Serkan Onar da ocağı Park Teknik işlettiği dönemde benzer kazanın meydana geldiğini, çalışan sayısının azlığından dolayı tahliye işleminin kayıpsız gerçekleştiğini anlatarak, kazanın etkisiyle şirketin ocağı devrettiğini ileri sürdü.

Avukat Hakan Kahraman da bildirdiği tanık isimlerinin, tanık koruma kapsamına alınmasını talep etti.

Savcı mütalaası

Savcı Koray Keskin ise mütalaasında, olay yerine gitmedikleri iddiasını kabul etmeyerek, askerdeki tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması için ilgililere talep yazılmasını, olaydan 4 ay önce işten ayrılan şirkette üst düzeyde görevli Süleyman Sarı ile Maden-İş'in iş yeri temsilcisinin tanık sıfatıyla dinlenmesini istedi.

Mağdurlar ve maktul yakınları dışındakilerin müdahillik talepleri ile 4 tutuksuz sanığın tutuklanmaları talebinin reddedilmesini isteyen Keskin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) ve Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ) ile ilgili soruşturma yürütülüp yürütülmediğine ilişkin cumhuriyet başsavcılığına sorulmasını talep etti.

Keskin, ısrarla istedikleri "topçu defterlerinin" 11 ayın sonunda sanık avukatlarında ortaya çıktığına dikkati çekerek, aradan geçen zaman da göz önünde bulundurulup, "delil vasfı taşımayacağı" gerekçesiyle defterlerin dosyaya dahlinin gerekmediğini savundu.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın, belge, beyan, katılma talepleri ve cumhuriyet savcısının mütalaasına ilişkin söz verdiği sanıklardan tutuklu sanık Soma Kömür AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Park Teknik için hazırlanan 2008 tarihli, ocağın risklerinin anlatıldığı ve uzun süre üretim yapılamayacağı yönündeki raporundan haberleri olmadığını yineledi.

Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin de bilirkişilerin rapor hazırlama sürecinde olay yerine gitmedikleri konusunda ısrarcı olduklarını dile getirdi.

Mehmet Efe'nin hayatını kaybetmese, tutuklu sanıkların başında yer alacağını iddia eden Çekin, "Ama alınmamış tedbirler nedeniyle bu kaza olmadı. O yüzden Mehmet Efe'nin de sorumluluğu yoktur. Birkaç defa ölüm tehlikesi geçiren işletme müdürü Akın Çelik ölseydi, şimdi kahraman ilan edilecekti" diye konuştu.

Çekin'in bu sözleri, salondakilerden yoğun tepki aldı, uyarılara rağmen sakinleşemeyenler, salondan çıktı.

Kadir Çekin, sayısı 190'ı bulan topçu defterlerinin şirketten alınabileceğini sözlerine ekledi.

Tutuklu sanıkların avukatları, müvekkillerinin adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla tahliyelerini talep etti.

Mahkeme Başkanı Ballı, ara kararı açıklamak üzere duruşmaya bir saat ara verdi.

Sanıklar hakkında talep edilen cezalar

Davada tutuklu 8 sanık, "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istemiyle yargılanıyor.

Tutuksuz 37 sanıktan 12'si hakkında "taksirle birden fazla kişinin ölümüyle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar, 25 tutuksuz sanık hakkında da bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar artırılarak uygulanması talep ediliyor.