Sokak Sütü Market Sütüne Karşı
Ulusal Süt Konseyinin geçen yıl belirlediği, litre bazında 1,15 lira olan üreticiden alış çiğ süt fiyatının bu sene aynı kalmasına karşın market ve sokak sütünde fiyatlar yükseldi.
ZAFER AKPINAR - Ulusal Süt Konseyinin geçen yıl belirlediği, litre bazında 1,15 lira olan üreticiden alış çiğ süt fiyatının bu sene aynı kalmasına karşın market ve sokak sütünde fiyatlar yükseldi. Sağlıksız olduğu gerekçesiyle tartışılan sokak sütü, fiyatıyla son dönemlerde adeta market sütüyle yarışır hale geldi.
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Salih Okumuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, et kesiminin 22 lira olduğunu ancak kasapta 40 liradan satıldığını belirterek, "Patates tarlada 90 kuruş manavda pazarda 4 lira. Aracılar çok fazla kar koyarak tüketiciye sunuyor. Türkiye'nin bu genel sorunu sütte de geçerli" dedi.
Sütün üreticiden çıkış fiyatının artmadığını ancak market fiyatlarının yükseldiğini dile getiren Okumuş, "Ulusal Süt Konseyi, nisanda yapacağı toplantıyı hazirana erteledi ve bu aya kadar fiyatların aynı kalması yönünde tavsiye kararı alındı" diye konuştu.
Bahar aylarında süt üretiminin fazla olduğunu belirten Okumuş, şunları söyledi:
"Yani bu dönemde sütte arz fazla. Tüketici, kaliteli süt almalı, standartlara uygun süt tüketmeli. Bize gelen bilgilere göre, İstanbul'da sokak sütünün 4 lira olduğu söyleniyor, birçok yerde 2,5 liradan satılıyor. En sağlıksız süt, sokak sütüdür. Sokaktaki sütü tahlil edebiliyor musunuz? Süt kayıt altına alındıktan sonra satılmalı. Sokak sütüne kesinlikle karşıyız. Biz sütümüzü 1,15 liraya satıyoruz. Fabrikalar, bunun üzerine soğutma, paketleme, işleme maliyetlerini ekliyor, market karları geliyor bir fiyat oluşuyor. Sokak sütünün daha sağlıklı olmasıyla ilgili yanlış bir algı var ve bunu çürütmemiz lazım."
- "Marketteki fiyat arttıkça toplum sokak sütüne yöneliyor"
Balıkesir Merkez Süt Üreticileri Tarımsal Birliği Başkanı Cihat Şimşek ise Ulusal Süt Konseyince geçen yıl belirlenen çiğ süt fiyatının halen geçerli olduğunu söyledi.
Üreticinin eline bu fiyatın tam geçmediğini dile getiren Şimşek, şunları kaydetti:
"Raf fiyatları 3,25 lira, sokak sütü 2,50 liraya yükseldi. Bu fiyatlara göre kazananın üretici olmadığı kesin. Rakamlar belli, kim kazanıyor, nasıl kazanıyor, kimin eline geçiyor para; buna anlam veremiyoruz. Bizden sonrasını bilmiyoruz. Üretici, ürettiği sütün fiyatını kuruşla zorla artırıyor. Üreticinin bir maliyeti var. 2015'te fiyatların yeniden şekillenmesi gerekiyordu. Sanayici tarafından, piyasanın bunu taşıyamayacağı belirtildi ve geçen yılki 1,15 liralık fiyat kaldı. Çiğ süt fiyatları artmadı. Raftaki ürüne bakarsanız yüzde 40'lara varan artışlar oldu. Bizden aldıkları üründe artış olmadıysa, tüketiciye ulaşan süt fiyatı nasıl artıyor?"
Şimşek, sağlık bakımından riskli olduğu öne sürülen sokak sütünde de fiyatların beklenenin üzerinde arttığına değindi. Marketteki fiyat arttıkça toplumun sokak sütüne yöneldiğini anlatan Şimşek, "Bu durum, her ne kadar istenmese de sokak sütçülüğünün önünü de açmış oluyor. Sokak sütçülüğünden uzak durulmalı" ifadesini kullandı.
Fabrikaya giren sütün litresinin 1,15 lirayı hiçbir zaman bulmadığını belirten Şimşek, konsey fiyatlarının en fazla uygulandığı Marmara bölgesi dışında üreticiden alınan çiğ sütün litresinin 1 liranın altında kaldığını, bu durumda ortalama fiyatların düştüğünü dile getirdi.
Sanayicinin yılın ilk günlerinde ödemeler konusunda farklı yol izlemeye başladığını aktaran Şimşek, "15 günde ya da ayda bir ödenen süt bedelleri, 50 günde bir ödeniyor. Sanayici sanki üretici bu üretimi bıraksın diye zorluyor gibi görünüyor. Para alamayan üretici ne kadar üretebilir? Hem geçen yılki fiyatlarla devam ediyoruz hem de paramızı zamanında alamıyoruz" diye konuştu.