Siyah İnci"Nin Ustaları Yetişiyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Sigorta tarafından hayata geçirilen "Bir Usta Bin Usta" Projesi sayesinde Oltu taşı işlemeciliği yeniden hayat buluyor Kentte açılan kursta 35 yıllık Oltu taşı işlemecisi Metin Çelebi gözetiminde 21 kursiyer, bu işin ustası olabilmek ve mesleği gelecek nesillere aktarabilmek için taşa şekil vererek, yeni ürün ve tasarımlar ortaya koyuyor Çelebi: "İşçi bulmakta güçlük çekiyoruz.
AYŞE YILDIZ - Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Sigorta'nın desteğiyle Erzurum'da düzenlenen kurs sayesinde, Oltu taşı işlemeciliği yeniden hayat buluyor. Kursla yetişen ustalar, bu mesleği geleceğe taşımayı hedefliyor.
Kaybolan ya da kaybolmaya yüz tutan mesleklere olan ilgiyi arttırmak ve bu meslekleri yeniden canlandırmak amacıyla hayata geçirilen "Bir Usta Bin Usta" Projesi kapsamında "siyah inci" olarak adlandırılan Oltu taşı işlemeciliği kursu düzenlendi.
Kentte açılan kursta 35 yıllık Oltu taşı işlemecisi Metin Çelebi gözetiminde 21 kursiyer, bu işin ustası olabilmek ve mesleği gelecek nesillere aktarabilmek için yerin metrelerce altından özenle çıkarılan taşa hayat veriyor.
Aldıkları teorik eğitimlerin ardından bunu pratiğe döken ve aralarında ev hanımı, üniversite öğrencisi de bulunan 10'u kadın 21 kişi, Oltu taşı işlemeciliğinin ustası olmayı amaçlıyor. Altın, gümüş, kemik ve kehribar gibi başka taşlarla işlenen Oltu taşı, usta ellerde yeniden tasarlanıyor.
Usta öğretici Çelebi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Anadolu Sigorta işbirliğiyle hayata geçirilen proje kapsamında kurs açıldığını belirterek, usta-çırak ilişkisi olarak günümüze kadar gelen Oltu taşı sektörünün babadan oğula, ustadan çırağa bir miras olarak kaldığını söyledi.
"Bu proje, Oltu taşına hayat verdi"
Son yıllarda kaybolmaya yüz tutan sanatlar arasında Oltu taşı işlemeciliğinin de yer aldığını vurgulayan Çelebi, "Son zamanlarda çıraklık eğitimi alan kişilerin azalması sektörü biraz küçülttü. Sabır, heves isteyen zor bir meslek" ifadelerini kullandı.
Mesleğin teknolojiye yenik düştüğünü dile getiren Çelebi, şunları kaydetti:
"İşçi bulmakta güçlük çekiyoruz. İş yerlerinde çırağa ihtiyaç var. Kaybolmaya yüz tutan bu mesleğin yeniden hayat bulması için projeyle bize imkan verdiler. Bir Usta Bin Usta sayesinde ustalar yetiştiriyoruz. Bu proje, Oltu taşına hayat verdi. Kursumuz 4 ay sürecek. Günlük 6 saat eğitim veriyorum. İmkanımız fazla. Çok yetenekli kursiyerlerimiz var. Kendi atölyemde belki bir usta yetiştirirdim ama burada 21 usta yetiştiriyoruz. Bu meslekte bayanlar bu işe çok sempatik bakmıyorlardı ama günümüzde herkes yapıyor. Kadınlar kendilerini çok iyi geliştirdi. Daha modern takılar yapıyorlar. Bu da renk kattı."
Çelebi, "Alışılmışın dışına çıkarak, güzel modeller yaptık. Karpuz dilimi tespihler son günlerde çok tercih ediliyor. Buna da ağırlık verdik" dedi.
"Oltu taşı ürünlerine yenilikler katıyoruz"
Kursiyerlerden Tuğba Esma Erdoğan da ilk kez Oltu taşını işleyerek, takılar, süs eşyaları, tespihler yaptıklarını ifade ederek, "Yenilikler bizimle başladı. Öğrendiklerimizle güzel şeyler yapmaya başladık. Bayanlar için aslında zor değil. Elimiz daha yatkın. Yenilik katıyoruz. Daha çok seviyoruz, daha hızlı karar verebiliyoruz ve yaptığımız işi de başarıyoruz. Erkek arkadaşlarımız alışılagelmiş şeyleri yapmaya devam ediyor ama bizim kattığımız yenilikler kursumuza de çok şey kattı. kadın usta olarak bu mesleği yaşatacağım" şeklinde konuştu.
Burhan Sezginoğlu ise başarılı bir kurs dönemi geçirdiklerini anımsatarak, "Yeni bir sanat öğreniyoruz. El becerimizi geliştiriyoruz. Erzurum'un değerli taşına yeni şekiller veriyoruz. Usta oluyoruz, ben de başka ustalar yetiştireceğim" dedi.
Emine Baltacıoğlu da "İlk takımı yaptığımda çok heyecanlanmıştım. Bir kolyenin bütün aşamalarını el emeğimle yaptım. Çok güzel bir duygu. Bir de tespih yaptım, biraz zor oldu. Gümüş kakma kısımları biraz zor. Dikkatli delmek gerekiyor ama alıştık" ifadelerini kullandı. - Erzurum